Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Cinayetin belgesi antikacıda çıktı!



Toplam oy: 951

Bundan 62 yıl önce karanlık bir cinayete kurban giden şair-yazar Sabahattin Ali’nin sır ölümüyle ilgili şok bir belge ortaya çıktı. Tetikçi Ali Ertekin’in isminin cinayetin faili olarak kaydedildiği ıslak imzalı resmi belgeyi bir antikacıda bulan CHP eski Milletvekili Mehmet Kesimoğlu, “Üzerine gidilirse belki de Türkiye’nin en önemli faili meçhul cinayetlerinden biri aydınlatılabilir” dedi

VATAN'ın haberine göre; Ünlü şair ve yazar Sabahattin Ali’nin faili meçhul cinayetiyle ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Muhalif görüşleri nedeniyle sürekli takip edilen Sabahattin Ali, Bulgaristan’a geçmeye çalışırken 2 Nisan 1948’de sınırda ölü bulundu. Cinayetle ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında MİT’le bağlantılı olduğu ortaya çıkan Ali Ertekin tek fail olarak gözaltına alınıp tutuklandı. Ertekin yargılama sürecinde cinayeti itiraf ettiyse de, olayın ardındaki bağlantılar hiçbir zaman aydınlatılamadı. Çünkü başta ailesi olmak üzere ünlü yazarın yakın çevresi, Sabahattin Ali’nin sorguda öldürüldüğünü ve cesedinin de daha sonra sınırdaki sazlık alana atıldığını öne sürüyordu. Devlet, dosyayı olayın tek zanlısı Ertekin’le kapattıysa da, bağlantıları çözülemediği için cinayet ‘faili meçhul’ olarak kaldı.

Antikacıdan çıktı


Karanlıkta kalan bu cinayetle ilgili ilk kez resmi bir belge bulundu. CHP eski Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu’nun Ankara’da bir antikacıdan satın aldığı 60 yıllık bir klasörden tesadüfen Sabahattin Ali’nin ölümüyle ilgili devlet kayıtlarına giren bir belge de çıktı. Üsküp Jandarma Karakolu Üst Çavuşu Mevlüt Afacan imzalı kitapçıkta toplanan belgenin üzerinde 29 Nisan 1950 tarihi bulunuyor. Pelur kağıda yazılmış ıslak imzalı belgenin, Sabahattin Ali cinayetinden 2 yıl sonra kaleme alındığı görülüyor. 60 yıl önceki resmi yazıda geçen ifade şöyle: “Komşu bucak ve karakollar bölgesinde vuku bulan hudut vakaları, ilticalar ve Bulgaristan’a geçmek üzere yola çıkan Sebahattin Ali’ye kılavuzluk eden Ali Ertekin’in, Sebahattin Ali’yi Sazara köyü hududu içinde öldürmesi üzerine sırf hudut vakalarını önlemek maksadiyle 22 Nisan 1949 tarihinde bucağa bağlı olan Sazara köyünde bir asayiş karakolu açılmıştır.”



“Cinayetle ilgili ilk belge”


Kesimoğlu, belgeyi bulduktan sonra Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali ile temasa geçtiğini ve önümüzdeki günlerde elindeki belgeleri Filiz Ali’ye teslim edeceğini belirterek, “Klasörü antikacı arkadaşımdan Kırklareli’ni ilgilendiren belgeler içerdiği için satın aldım. Evrakları incelerken, o ibareyi görünce şok oldum. Ölümüyle ilgili soru işaretleri olan Sabahattin Ali’yle ilgili olaya ışık tutabilecek bir belge niteliğinde olduğunu gördüm. Bir yurtsever ve devrimci olarak Sabahattin Ali’yi severim. Belki de bu belge, onun öldürülmesi ile ilgili karanlık noktaları aydınlatacak yeni belgelerin habercisi. Belgeyi edindikten sonra kızı Filiz Ali’ye temasa geçtim. Kendisi de çok heyecanlandı. Bence üzerinde karanlık noktalar bulunan cinayetin nasıl gerçekleştiğine ilişkin ilk ciddi belge olma özelliği var. Bunun bir nüshasının da devletin kayıtlarına girdiğini düşünürsek sanıyorum o yıllar için pek çok soruya cevap vermiş oluyor” dedi. Kesimoğlu’nun antikacıda bulduğu “Vazife gördüğüm jandarma karakoluna ait ihsai bilgiler” adını taşıyan klasörde, o dönem devlet tarafından fişlenen yüzlerce insanın adı da bulunuyor.

Devletten Sabahattin Ali açılımı!


Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, Sabahattin Ali’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’ romanını filme çekmeye hazırlanıyor. 2 milyon TL’lik bütçe ayrılan film projesinin Şubat 2011’de hayata geçirilmesi planlanıyor. Kitap, Maria Puder ve Raif Efendi arasındaki aşkı anlatıyor. Raif Efendi’nin kimseye anlatamadığı ve tüm ayrıntılarını günlüğüne not ettiği tutkulu aşkını anlatan Kürk Mantolu Madonna’yı Sabahattin Ali 1943 yılında yazdı.

Sabahattin Ali kimdir?


25 Şubat 1907’de Bulgaristan Gümülcine’de doğdu. Sosyalist ve muhalif kimliği yüzünden çeşitli baskılara uğradı, cezaevinde yattı. Kuyucaklı Yusuf, Kürk Mantolu Madonna adlı romanların yazarı olan Ali, Aldırma Gönül’ün de aralarında olduğu çok sayıda şiir yazdı. 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında öldürüldü.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.