Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Doğan Hızlan: O eserler mirasçının olduğu kadar toplumun da malı



Toplam oy: 701

Doğan Hızlan, Hürriyet gazetesindeki köşesinde TÜYAP Kitap Fuarı'nın ardından fuarda da konuşulan bir meseleyi gündeme getirdi. Eser sahiplerinin ölümlerin ardından eserlerin mirası, telif hakkı meselesi ve bu konuda piyasanın durumu. Hızlan'ın  "Mirasçılar ve telif hakkı meselesi" başlıklı yazısı şöyle:

 


TÜYAP Kitap Fuarı’nda en çok konuşulan, tartışılan konu neydi biliyor musunuz?



Mirasçıların telif hakları konusundaki tutumları.

 


Bana somut bir örnek de verdiler, buradan yazıyorum ki, durum ortaya çıksın, aydınlansın. Belki başka aileler de bu durumu yeniden düşünürler.

 

Cahit Sıtkı Tarancı’nın Ziya’ya Mektupları’nı okuduk, okuyoruz ve okuyacağız...

 

Bir de Ziya Osman Saba’nın Cahit Sıtkı Tarancı’ya Mektupları varmış, aile bu mektupları vermekte gönülsüzmüş. Bunda ödenecek telif hakkından başka nedenler olup olmadığını bilmiyorum.

 

Oysa bu mektuplar da yayınlansa iki arkadaşın edebiyat konusundaki düşünceleri öğrenilir, edebiyat tarihi kazançlı çıkar.
Aileler, bu metinleri, babalarından, dedelerinden kalan bestelerin, kitapların, mektupların, şiirlerin kendileri kadar edebiyat, sanat, musiki tarihinin de malı oluğunu düşünmek zorundalar.

 

Bu konuda biraz daha esnek, biraz daha toplumu göz önüne alarak karar versinler.

 

Bu miras sadece onlara ait değildir, hukuki olanın ardında toplumsal olanı da ihmal etmesinler.

 

* * *

 

AİLELERİN bu tavrı, korkunç bir sonucu doğuruyor. Yazarların çalışmaları, antolojilerde yer almadıkça, kitapları basılmadıkça unutulma sürecine giriyor.

 

Önceden basılmış kitapları hiç olmazsa kütüphanelerden bulup okumak mümkündür. Ancak hiç basılmamış, el yazısı olanları okumak mümkün değildir.

 

Bu tavır en çok genç kuşakları etkiliyor, iyi bir edebiyatçının eserlerini okuyamıyorlar, Türk edebiyatını eksik öğreniyorlar. Sorumluluğu da ben ne yazık ki ailelerde görüyorum.

 

Besteciler için de geçerli bir durum.

 

İlk operet bestecimizin eserlerinin besteleri CD’lere kayıt edilemiyor.

 

Ben bazı bantları dinliyorum, üzülüyorum.

 

Bunlardan biri de Muhlis Sabahattin’in Ayşe operetidir.

 

Mirasçılar yayın dünyasından uzaktalarsa, CD ticaretinin, kitap basmanın ekonomik koşullarını bilmiyorlarsa, ellerindeki kitap, el yazısı ve bestenin paha biçilmez olduğunu sanıyorlar.

 

Nesnel koşulları tanımıyorlar.

 

Bazılarının tanığı oldum, dünyanın en çok satan pop, rock sanatçısının ücretlerini istiyorlar nerdeyse.

 

Kitaba gelince...

 

Dünyada en çok satan yazarların kazandığı parayı talep ediyorlar.

 

İnci Enginün ile Zeynep Kerman’ın önemli antolojilerini hazırlarken birçok metin için çektiklerini, aileleri bulmak için detektif gibi çalıştıklarının tanığıyım.

 

* * *

 

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı’nın bu konuda yasal bir düzenleme yapmasını öneriyorum.

 

O eserler, besteler mirasçının olduğu kadar, edebiyat, sanat, müzik tarihinin, toplumun da malıdır.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.