Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Chuck Palahniuk: "David Bowie benim kahramanımdı"



Toplam oy: 561

Geçtiğimiz günlerde Rolling Stone’da yayınlanan bir yazısında Chuck Palahniuk, kariyerinde hızlı bir başlangıç yapmasında David Bowie’nin bilmeden ona nasıl destek olduğunu anlattı. 

 

Bu yazıya Palahniuk, 1986 yazında evinin penceresinden David Bowie’yi Portland’daki konser alanında ses kontrolü yaparken duyduğunda, ona olan hayranlığının nasıl katlandığını anlatarak başladı. O sıralarda Civic Stadium yakınlarda kıt kanaat yaşayan, yeni mezun bir gazeteci olan Palahniuk, o günü şöyle anlatıyordu: “Young Americans’ı söyleyip durdu. Sonra baştan söyledi. Tekrar ve tekrar. O gün arkadaşlarım ve ben klip çekilen bir Hollywood setine konuk olmuşuz gibi, tüm gün içtik ve hiçbirimizin karşılamayacağı bir konserin keyfini sürdük. Tekrar eden şarkı, bira ve güneş ışıklarıyla hipnotize olmuştuk.” Palahniuk buna benzer bir mutlu anı, yıllar sonra Dövüş Kulübü'nün yayın haklarını satın alacak kişiyle görüşme ayarlayabildiğinde yeniden yaşayacaktı.

 

 

Ünlü editör Gerald Howard, Everett’te bir yazarlar konferansına katılıyordu. O zamanlar “Gerry’nin Adamları” diye anılan bir grubun editörüydü ve bir hayli ünlüydü. Kadroda Irvine Welsh, Bret Ellis, David Foster Wallace, Jim Carroll vardı ve Palahniuk da takıma girmek istiyordu.  Fakat konferansa katılacak parası yoktu ama yine de Howard’ı diğer hevesli roman yazarlarıyla birlikte otel barına kadar takip etti. Gerry Howard’a bir türlü yaklaşamıyordu, o da barmene bozması için 10 dolar verdi, sonra bozuklukların her biriyle müzik kutusundan aynı şarkıyı çaldı: Tam kırk kez. Bu şarkı Young Americans idi. Bardakilerden bazılarının tepesi atmıştı ve çok geçmeden herkes barı terk etti. Şimdi Palahniuk ve Gerry baş başa kalmıştı. İşte o gün, Howard’a Dövüş Kulübü’nü ve 15 diğer kitabını sattı: “Bugün Gerry, tekrar tekrar çalan o şarkıyı hatırlamıyor ve muhtemelen barı terk edenler de bana hâlâ öfkelidir. Teşekkürler Bowie. Sen benim rol modelim, kahramanım ve kurtarıcımsın. Seni çok özleyeceğim.”

 

 


 

 

* Kaynak: Vulture

 

* Çeviren: Tuğçe Kanbur

 

* Görsel: Can Çetinkaya

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.