Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Cervantes’in sol eli...



Toplam oy: 920

Cervantes’in sol elini İnebahtı Savaşı’nda kaybetmesini resim ve çizgi karakterlerle anlatan ‘Cervantes’in Sol Eli’ sergisinde tarihle, sanat ve mizah birarada sunuluyor



Miguel de Cervantes Saavedra... Dünyanın en çok okunan eserlerinden biri olan Don Quijote’nin yazarı. Şimdi tarihin arka sayfalarına gidiyoruz. Yıl 1571. “Yüzyılların gördüğü en büyük savaş” olarak nitelendiren İnebahtı Savaşı’nda İspanyol donanmasında Türklere karşı savaşır Cervantes. Hasta olmasına rağmen savaşa katılır ve sol elinden vurulur. Eli parçalanır ve sakat kalır. Buna rağmen ordudan ayrılmayan Cervantes daha sonra esir düşer. Bir süre Kılıç Ali Paşa Camii’nin yapımında çalışır...

 

Şimdi yakın tarihe gelelim. Yıl 2009. Sanat eleştirmeni, küratör, karikatürist Mery Cuesta sanatçı ve çizerlerle bir çizgi roman hazırlamak için İstanbul’a gelir. İstanbul Zombi 2066 olan bu kitapta zombi görünümünde bir de Zeki Müren vardır. Kitap ses getirir. Daha sonra kitap için çizim yapan sanatçılar kitabın tanıtımı için Barselona’ya gider ve orada bu alanda çalışan çizerler, ressamlar ve karikatüristlerle tanışırlar. Hep birlikte oldukları bir gün konu Cervantes’in sol elini Inehbahtı Savaşı’nda kaybetmesine gelir. Çalışmalar başlar ve ortaya Cervantes’in Sol Eli sergisi çıkar...



İstanbul Cervantes Enstitüsü ve İspanya Ankara Büyükelçiliği tarafından, Karşı Sanat Çalışmaları ve Ramon Llull Enstitüsü işbirliğiyle Mery Cuesta küratörlüğünde gerçekleştirilen sergi, bizim buralarda pek yapamadığımız şeyi; tarih, sanat ve mizah aracılığıyla bir diyalog kurmayı amaçlıyor.



Galaksiler ve fantastik şeyler

 

 

Serginin küratörü Mery Cuesta temel olarak fantastik bir noktadan tarihi tekrar okuma geliştirildiğini söylüyor. “Tarihi daha yaratıcı ve birleştirici bir bölüm olarak yeniden yazıyor gibiydik. Bazı sanatçılar (Gonzalo Rueda, David Curto) kendilerine tarihin söylediklerini olduğu gibi referans aldı. Fakat bazıları (Cihan Kılıç, Sergio Mora) neler olmuş olabileceğini hayal ederek ya da Cervantes’in sol elinin kaybı üzerine galaksiler arası versiyonlarla daha fantastik ve kurmaca bir yol geliştirmeyi tercih etti.”

 

Sergiye katılan sanatçılar, B-Toy, Bora Başkan, Cihan Kılıç, David Curto, Emir Yardımcı, Gonzalo Rueda, Mery Cuesta, Nacho Simal, Özgür Erkök, Ruben Pedro, Sergio Mora ve Tan Cemal Genç’ten oluşuyor. Karşı Sanat Galerisi’nde 25 kasıma kadar görülebilecek sergiyle ilgili sorularımızı Mery Cuesta yanıtladı.

 

Bazıları resmî tarih bazıları ise daha fantastik bir kurguyla ilerlerken hangi kriterler onları biraraya getirdi? Küratör olarak sizin beklentileriniz nelerdi?

 

Küratöryal seçimin temelinde sanatçıların çalışmalarının kalitesi yer aldı. Yani, bu temalı bir sergi, ben küratör olarak çalışmalarını beğendiğim sanatçılar ile temasa geçtim ve onlardan bu tema üzerinde ilerlemelerini istedim. Bu tarihi olaya mizah ile yaklaşmanın sağlıklı ve zenginleştirici olabileceğini düşündüm ve sanatçıların seçimi noktasında karikatür ve mizah ile çalışmaya yakın isimleri aradım. Ve eserlerinde mizahî dokunuş olan bu sanatçılar arasından da bana en ilginç gelenleri ve iyi ilişki kurabilenleri seçtim.

 

Bu serginin devamını İspanya’da yapmak, Türk ve İspanyol sanatçılarla yeni sergiler gerçekleştirmek gibi projeleriniz var mı?

 

Cervantes’in Sol Eli sergisi yıl sonunda Ankara’da Cern Modern’de ikinci ayağını gerçekleştirecek. Daha sonra Barselona’da küçültülmüş bir versiyonunu yapmamız da olası. İspanyol ve Türk sanatçılar ile yeni projelere gelirsek, Barselona’da Tan Cemal Genç ile kişisel bir sergi yapma olasılığını düşünüyorum, bir de haziranda Bask Bölgesi’nden bir sanatçı olan Prado Larburu’nun bir sergisini Cern Modern’de açacağız.

 

Bateri çalıyorsunuz. Müzik ve plastik sanatları nasıl birleştiriyorsunuz?

 

En temelde hepsi benim yaratıcılığımın ürünü: küratörlük, çizimlerim, karikatürlerim ve grubumda bateri çalışım... Her şey benim bir parçam, aynı bütünün parçaları, aynı anda farklı şeyler yapmama neden olan bir enerji. Bu yüzden ortaya çıkan birliktelik çok doğal.


Türkiye’deki grafik sanatçılarının çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Türkiye’de grafik sanatı, karikatür ve görsel sanatlar hâlâ birbirinden çok ayrı. Burada mizahın ve karikatürün Fransa ve diğer ülkelerde olduğu gibi sanatsal alanda hala çok fazla yer almadığı kanısındayım ama aynı zamanda mizahın ve karikatürün Türkiye’de uzun bir geleneği ve sosyal bir önemi var. Ama mizah ve sanat hâlâ aynı alanları paylaşmıyor.

 

 

Kaynak: Taraf, Sibel Oral

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.