Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Düşünce Özgürlüğü Bülteni (10 Aralık 2012)



Toplam oy: 691

Başbakan eleştirisine tazminat

 

 


Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi Ahmet Altan’ı, “Devlet Yardakçılığı ve Ahlak” yazısı sebebiyle 15 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti. Mahkeme, Altan’ın avukatının aynı yazı sebebiyle ‘kamu görevlisine hakaret’ suçlamasıyla sürdürülen ceza davasının beklenmesi talebini reddetti. Dava konusu yazısında Altan, Uludere/Roboski katliamına ilişkin şunları söylemişti:

 

 

 

 

 

 

 

“Senin başbakanlığını yaptığın devlet bu ülkenin 35 çocuğunu bombalarla parçaladı. Ya seni kendi yönetimindeki devlet tuzağa düşürdü, ya da sen bile bile öldürdün. Bombacılara sahip çıkarak, gerçekleri halkından saklayarak, olayları saptırarak, tuzağa düşürülmediğini anlattın bize. O zaman öldürülen çocukların hesabını ver. Bu çocukları niye öldürdünüz, bize bunu söyle."

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

Türkiye temel haklarda geri sıralarda

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ABD’li sivil toplum kuruluşu Dünya Adalet Projesi’nin ‘2012 Hukuk Düzeni Endeksi’nde Türkiye, temel hakların korunmasında 97 ülke arasında 76. sırada yer aldı. Türkiye'nin geri kalmasına neden olarak hukuk sistemine yapılan siyasi müdahaleler ve ifade özgürlüğünün korunmasındaki eksiklikler gösterildi. Türkiye, yasaların uygulanması konusunda 39., sivil adalet sistemindeki puanlamada da 44. sırada yer aldı. Sivil toplum kuruluşu, 97 ülkeden 97 bin kişiyle yaptığı röportajlarla hazırladığı raporunda ülkelerin yolsuzluk, güvenlik, temel haklar ve şeffaflık konularındaki yaklaşımlarını esas alıyor.

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

Polis ‘milli duygular’a hassas

 

 

 

 


 

 

 

Milliyet’in haberine göre Hakkari’de 11 askerin hayatını kaybetmesinin ardından E-5 karayolunu trafiğe kapatarak Mustafa Kemal Mahallesi’ne saldırmak için yürüyen gruba müdahale etmeyen ve bozkurt işaretleri yapan kişileri “Milli duyguları hassas” grup olarak tanımlayan polis, kendilerine saldırılacağı endişesiyle toplanıp mahalle girişine çöp konteynerlerini yığan mahallelileri suçlu buldu. Polis, saldırganlar hakkında herhangi bir işlem yapmazken mahalle sakinlerine ‘terör’ ve Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlamalarıyla işlem yaptı. Savcılık, olayların ardından toplam 9 mahalleli hakkında dava açtı. Bir polisin şikayet başvurusunun da yer aldığı iddianamede, sanıklara 2.5 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

 

 

 

“Sıkın bunlara” sözü suç değil mi?

 

 

 

2009 yılında Ankara’da bir barda arkadaşlarıyla Kürtçe şarkı söyleyen Emrah Gezer ve arkadaşlarına özel harekatçı polis memuru Serkan Akbulut, Levent Akbulut ve Sinem Uludağ’dan oluşan grup tepki göstermişti. İddiaya göre Sinem Uludağ şarkı söyleyenlere “Siz PKK’lı mısınız?” demiş ve yanındakilere “Ne biçim erkeksiniz, sıkın bunlara” diye bağırmaya başlamıştı. Bunun üzerine polis memuru Serkan Akbulut’un açtığı ateş sonucu Emrah Gezer hayatını kaybetmiş; Serkan Akbulut hakkında ‘adam öldürme’, Sinem Uludağ hakkında da ‘adam öldürmeye azmettirme’ suçundan dava açılmıştı.

 

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi Serkan Akbulut’a ‘adam öldürme’ suçundan 19 yıl hapis cezası vermiş, Sinem Uludağ’ın ise alkollüyken “Sıkın bunlara” dediği ve sözlerinin bilincinde olmadığı gerekçesiyle beraatine karar vermişti. Davaya ilişkin tebliğnamesini tamamlayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da kararın onanmasını istedi.

 

 

 

TCK 34. Madde:

 

 

(1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.

