“Vali istifa” diyen depremzedelere biber gazı, Baydemir'e 28 yıl hapis istemi, “Atatürk diktatördü” sözlerine soruşturma, İHD Hakkari Şube Başkanı'na tutuklama, Türkiye trans kadın Halat’a tazminat ödeyecek....
“Vali istifa” diyen depremzedelere biber gazı
Van’daki ikinci depremin ardından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Vali Münir Karaloğlu inceleme yapmak amacıyla Bayram Oteli enkazının önüne geldi. 300 kadar depremzede, Vali Karaloğlu'nu görünce “Vali istifa” diye bağırdı. Bunun üzerine bakanlar Akdağ ile Yıldız, depremzedelerin yanına giderek onlarla görüşmek istedi. Kalabalıktaki kişiler, “Vali Karaloğlu 'Deprem bitti, yıkılmayan evlerinize girebilirsiniz’ dediği için binalara girenler, yaşamlarını kaybetti”, dedi. Atalay’ın, “Bir dakika beni dinleyin” sözlerini dinlemeyen kalabalık tepkisini sürdürünce bakanlar bölgeden ayrıldı. Bakanlar ayrıldıktan sonra polis protestoculara biber gazıyla müdahale etti. Rüzgarın etkisiyle yayılan biber gazı enkazda çalışan arama- kurtarma ve sağlık görevlilerini de etkiledi; çalışmalara ara verildi.
Lenin’in kitabı ne yasaklı ne de yasal
Lenin’e ait ‘Devlet ve İhtilal’ kitabı hakkında 1968 yılında toplatma ve yasaklama kararı verilmişti. 33 sene sonra Ankara’da, Hopa’daki polis müdahalesini protesto ederken gözaltına alınan ve ‘terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla yargılanan 28 sanığın davasında bu karar hatırlandı; kitap, Hazal Kangal’ın aleyhine ‘suç delili’ sayıldı. Radikal gazetesinin haberine göre Avukat Hakan Akarken de ‘suç delili’ sayılan kitabı satın alarak yasaklama kararını veren Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdu ve kararın kaldırılmasını istedi. Akarken, kararın, eski Türk Ceza Kanunu’nun 141-142. maddelerinde düzenlenen ‘komünizm propagandası yasağı’ kapsamında alınmış olabileceğini, bu yasağın 1991’de kaldırıldığını anımsattı. Akarken, başvurusunda “Kitabı tedirginlik duymadan okuyabilmem; kitapların suç delili olarak gösterilmemesi; insanların rahatça kitap satın alabilmeleri için kararın kaldırılması gerekmektedir” dedi. Mahkeme, başvuru üzerine kararı savcılık arşivine sordu. Kararın 24 Mart 1992’de imha edildiği ortaya çıktı.
Baydemir’in 28 yıl hapsi istendi
Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkındaki iddianameyi kabul etti. İddianamede, Baydemir'in 27-28 Nisan 2011 tarihinde Tunceli'nin Pülümür ilçesine bağlı Kızılmescit köyü kırsalında çıkan çatışmada hayatını kaybeden 4 gerillanın cenaze törenine katıldığı, söz konusu olayı protesto etmek amacıyla BDP'nin 30 Nisan 2011 tarihinde gerçekleştirdiği yürüyüşte örgüt propagandası yaptığı ve Öcalan’ın yakalanarak Türkiye’ye getirilişinin yıldönümünde düzenlenen etkinliğe katıldığı belirtiliyor; “Abdullah Öcalan'ın sahiplenilmesi, görüş ve düşüncelerinin toplum içerisinde derinleşmesi ve kökleşmesini amaçlayan etkinliğe katılıp, Öcalan'ın fotoğrafının önünde yürümek suretiyle suç işlediği anlaşılmıştır” ifadeleri yer alıyor. Baydemir'in TCK'nın 314/2. Maddesinde belirtilen “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etmek ve üç kez “terör örgütünün propagandasını yapmak” suçlarından 28 yıla kadar hapsi isteniyor.
“Atatürk diktatördü” sözlerine soruşturma
Nagehan Alçı CNN Türk'te 2 Kasım günü yayınlanan ‘Dört Bir Taraf’ adlı programda şunları söylemişti: “Atatürk savaşı kazandı başarılı oldu ancak bir diktatördü”.Cumhuriyet Savcılığı, bu sözler sebebiyle Nagehan Alçı hakkında ‘Atatürk’ü Koruma Kanunu'na muhalefet’ ettiği gerekçesiyle soruşturma başlattı.
“Operasyonları eleştirmek teröre destektir”
2009’dan bu yana 7748 kişinin gözaltına alındığı, 3895 kişinin de tutuklandığı KCK operasyonlarına yönelik Türkiye’de ve dünyada tepki yağmıştı. Başbakan Erdoğan operasyonlara yönelik tepkileri ‘teröre destek ve hizmet’ olarak değerlendirdi:
“Son KCK operasyonları... Kimse bizden bunun da durmasını beklemesin… KCK'nın nereye vardığını bilmeden ve bu işin içerisinde kimlerin ne tür rol üstlendiğini bilmeden yaptığınız açıklamalar, ister medyada olsun, ister şurada, ister burada olsun; nerede olursa olsun teröre destektir, teröre hizmettir. Bu kadar açık konuşuyorum. Çünkü biz devletin içinde devlete paralel bir devlet anlayışına müsaade edemeyiz. Türkiye'de tek devlet vardır, o da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir”
İHD Hakkari Şube Başkanı tutuklandı
6 Kasım’da gözaltına alınan İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şube Başkanı İsmail Akbulut ve Belediye Meclis üyeleri Nusret Kurt ile Mehmet Demiralp tutuklanarak cezaevine gönderildi. Demiralp ve Kurt, savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuklanırken, Akbulut ise tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkeme, Akbulut'u “örgüt üyeliğinin” de içinde yer aldığı birden fazla iddiayla tutuklandı.
Türkiye trans kadın Halat’a tazminat ödeyecek
Trans kadın Esma Halat, Ekim 1999’da Beşiktaş Polis Karakolu’na zorla götürüldüğü, fiziksel ve psikolojik tacize uğradığı gerekçesiyle bir polis memuru hakkında suç duyurusunda bulunmuş, iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşımıştı. Halat’ın kötü muamele gördüğüne ilişkin bir kanıtın bulunamadığını belirten AİHM, Türkiye'ninse iddialara ilişkin etkin soruşturma yürütmediğine hükmetti. Türkiye Halat'a manevi tazminat olarak 15.000 Euro, mahkeme masrafları için de 2.000 Euro ödeyecek. Pembe Hayat Derneği konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında AİHM’nin sembolik kararının ciddiye alınmasını ve trans bireylere yönelik hak ihlallerine karşı adım atılmasını istedi.
BİA Nisan-Mayıs-Haziran 2011 Medya Gözlem Raporu yayınlandı
Rapora göre üç ay içinde 10 gazeteci, iki üniversite öğrencisi, yazdıkları, haberleştirdikleri, yayınladıkları, konuştukları için “terör örgütü propagandası” iddiasıyla yargılandılar, yargılanıyorlar. 30 Haziran itibariyle toplam 68 gazeteci hapiste tutuluyor. Tutuklu gazetecilerden 19’u henüz iddianame açıklanmadığından ne tür iddialarla karşı karşıya olduklarını bilmeden ilk duruşma gününü bekliyor.
Yeni yorum gönder