Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Çoksatar romanlara yönetmen önerileri



Toplam oy: 537

Dövüş Kulübü ve Sosyal Ağ gibi filmlerin ünlü yönetmeni David Fincher'ın, Gillian Flynn'ın geçtiğimiz yıl oldukça gözde olan romanı Gone Girl'ü filme çekeceği söylentileri dolaşadursun, pek çok film eleştirmeni şimdiden Fincher'ın bu roman için uygun yönetmen olmadığı görüşünde. Flavorwire'ın yaptığı listede, çoksatar romanlar ve bu romanların beyaz perdede hakkını en iyi şekilde vereceği düşünülen yönetmenler eşleştirilmiş. Bakalım hangi roman, hangi yönetmene uygun görülmüş?

 

 

 

 

 

 

 

Kayıp Kız (Gone Girl), Gillian Flynn- Christopher Nolan

 

 

Batman'i bir süreliğine unutun. Bir kitabın filme çevrilirken ihtiyaç duyabileceği her şey, bu karanlık, parçaları birleştirmekte usta, seyirciyi sonlarda şaşırtmakta üstüne olmayan yönetmende mevcut. Üstüne üstlük, Memento'dan parçaları Kayıp Kız'da da görmemiz mümkün.

 

 

 


 

 

 

 

 

 

Grinin Elli Tonu, E.L. James- Jane Champion

 

 

Lütfen bu kitapla ilgili biraz katlanın bize, çünkü Grinin Elli Tonu'nun uyarlaması için öngördüğümüz isim, muhtemelen sizin düşündüğünüz gibi bir yönetmen olmayacak. Biz, romanın bir sanat eserine dönüşümünü görmek istiyoruz, içinde barındırdığı tüm cinsellikle birlikte. Jane Champion'ın Piyano (The Piano) filminde yaptığı gibi, Grinin Elli Tonu'nu bu yönetmenin bakış açısıyla izlemek müthiş olurdu.

 

 

 


 

 

 

 

 

 

Özgürlük, Jonathan Franzen- Sam Mendes

 

Büyük bir başarı elde etmiş bir roman için ihtiyacınız olan harika bir yönetmendir ve biz Sam Mendes'ten başkasını bu iş için düşünemiyoruz. Üstüne üstlük, orta sınıf bir Amerikan ailesinin garipliklerini ve gösterişsiz hayatlarının içinde yaşadıkları çözülmeleri, Amerikan Güzeli ve Hayallerin Peşinde gibi filmlerin yönetmeninden daha iyi kim beyazperdeye aktarabilir?

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Jonathan Strange ve Bay Norwell, Susanna Clarke- Guillermo del Toro




Bu seçim oldukça kolay oldu. Del Toro'yu, Clarke'ın listeleri altüst eden romanına ufak kara büyü dokunuşları yapmasını seyretmek isterdik. Ne de olsa o böyle şeyleri sever.

 

 

 

 


 

 

 

 

 


Harry Potter serisi, J.K. Rowling- Joss Whedon

 

 

 

Harry Potter serisinin çoktan beyazperdeye uyarlandığını biliyoruz, ancak bu filmlerin ne kadar başarılı oldukları tartışılır.O yüzden bizim önereceğimiz isim, bu romanlara biraz daha farklı bir hava katacağını düşündüğümüz bir yönetmen olacak: Joss Whedon. Yenilmezler (The Avengers) gibi büyük bütçeli filmler yaparak geniş kitlelere hitab edebilen, üstüne üstlük gençlerin ne istediklerini de iyi bilen (Buffy'i hatırlarsınız) bilen biri o. Üstelik, kitapta yer alan tüm yarı-komik, yarı-ciddi bölümleri Whedon gibi “sihir”e dönüştürebilecek başka birini tanımıyoruz.

 

 

 

 


 

 

 

 

 

Alacakaranlık, Stephenie Meyer- David Lynch

 

 

Yanlış mı düşünüyoruz? Alacakaranlık serisi için yapılabilecek en yerinde şey, onu garip ve korkutucu bir filme dönüştürmek olurdu. Muhtemelen onun uyarlaması beklenenin oldukça dışında olurdu ama bir düşünün, ;David Lynch'in çektiği bir Alacakaranlık filmini kim izlemek istemez? Sizin isteyeceğinizi biliyoruz.

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Kavalier ve Clay'in Muhteşem Serüvenleri (The Amazin Adventures of Kavalier & Clay), Michael Chabon- Coen Kardeşler

 

 

Coen Kardeşlerin elinden her iş geliyor, şu ana dek seyrettiğimiz tüm filmlerden bu çıkarımı yapabiliriz. Chabon'un çizgi roman merkezli çoksatar romanına, Coen Kardeşlerin çok uygun ince esprilerle birlikte hem ciddiyet hem de eğlence katabileceğini düşünüyoruz.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

İt Kopuk Takımı, Jennifer Egan- P.T. Anderson

 

 

 

Bu zor bir seçim oldu- bu romanın filmini çekecek ismin, her alanda yetkin bir isim olması gerekiyordu. Neyse ki Anderson, Magnolia gibi ince işlemelerle dolu, küçük toplulukları anlatan bir filmin altından kalkabilmiş, Ateşli Geceler (Boogie Nights) gibi yer altının göz alıcı ışıklarını da yansıtabilmiş ya da Aşk Sarhoşu (Punch Drunk Love) filmindeki gibi garip, sıkıntılı bir aşkı anlatabilmiş bir yönetmen. Bu romanın filmini çekebilecek bir yönetmen varsa, o da P.T. Anderson'dır diyebiliriz.

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

Kurtlar Hanedanı, Hilary Mantel- Ang Lee

 

 

 

Destansı bir serinin romanına, destanları anlatmakta yetkin bir yönetmen gerekir ve Ang Lee de bunun için biçilmiş kaftandır. Pi'nin Yaşamı'ndaki göze bayram ettiren görselleri hatırlayın, Brokeback Dağı'ndaki ayrıntıları gözünüzün önüne getirin ve bu özenin 8. Henry için de gösterileceğini düşünün. Evet, bizce de ortaya harika bir film çıkabilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DDD

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.