 

 

(2) İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

Özel harekat polisleri işçilere karşı

 

 

 

 

 

 

 

420 Hay Tekstil işçisi Şubat ayında tazminatları ödenmeden işten çıkarılmıştı. 16 işçi, işten atılmalarının 300. gününde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı olan patronları Aynur Bektaş'ı Şişli’deki TOBB binası önünde protesto etti.  Bir binanın üzerine, “TOBB yöneticisi Aynur Bektaş'a sesleniyoruz! Çaldığın haklarımızı istiyoruz, alacağız” yazılı bir pankart açan işçiler çalışma koşullarını anlatan bildiriler de dağıttı. Yaklaşık bir saat süren eylemin ardından ‘akrep’ denilen zırhlı araçlarla olay yerine gelen özel harekat polisleri, pankart açan iki işçiyi gözaltına aldı. Emniyet’e götürülen işçiler, ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

 

 

 

 

Belediye AIDS yürüyüşünü engelledi

 

 


İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Pozitif Yaşam Derneği'nin 1 Aralık Dünya AIDS Günü'nde bilgilendirici etkinlik ve yürüyüş düzenlemek için izin isteğini reddetti. Dernek Başkanı Dr. Nejat Ünlü bianet’e verdiği demecinde 2008'den beri yaptıkları yürüyüş için her yıl izin istediklerini, bu seneki taleplerinin ise yürüyüşten iki gün önce gerekçe gösterilmeksizin “uygun bulunmadığı” söylenerek reddedildiğini ifade etti.

 

 

 

 

Anayasa 34. Madde: Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

Erdem’i anan öğrenciler mahkum!

 

 

 

 


 

 

 

 

Dicle Üniversitesi öğrencisi Aydın Erdem 6 Aralık 2009’da Diyarbakır’da DTP’nin kapatılmasını protesto yürüyüşü sırasında öldürülmüş, olay yerinde mermi kovanları bulunan polis memurları hakkında ise “havaya ateş ettikleri” gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmişti. Yargı, Aydın Erdem’i anmak için eylem düzenleyen üniversite öğrencilerini ise mahkum etti. İddianamede öğrencilerin katıldığı ‘askerî operasyonları protesto’ ve ‘anadilde eğitim’ eylemleri de yasadışı sayılıyor; öğrencilerin bu etkinliklerde alkış ile tempo tutması “aktif şekilde katılarak etkinliği zamanla örgüt propagandası haline dönüştürme” olarak yorumlanarak örgütsel suç olarak nitelendiriliyordu.

 

 

 

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi "Örgüt propagandası yapmak," "Eğitim ve öğrenimin engellenmesi", "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet", "Görevi yaptırmamak için direnmek," "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlamalarıyla yargılanan Nilgün Özkaran’ın 8 yıl 4 ay 18 gün, Derya Moray’ın 12 yıl 6 ay 22 gün, Cuma Karakuş’un 7 yıl 11 ay 18 gün, Eray Ölçen’ın 7 yıl 11 ay 18 gün ve Ramazan Durmaz’ın ise 17 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi.

 

 

 

 

Bombalama delilleri: Gazete, şarkı, basın açıklaması…

 

 

 

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yedi ay önce meydana gelen, can kaybına yol açmayan ve rektörlüğe göre "basınç kaynaklı" olan patlama nedeniyle 3 öğrenci hakkında müebbet hapis cezası istendi. İddianamede suç delilleri arasında sayılan Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazeteleri için yasak olmamalarına rağmen ‘yasaklı’ ifadesini kullanıldı. Öğrencilerin Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) gençlik örgütlenmesi olan Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) grubu içinde yer aldıkları vurgulandı. 10 öğrenciyle ilgili, basın açıklaması içeriklerine (YÖK protestosu, Roboski Katliamı, Newroz, Muğla'da polis kurşunuyla öldürülen Şerzan Kurt'u anma, tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması), öğrencilerin tutuklu öğrenci arkadaşlarıyla mektuplaşmaları ile ev ve üst aramalarında bulunan dijital formattaki Kürtçe şarkılara yer verildi. Ayrıca savcı, Roboski katliamında hayatını kaybeden köylüleri de, "29 Aralık 2011 tarihinde Şırnak'ta ölü olarak ele geçirilen 35 kişi" sözleriyle andı. 

 

 

 

10 öğrenci hakkında "Örgüt üyeliği", "Örgüt amacıyla kasten adam yaralama", "örgüt propagandası" suçlamalarıyla 15 yıl ilâ 29 yıl arasında hapis cezaları istenirken, Emel Çetin, Raziye Ay ve Uğur Tekdal için, "Devletin birliği ve ülke bütünlüğü bozmak", "mala zarar vermek", "el yapımı bomba imal etmek", "birden fazla kişiyi öldürmeye teşebbüs etmek", "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" iddialarıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Savcı, ayrıca Çetin için 69 yıl, Tekdal için 57 yıl ve Ay için 65 yıl hapis cezası istedi.

