Öğrencilerin Soma eylemine dava açıldı
Kırıkkale'de, 301 işçinin ölümüne neden olan Soma'daki maden faciasını protesto eden öğrencilere üç yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
14 Mayıs 2014 tarihinde Kırıkkale Üniversitesi'nde yaşanan faciaya dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması düzenlenmiş ve ardından oturma eylemi yapılmıştı.
Mahkemenin kabul ettiği iddianamede öğrenciler "Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" ile suçlanırken "Soma iş kazası değil, cinayettir" şeklinde slogan attıkları ve hükümet aleyhine eylem gerçekleştirdikleri ifade edildi.
(4 Temmuz 2014 / aydinlikgazete.com)
Bakanlık polis şiddetini hukuka uygun buldu
İstanbul'da Gezi Parkı eylemlerinde gaz kapsülüyle sağ gözünü kaybeden Mehmet Reha Baran'ın açtığı tazminat davasına İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen savunma yazısında polis şiddetinin yasal olduğu savunuldu.
İstanbul 7. İdare Mahkemesinde görülen davada Bakanlık; polisin yasal bir müdahalede bulunduğunu ifade ederken "idarenin sorumlu tutulabilmesi için, zararın, hukuka aykırı bir işlem veya eylem neticesinde gerçekleşmesi gerekmektedir," dedi.
Ayrıca hastanenin verdiği "kapsül patlaması sonrası görme kaybı" raporuna rağmen Bakanlık, Baran'ın gaz kapsülünden dolayı yaralanıp yaralanmadığının bilinmediğini öne sürdü.
(6 Temmuz 2014 / evrensel.net)
"Protesto gösterileri terör etkinliğidir"
Adana Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, savcılığa gönderdiği fezlekede Ağustos 2013 ile Nisan 2014 arasında gerçekleştirilen tüm protesto eylemlerini "terör" etkinliği olarak tanımladı.
Fezlekede yolsuzluk eylemlerinden "park forumları" ve Gezi Parkı protestolarına kadar çok sayıda etkinliğe katılan 28 kişi "Silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütünün propagandasını yapmak, halkı hükümet aleyhine isyana teşvik etmek" ile suçlandı.
Polis söz konusu eylemleri "Hükümet karşıtlığı temelinde geniş halk kitlelerini bir araya getirmek, Başbakanın açıklamalarını çürütmek, Gezi Parkı eylemlerini farklı alanlara taşıyarak sürdürmek" amacıyla gerçekleştirildiğini öne sürdü.
(6 Temmuz 2014 / cumhuriyet.com.tr)
Emniyetten haber kaldırma "ricası"
İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, Ege'nin Sesi isimli haber sitesinin Sivas Katliamı anmasında yaşanan gerginlikle ilgili haberinin yayından çıkarılmasını istedi.
Söz konusu haberde İzmir'de Sivas Katliamını anmak için yürüyüş düzenleyen gruba polisin müdahalesi sırasında bir çevik kuvvet personelinin protestoculara küfür ettiği iddiası yayınlanmıştı.
Emniyet Müdürünün gönderdiği mektubu değerlendiren Ege'nin Sesi Genel Yayın Yönetmeni Sinan Kara; mektubun yasal bir karşılığının olmadığını ancak bu durumun basın özgürlüğüne direkt bir müdahale olduğunu belirtti.
(7 Temmuz 2014 / bianet.org)
Caferilerin kullandığı camide yangın
İstanbul Esenyurt'ta Caferilerin kullandığı bir camide çıkan yangında geniş çaplı hasar meydana gelirken caminin imamı olayın kundaklama vakası olduğunu ileri sürdü.
Gece meydana gelen olayda iddiaya göre camiye giren kimliği belirlenemeyen kişiler kütüphane bölümünü ve minberi ateşe vererek olay yerinden kaçtı.
Konu ile ilgili konuşan cami imamı Hamza Aydın bir hafta önce tehdit edildiklerinin altını çizdi. Aydın söz konusu kişilerin kendilerine "Siz bizden değilsiniz, sizin yaşama hakkınız yok. Siz taşa tapıyorsunuz. Siz Şiasınız, Caferisiniz. Biz sizi yakacağız," dediklerini iddia etti.
(8 Temmuz 2014 / cumhuriyet.com.tr)
AYM'ye cinsel özgürlük başvurusu
Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi "doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlarla" ilgili kanun hükmünün iptal edilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurdu.
Mahkeme'de görülen "müstehcenlik" suçundan açılan bir davada hâkim, sanığın savunmasında söz konusu kanun maddesinin anayasaya aykırı olduğu yönündeki iddiasını ciddi bularak TCK'nın 226. maddesinin 4. fıkrasının iptali için AYM'ye başvurdu.
Dosyayı incelemeye alan AYM'nin iptal kararı vermesi durumunda eşcinsel ilişkileri artık "sapkınlık" olarak görülmeyecek.
(8 Temmuz 2014 / milliyet.com.tr)
AİHM, Şener ve Şık hakkında kararını verdi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın Türkiye'de yargıladıkları davada hak ihlali olduğuna hükmetti.
