Dövüş Kulübü ve Sosyal Ağ gibi filmlerin ünlü yönetmeni David Fincher'ın, Gillian Flynn'ın geçtiğimiz yıl oldukça gözde olan romanı Gone Girl'ü filme çekeceği söylentileri dolaşadursun, pek çok film eleştirmeni şimdiden Fincher'ın bu roman için uygun yönetmen olmadığı görüşünde. Flavorwire'ın yaptığı listede, çoksatar romanlar ve bu romanların beyaz perdede hakkını en iyi şekilde vereceği düşünülen yönetmenler eşleştirilmiş. Bakalım hangi roman, hangi yönetmene uygun görülmüş?
Kayıp Kız (Gone Girl), Gillian Flynn- Christopher Nolan
Batman'i bir süreliğine unutun. Bir kitabın filme çevrilirken ihtiyaç duyabileceği her şey, bu karanlık, parçaları birleştirmekte usta, seyirciyi sonlarda şaşırtmakta üstüne olmayan yönetmende mevcut. Üstüne üstlük, Memento'dan parçaları Kayıp Kız'da da görmemiz mümkün.
Grinin Elli Tonu, E.L. James- Jane Champion
Lütfen bu kitapla ilgili biraz katlanın bize, çünkü Grinin Elli Tonu'nun uyarlaması için öngördüğümüz isim, muhtemelen sizin düşündüğünüz gibi bir yönetmen olmayacak. Biz, romanın bir sanat eserine dönüşümünü görmek istiyoruz, içinde barındırdığı tüm cinsellikle birlikte. Jane Champion'ın Piyano (The Piano) filminde yaptığı gibi, Grinin Elli Tonu'nu bu yönetmenin bakış açısıyla izlemek müthiş olurdu.
Özgürlük, Jonathan Franzen- Sam Mendes
Büyük bir başarı elde etmiş bir roman için ihtiyacınız olan harika bir yönetmendir ve biz Sam Mendes'ten başkasını bu iş için düşünemiyoruz. Üstüne üstlük, orta sınıf bir Amerikan ailesinin garipliklerini ve gösterişsiz hayatlarının içinde yaşadıkları çözülmeleri, Amerikan Güzeli ve Hayallerin Peşinde gibi filmlerin yönetmeninden daha iyi kim beyazperdeye aktarabilir?
Jonathan Strange ve Bay Norwell, Susanna Clarke- Guillermo del Toro
Bu seçim oldukça kolay oldu. Del Toro'yu, Clarke'ın listeleri altüst eden romanına ufak kara büyü dokunuşları yapmasını seyretmek isterdik. Ne de olsa o böyle şeyleri sever.
Harry Potter serisi, J.K. Rowling- Joss Whedon
Harry Potter serisinin çoktan beyazperdeye uyarlandığını biliyoruz, ancak bu filmlerin ne kadar başarılı oldukları tartışılır.O yüzden bizim önereceğimiz isim, bu romanlara biraz daha farklı bir hava katacağını düşündüğümüz bir yönetmen olacak: Joss Whedon. Yenilmezler (The Avengers) gibi büyük bütçeli filmler yaparak geniş kitlelere hitab edebilen, üstüne üstlük gençlerin ne istediklerini de iyi bilen (Buffy'i hatırlarsınız) bilen biri o. Üstelik, kitapta yer alan tüm yarı-komik, yarı-ciddi bölümleri Whedon gibi “sihir”e dönüştürebilecek başka birini tanımıyoruz.
Alacakaranlık, Stephenie Meyer- David Lynch
Yanlış mı düşünüyoruz? Alacakaranlık serisi için yapılabilecek en yerinde şey, onu garip ve korkutucu bir filme dönüştürmek olurdu. Muhtemelen onun uyarlaması beklenenin oldukça dışında olurdu ama bir düşünün, ;David Lynch'in çektiği bir Alacakaranlık filmini kim izlemek istemez? Sizin isteyeceğinizi biliyoruz.
Kavalier ve Clay'in Muhteşem Serüvenleri (The Amazin Adventures of Kavalier & Clay), Michael Chabon- Coen Kardeşler
Coen Kardeşlerin elinden her iş geliyor, şu ana dek seyrettiğimiz tüm filmlerden bu çıkarımı yapabiliriz. Chabon'un çizgi roman merkezli çoksatar romanına, Coen Kardeşlerin çok uygun ince esprilerle birlikte hem ciddiyet hem de eğlence katabileceğini düşünüyoruz.
İt Kopuk Takımı, Jennifer Egan- P.T. Anderson
Bu zor bir seçim oldu- bu romanın filmini çekecek ismin, her alanda yetkin bir isim olması gerekiyordu. Neyse ki Anderson, Magnolia gibi ince işlemelerle dolu, küçük toplulukları anlatan bir filmin altından kalkabilmiş, Ateşli Geceler (Boogie Nights) gibi yer altının göz alıcı ışıklarını da yansıtabilmiş ya da Aşk Sarhoşu (Punch Drunk Love) filmindeki gibi garip, sıkıntılı bir aşkı anlatabilmiş bir yönetmen. Bu romanın filmini çekebilecek bir yönetmen varsa, o da P.T. Anderson'dır diyebiliriz.
Kurtlar Hanedanı, Hilary Mantel- Ang Lee
Destansı bir serinin romanına, destanları anlatmakta yetkin bir yönetmen gerekir ve Ang Lee de bunun için biçilmiş kaftandır. Pi'nin Yaşamı'ndaki göze bayram ettiren görselleri hatırlayın, Brokeback Dağı'ndaki ayrıntıları gözünüzün önüne getirin ve bu özenin 8. Henry için de gösterileceğini düşünün. Evet, bizce de ortaya harika bir film çıkabilir.
Yeni yorum gönder