 

 

 

Davanın ilk duruşması 27 Aralık'ta İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

KCK tıp öğrencileri davasında tahliye

 

 

 

 

 

 

 

 


Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, KCK soruşturması kapsamında 5 aydır tutuklu bulunan 13 tıp öğrencisini ilk duruşmalarında tahliye etti. Öğrenciler ‘Halk Sağlığı’ konulu panel düzenlemek, Türk Tabipler Birliği (TTB) ile 17 farklı sağlık, emek ve meslek örgütü tarafından düzenlenen ve 30 bin kişinin katıldığı “Çok Ses Tek Yürek” mitingine katılıp şarkı söylemek, Türkiye Büyük Sağlık Hakkı Meclisi'ne katılmak, yoksul mahallelerde sağlık taraması yapmak gibi suçlamalarla tutuklanmıştı. Duruşmada mahkeme, altı öğrencinin ana dilleri olan Kürtçe ile savunma yapma taleplerini, “eğitim durumları dikkate alındığında Türkçe bildiklerinin anlaşıldığı” gerekçesiyle reddetti.

 

 

 

Üniversiteden ifade özgürlüğü paneline engel

 

 

 

Bianet’in haberine göre Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi 5 Aralık’ta NTV Haber Müdürü Mete Çubukçu, Radikal muhabiri İsmail Saymaz ve serbest gazeteci Alper Turgut'un katılımı ile düzenlenecek olan “Gazetecilik, İktidar ve İfade Özgürlüğü: 10 Yılın Bilançosu” paneline “Bu yıldan itibaren bireysel başvuruları kabul etmiyoruz” gerekçesiyle izin vermedi. İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümü öğrencisi Korhan Kalabalık, fakülte yönetimine yakın öğrencilerin etkinlik düzenlemede sorun yaşamadıklarını söyledi. Yasaklama üzerine panel 5 Aralık, saat 13.00-15.00 arasında Eğitim-Sen 6 Nolu Üniversiteler Şubesi'ne alındı.

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

Çizgi diziye ceza

 

 

 

 

 

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), dünyanın pek çok ülkesinde yayımlanan The Simpsons adlı çizgi dizi sebebiyle CNBC-E’ye 52 bin 951 TL ceza kesti. Hürriyet'ten Meltem Özgenç'in haberine göre, Konuya ilişkin uzman raporunda özetle şunlar söylendi:

 

 

 

 

“Çizgi filmde karakterlerden birinin bir diğerini dini inancını kullanarak cinayetlere ve şiddete yönlendirdiği, Tanrı’nın olmadığına yönelik söylemler kullanıldığı, İncil’in yakıldığı sahneler ile Tanrı’nın ve şeytanın vücutlandırıldığı sahneler gösterildiği, Tanrı’nın şeytanın emrinde olduğu ve ona kahve ikram etmesi gibi inançları aşağılayan görüntü ve konuşmalarla devam eden bir yayın yapıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca, alkolizm için Noel’in iyi bir fırsat olduğu ifade edilerek alkolü özendirici ve teşvik edici yayın yapılmıştır”

 

 

 

 

‘Hassas vatandaş’ suç duyurusunda bulundu

 

 


Başbakan’ın Muhteşem Yüzyıl dizisini kınamasının ve yargıyı göreve çağırmasının ardından Konya'da turizmci Ömer Faruk Bildirici, ''tarihi değerlerle alay edildiği'' gerekçesiyle dizinin yayından kaldırılması için suç duyurusunda bulundu. Bildirici dilekçesinde, diziyi izleyen kızının kendisine; ''Osmanlı tarihi okulda başka, dizide başka anlatılıyor, hangisi doğru?'' diye sorduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı son açıklamalar sonrasında ise dizinin ‘yalandan ibaret olduğunu’ anladığını belirtti. Bildirici dilekçesinde “Halkı aldatmak için kurgulanan söz konusu dizinin yönetmenleri hakkında soruşturma açılması ve dizinin yayından kaldırılmasını saygılarımla sayın savcılığınıza arz ve talep ederim” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

Hilal Kaplan hedef tahtasında

 

 

 

 

 

 


 

 

Yeni Şafak yazarı Hilal Kaplan, bir televizyon programında zorunlu din dersi uygulamasına karşı olduğunu açıklayınca kilisede dua ederken çekilen fotoğrafı önce imanehli.com'da, sonra da Habervaktim sitesinde yayımlandı. Habervaktim’deki haberlerde Kaplan’ın Ermeni soykırımı ve Kürt sorunu konularında da ‘aykırı çıkış’lar yaptığı vurgulandı. Kaplan ise bu gelişmelere Twitter üzerinden tepki gösterdi:

 