AİHM "ifade özgürlüğünün kısıtlanması" ve "güvenlik ihlali" çerçevesinde verdiği kararda başvurucuların "adil yargılanma hakkının ihlal edildiği" sonucuna vardı. AİHM, Türkiye'yi Şener'e 20 bin Euro Şık'a ise 10 bin Euro manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
Kararın ardından konuşan Şener, "gazeteciliğin teröristlik olmadığını, kitabın da bomba olmadığını gösteren bir karar" olduğunu vurgulayarak iktidarı ve yargıyı gazetecilere "terörist" demekten vazgeçmeye çağırdı.
(8 Temmuz 2014 / radikal.com.tr)
"Faşist Başbakan" sözüne iki yıl hapis istemi
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Osman Baydemir hakkında aralarında Van Belediye Başkanı'nın da olduğu KCK tutuklamalarını protesto ettiği bir konuşma nedeniyle iki yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Baydemir söz konusu basın açıklamasında KCK operasyonları nedeniyle Başbakan Erdoğan'ı eleştirerek, "Ey faşist Başbakan; sonuç alamayacaksın. Sana biat eden senin gibi faşist olsun," demişti.
Van 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan mağdur sıfatıyla yer alırken Baydemir "Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret" ile suçlandı.
(8 Temmuz 2014 / ortakhaber.com)
Türkiye gözaltında ölümden mahkûm oldu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), gözaltındayken hayatını kaybeden Metin Yurtsever ile ilgili başvuruyu karara bağladı.
23 Kasım 1998'de gözaltına alınan ve işkence sonucu yaşamını yitiren Yurtsever'le ilgili Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2. Maddesi'ndeki "yaşam hakkını" ihlalden ve konuyla ilgili etkin soruşturma yapmamaktan mahkûm oldu.
Türkiye, Metin Yurtsever'in ailesine toplamda 57 bin Euro tazminat ve 5 bin 937 Euro mahkeme masrafı ödeyecek.
(8 Temmuz 2014 / bianet)
Yargıdan, Özel hakkında "kovuşturmaya yer yok" kararı
28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak Roboski'de 34 yurttaşın bombalanarak öldürüldüğü saldırıyla ilgili yaptığı açıklama nedeniyle, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel hakkında "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verildi.
Soruşturma kapsamında Orgeneral Özel, "Ölenler arasında silahlı teröristler bulunmaktaydı. Gerçekler yakında ortaya çıkar" ifadelerini kullanması nedeniyle "gizliliği ihlal" ve "adli yargılamayı etkileme" ile suçlanıyordu.
Ankara Memur Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli Savcı Alper Türközmen tarafından verilen kararda, Özel'in kullandığı iddia edilen sözlerin Genelkurmay Başkanlığı tarafından yalanlandığını ancak sözler söylenmiş olsa dahi yargılamayı etkileme ve gizliliği ihlal suçlarının unsurlarını oluşturmadığı belirtildi.
(9 Temmuz 2014 / birgun.net)
"Türk Telekom anayasal suç işliyor"
Türk Telekom'un, açılan ihaleyle tüm internet protokollerini ve servis sağlayıcıları kontrol edebileceği donanımlar satın alması üzerine 10 sivil toplum kuruluşu "Türk Telekom anayasal suç işliyor" başlıklı ortak bildiri yayınladı.
Aralarında Alternatif Bilişim Derneği ve Ankara Barosu Bilişim Kurulu'nun da bulunduğu bilişim örgütleri söz konusu sözleşmenin anayasayı ve hukukun evrensel ilkelerini çiğnediğini savundu.
Açıklamada yurttaşların temel hak ve özgürlüklerinin üzerindeki bu tehdidin kabul edilemez olduğu ve uygulamaya karşı her türlü hukuki yöntemle mücadele edileceği söylendi.
(9 Temmuz 2014 / diken.com.tr)
Yurtdışı seçimleri AYM'ye taşındı
10 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için yurtdışından da oy kullanılabilecek olması "serbest seçim hakkını ve ifade özgürlüğünü" ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşındı.
Yurtdışında yaşayan üç vatandaşın yaptığı bireysel başvuruda seçim yasasına göre kullanılacak oylar uçakla taşınarak Türkiye'de tasnif edileceği vurgulandı. Bu uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ve Anayasa'ya aykırı olduğu savunuldu.
Başvuru sahiplerinin avukatı Haydar Sığınak "Yurtdışında yaklaşık 2.5 milyon seçmenin oy kullanacağını ve bu sayının sistemdeki oyların yüzde 5‘lik kısmını oluşturduğunu belirtti.
(9 Temmuz 2014 / Birgün)
Gazeteciler için LGBTİ haberciliği rehberi
Kaos GL ve Pembe Hayat dernekleri gazeteciler için haber yapılırken dikkat edilmesi gereken noktalara dair bir çerçeve sunan LGBTİ haberciliği rehberi oluşturdu.
"Medyada LGBTİ'lere Yönelik Nefret Söylemi" başlıklı çalışmada medya çalışanlarının cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı farkındalığın yaratılmasındaki önemine vurgu yapıldı.
Rehberde; toplumsal cinsiyete ilişkin haberlerde hangi söylemlerin kullanılması gerektiği, şiddet ve intihar haberlerinin nasıl yazılacağı, haber kaynakları, , haberde fotoğraf kullanımı, özel yaşamın gizliliği gibi konularda hak odaklı önerilerde bulunuluyor.
Rehbere ulaşmak için tıklayınız.
(9 Temmuz 2014 / bianet)
* Kaynak: Antenna
Yeni yorum gönder