Türkiye’de ilk kez 20 Kasım 2010 Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle bir bildiri hazırlandı. Refik Durbaş'ın kaleme aldığı bu ilk bildiri şöyle:
ÇOCUKLUĞUM EN TEMEL HAKKIMDIR
Çocukluğum Hak’tır, haklılığımdır benim.
Çocukluğum en temel hakkımdır çünkü…
Adımı çocukluğumdan alırım; yeryüzünden ve gökyüzünden; aydan ve yıldızlardan,
akarsular ve denizlerden, kimliği kimliğimde yazılı ovalar ve dağlardan, ayvanın
sarısından ve elmanın tadından; kavakların kederinden ve söğütlerin neşesinden alırım.
Adım kendimdir, kişiliğimdir, benliğimdir.
Kendim görüşlerimin ifadesi; kişiliğim her türlü bilgiyi edinme becerisi, benliğim din ve
vicdan özgürlüğüdür.
Soyadım fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve sosyal gelişmem açısından yeterli yaşam
standardına ulaşma hakkına sahipliğimdir. Eğitim hakkına sahipliğimdir.
Oyunlarımda savaş yoktur, başkasının hakkına tecavüz, hırsızlık, yalan-dolan,
uyuşturucu kullanımı yoktur.
Beşiğime tank, tüfek, bomba gölgesinin düşmesini istemem; düşlerimin talan
edilmesini, geçmişimin tarihi ne kadar ki, ama geleceğimin tecavüze uğramasını da
istemem.
Rüyalarımda açlık, işkence, ceza ve yasa dışı işlemler yoktur.
Rüyalarımda derenin kumu güneştir, bulut yağmura kardeştir.
Dağ dağa komşudur, ama bulut yoksa başında dağ kimle konuşur?
Ben aç kalırsam, çocukluğumu daha yaşamadan en zor koşullarda çalışırsam, tapusuz
mal misali diyardan diyara savrulursam, her türlü tecavüze maruz kalırsam içinizdeki,
kalbinizdeki çocuk ve çocukluğunuz kimle konuşur?
Dünya yüzünde kim ki çocukluğu ile barışıktır, onun dünyası bütünüyle barıştır.
Kar yağdı kar üstüne, nar düştü kar üstüne…
Ateş içinde köz vardır, söz içinde söz vardır.
Benim yüreğimde sevinç vardır, özgürlük vardır, çocukluğum vardır.
Çocuğum çünkü, çocukluğum çocuktur benim.
Yeni yorum gönder