“Yurtdışındayken bir grupla beraber kiliseye de gitmiştik. Mescit yokluğundan kilisede namaz kılmışlığım var ama mum yakmışlığım yok. Bu iftirayı yayanlar kadar inanıp suizan edenler de hesap verecektir. Müslüman ahlâkına bu müfterileri örnek olarak görmeyin lütfen”

 

 

 


Ermenilerin hedef gösterilmesine suç duyurusu

 

 

 

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Girişimi, Ermeni kurumlarının teşhir edilerek hedef gösterilmesiyle ilgili Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği'nin (ASİM-DER) Genel Başkanı hakkında şikayetçi oldu. Grup adına konuşan Cengiz Algan, “Iğdır merkezli olan bu dernek her nasıl oluyorsa uluslararası bir dernek olduğunu iddia ediyor. Bir şubesi var ve az sayıda üyesi bulunuyor. Bütün dertleri güçleri Ermeni yurttaşlarımızla ilgili haberler yapmak. 10 yıldır sadece bu işle uğraşıyorlar.” dedi.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

Sahada ırkçılığa 2 yıl hapis istemi

 

 

 

 

 

 


Futbolcu Emre Belözoğlu hakkında, Fenerbahçe’de oynarken Trabzonsporlu Zokora’ya yönelik ırkçı söylemde bulunduğu gerekçesiyle hazırlanan iddianame tamamlandı. İddianamede ‘Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 14/2. Maddesine dayanılarak Belözoğlu’nun 6 aydan 2 yıla kadar hapsi isteniliyor.

 

 

 

 

 

15 Nisan 2012'de oynanan maç sonrasında Fildişili futbolcu Zokora, Belözoğlu’nun kendisine “Fucking Nigger” (S…min zencisi) dediğini söylemiş; Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği de dudak okuma yöntemiyle bu iddiayı doğrulamıştı. Tahkim Kurulu Belözoğlu’na 3 maç ceza vermiş ancak futbolcunun suçu ‘ırkçılık’ değil ‘hakaret’ olarak nitelendirilmişti.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

Eşofmanlı fotoğrafa sansür!

 

 

 

 

 


 

 

 

Sol haber portalının haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) isteği üzerine, Eğitim Sen’in sitesinde yayınladığı eşofmanlı basın açıklaması haberinin fotoğrafı sansürlendi. Fotoğrafta Sendika Genel Başkanı Ünsal Yıldız ile Merkez Basın Yayın Sekreteri Tuğrul Culfa'nın eşofmanlı fotoğrafı yer alıyordu. Sendika yetkilileri 5 Aralık’ta eğitimde dini simgelerin kullanılmasına karşı düzenlenen eşofmanlı eylemi duyurmayı amaçlıyordu.

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

453 kitabın yasağı kalktı

 

 

 

 

 


Hükümetin, 3. yargı paketindeki düzenlemeleri doğrultusunda, 1949’dan beri toplatma, yasaklama, dağıtım ve satışının engellenmesi kararı bulunan yayınlar üzerindeki yasak kaldırıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan inceleme sonucunda Basın Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral, 453 kitap, 645 gazete, dergi, broşür ve pankart üzerindeki yasağın kaldırılmasına karar verdi. Yasağı kalkan kitaplar arasında Bediüzzaman Said-i Nursi’nin Tarihçe-i Hayat, Marks’ın Komünist Manifesto, Lenin’in Devlet ve İhtilal, Mahir Çayan’ın Toplu Yazılar, Aziz Nesin’in Azizname, Nâzım Hikmet’in Bütün Eserleri ile 1961 tarihli Tommiks çizgi romanının bir sayısı da bulunuyor.

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

 

 

 

·         “www.savaşkarsitlari.org” adlı sitenin sahibi ve yöneticisi olan Halil Savda'nın başka bir sitede Ahmet Ateşli hakkında yayınlanan “Ağar:İddialar ve Ötesi” başlıklı yazıyı sitesinde yayınlaması nedeniyle açılan dava Beyoğlu 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görüldü. TCK 318. madde kapsamında ‘Halkı askerlikten soğutmak’ suçlamasıyla yargılanan sanığın beraatine karar verildi.                  

 

 

 

·         Vicdani retçi Enver Aydemir'in Eskişehir Askeri Mahkemesi'nde tutuklu yargılandığı duruşmaya destek için giden Halil Savda, Mehmet Atak, Fahri Fatih Tezcan, Ahmet Aydemir ve Davut Erkan hakkında, attıkları sloganlar sebebiyle açılan dava Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görüldü. TCK 318. madde kapsamında ‘Halkı askerlikten soğutmak’ suçlamasıyla yargılanan sanığın beraatine karar verildi.

 

 

 

 

 


 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.