Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Bütün Türkiye Yaşar Kemal'in köyü gibi olsun!



Toplam oy: 282

Yaşar Kemal'in memleketi Osmaniye'nin Gökçedam (Hemite) Köyü'nde bir Yaşar Kemal Parkı ve Yaşar Kemal Kültür Evi açıldı. Açılışta çocukluk yıllarına dair anılarını anlatan Yaşar Kemal, "Ben Kürt çocuğuydum, arkadaşlarım kavga ederlerdi, ama beni dövmezlerdi," dedi. Akil İnsanlar Heyeti ile ilgili yorumu sorulan Yaşar Kemal, "Ben kabul edemezdim, etmedim zaten," diye konuştu.

 

"Bana bazı insanlar 'Hemite, yani Hamit dede nedir?' diye sorduklarında anlatırım. Hamit dede derki; 'Ben bu memlekette bir Kürt köyünde doğdum, Türk köyünde büyüdüm. Yalnız bu Hemite'de en sevgili çocuk bendim bu köyde' derdi. Bu denilecek, söylenecek bir şeydir. Şimdi biz bin senedir beraberiz. Bu memleketi yani Osmanlı memleketini demek istiyorum. Çok müthiş yapmışlardır. Ben Kürt çocuğuydum, ama oyun oynarken arkadaşlarımız kavga ederdi, herkesi döverlerdi. Ama beni dövmezlerdi. Bir kez bile bana 'Sen Kürtsün' diye laf söylemediler," diyen Yaşar Kemal, köyünü çok sevdiğini ve insanlarından hiçbir kötülük görmediğini vurguladı.

 

 

Gel, senin kardeşini soruyorlar

 

Kemal, konuşmasına şöyle devam etti: "Hiçbir köylü ben Kürdüm diye dışlamadı. Biz cennette büyüdük. Hiçbir kötülük görmedim, anadan, babadan, dededen. Şimdi bağırıyorum yine buradan ve Türkiye bunu dinlesin, Türkiye bilsin, bütün Türkiye desin ki 'Bütün Türkiye Yaşar Kemal'in köyü gibi olsun!' Ben de bunu yazayım. Benim işim yazmaktır, konuşmak değildir. Bunu yazacağım ben de."

Daha sonra Yaşar Kemal'in çocukluk arkadaşı Veli Kılıç söz alıp, 25 yıllık mazileri olduğunu anlattı. Veli Kılıç, "Ne kavgamız olurdu, ne dövüşümüz, öyle kardeş gibi büyüdük. Buraya bazen gelenler oluyor, bana 'Gel senin kardeşini soruyorlar' diyorlar. Ben de aklımın yettiği kadar Yaşar Kemal'i, annesini babasını anlatıyorum," dedi.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.