Chick lit janrını Türkçeye çevirmenin zorlukları var; "piliç edebiyatı" deyip geçen var, bu eserlerin 20'li ve 30'lu yaşlarındaki şehir kadınına hitap ettiğini ve saygıyı hakettiğini söyleyenler de. Tanımı nasıl yaparsanız yapın, chick lit satıyor, beğeniliyor ve kimilerince başucu kitabı olarak ilan ediliyor. Tam da İngiliz yazar Helen Fielding'in birçok ülkede çok satmış Bridget Jones serisine üçüncü kitabı ekleyeceği haberlerinin üstüne gelen bir araştırmada iddia edilene göre ise, chick lit okuyan kadınların vücut algıları olumsuz bir şekilde etkileniyor.

Virginia Tech'te yapılan ve Body Image (Beden İmgesi) adlı dergide yayımlanan söz konusu araştırmanın odak noktası, chick lit kitaplarındaki karakterlerin özgüveni ve kilosunun okurun kendine güveni üzerinde yarattığı etki. Televizyonlarda, dergilerde gördüğümüz zayıf kadınların nasıl bir "vücut algısı" yarattığını, özellikle kendine güveni olmayan gençlerin psikolojisini nasıl etkilediğini hepimiz az çok bilsek de, kitabın yazarları Robert Magee ve Melissa Kaminski'ye göre bunun metinsel yani edebiyattaki yanını hiç bilmiyoruz.

"Beden imgesi" üzerine edebiyatta yaptıkları araştırmanın tezini kanıtlamada kullandıkları iki chick lit kitabı Emily Giffin imzalı Erkekler 1'e Ayrılır ve Laura Jensen'ın Walker's Dreaming in Black and White (Walker Siyah Beyaz Rüya Görüyor) adlı kitabı. Yöntemleri ise, her kitaptan birer paragraf seçip onlardan 9 farklı versiyon yaratmak. Nasıl mı? Çok zayıf ve kendine güvenen karakterden, kilolu ve özgüveni düşük olan bir karaktere doğru giden bir yelpaze ortaya çıkararak. Ortaya çıkarılan bu paragraflar 159 üniversite öğrencisi kadına dağıtılmış ve her bir versiyonu okuduktan sonra kendi vücutları ve cinsel çekicilikleri hakkında ne düşündüklerini derecelendirmeleri istenmiş. Zayıf bir karakterle ilgili bir paragraf okuduklarında, okurların kendilerini "daha az çekici" hissettiklerini, özgüveni düşük bir karakteri içeren bir paragrafı okuduklarında ise kiloları hakkında daha fazla endişelendikleri sonucu ortaya çıkmış. Yazarlar Melissa Kaminski ve Robert Magee, chick lit karakterlerinin kiloları ve görünüşleri hakkında bu kadar takıntılı olmalarının okurlar üzerinde yarattığı negatif etkilerin bu sebeple yeme bozukluklarına ve başka sağlık sorunlarına yol açabileceğini de belirtiyor.

DA