Özkoray, kitabına verilen cezaya itiraz etti
Recep Tayyip Erdoğan'a Gezi Fenomeni kitabında yer alan anonim duvar yazılarında hakaret ettiği gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan gazeteci/yazar Erol Özkoray, kararın iptali için İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti.
Avukat Sennur Baybuğa itiraz dilekçesinde ifade özgürlüğünü hiçe sayan bu kararın mutlaka bozulması gerektiğini belirtirken, “Olmayan kanundan ceza verildi, 162 sayılı kanun kaldırıldı ve artık yok. Mahkeme bunu diriltti ve aynı zamanda savunma yapılmasına izin verilmedi, bu en temel hukuki hakkımız elimizden alındı” dedi.
Özkoray; “Eşek olma halkı dinle”, “Totoş Tayyip”, “İstifa et şerefsiz” ve “Münafık Tayyip suç sende değil, seni doğuran ananda” gibi Gezi protestoları sırasındaki duvar yazıları nedeniyle ceza almıştı.
3 Kasım 2014 / antenna-tr.org
Bir yılda 17 bin siteye yasak
AKP hükümeti tarafından yetkileri artırılan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) 2014 yılının 10 ayında 17 bin’den fazla web sitesine erişim yasağı koydu.
2006 yılında toplamda sadece altı siteye erişim yasaklanmışken, Gezi eylemlerinin yaşandığı 2013’te ise erişimi engellenen site sayısı 15 bin 923 olmuştu.
TİB’in yetkilerinin genişletilmesiyle mahkeme ve savcılıklar tarafından verilen engelleme kararlarında önemli bir azalma yaşanırken, TİB’ın yasaklama kararları ise her yıl artış gösteriyor.
3 Kasım 2014 / diken.com.tr
Darp edilen muhabir polisten şikâyetçi
Kobani’ye giden Peşmerge konvoyunu takip eden Kürdistan TV temsilcisi Mehmet Eren ve bir grup gazeteci polisler tarafından darp edildi.
Peşmerge güçlerinden oluşan konvoyu Duhok kentinden itibaren takip eden basın çalışanlarından Suruç’a geldiklerinde konvoydan çıkmaları ve geri gitmeleri istendi ancak Eren kalabalık nedeniyle araçlarıyla birlikte manevra yapamayınca polislere durumu anlatmaya çalıştı.
Aracın yanına gelerek Eren'i dışarı çıkaran polisler hangi televizyona çalıştıklarını sordu. Kürdistan TV cevabının üzerine, bir anda polislerin hakaret ve saldırısına uğrayan Eren bilincini yitirdiğini ve devlet hastanesine kaldırıldığını, ardından da gözaltına alınıp karakolda ifadesinin alındığını söyledi. Eren; “Polisin bu yasa ve hukuka sığmayan davranışlarını kınıyorum. Suç duyurusunda bulunacağım” dedi.
Polis saldırısının görüntülerini izlemek için; http://www.imctv.com.tr/2014/10/31/polis-gazetecileri-darp-etti-imc-tv-g...
4 Kasım 2014 / bianet.org
RTÜK’ün 15 yıllık sansür ısrarı
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), faili meçhul cinayetlerle ilgili yayınlanan bir haber nedeniyle 15 yıl önce 90 gün yayın yasağı verdiği Özgür Radyo’nun cezasını iptal eden Danıştay kararına bir kez daha itiraz etti.
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu verdiği kararda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi Özgür Radyo’yu hukuka aykırı şekilde susturduğu için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesini ihlal ettiğine hükmettiğini hatırlattı.
Mahkeme demokratik toplumlarda basının hak ve görevinin, kamu yararına ilişkin haber ve fikirleri iletmek, hükümet icraatlarını, adli ve yasal işlemleri denetlemek olduğunu vurguladı.
Bu karar öncesinde de Ankara 8. İdare Mahkemesi, AİHM’in kararına uyarak radyoya verilen cezayı iptal etmiş, RTÜK de kararı temyiz etmişti.
4 Kasım 2014 / bianet.org
Savcılık işkence dosyasını zamanaşımından düşürdü
1981'de başında Mehmet Ağar'ın olduğu polis timi tarafından işkencede öldürülerek bir binadan atıldığı ileri sürülen ve kimliği bilindiği halde kimsesizler mezarlığına gömülen öğretmen Süleyman Cihan hakkındaki dosya zamanaşımından düştü.
12 Eylül davası açıldıktan sonra yapılan suç duyurusunun ardından dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ, 2. Şube Müdürü Mehmet Ağar, 1. Şube Müdürü Tayyar Sever, üç polis ile dönemin Sıkıyönetim Savcısı Erdoğan Savaşeri ve Adli Müşavir Durmuş Akşen’e soruşturma açılmıştı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı, Cihan’ın işkencede öldürüldüğünü kabul etti ancak dosyanın zamanaşımı süresinin çoktan dolduğunu ve artık bir dava açılamayacağı savundu.
Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan zamanaşımı kararlarının devletin arkasında olduğu cinayetlerde failleri yargılamaktan kurtarmanın gerekçesi olduğunu söyledi.
4 Kasım 2014 / radikal.com.tr
Savcılık mütalaasını eleştiren gazeteciye dava
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Vedat Bilgin, Milliyet gazetesi muhabiri Kemal Göktaş hakkında işkenceden sanık polisler için işkence mağduru kadına göre daha az hapis istenmesini “skandal” olarak tanımlayıp eleştiren bir haberi nedeniyle dava açtı.
İzmir'de Fevziye Cengiz isimli kadını Karabağlar Polis Merkezi içinde ağır şekilde darp ettikleri gerekçesiyle yargılanan polisler hakkında 1 yıl, mağdur kadına ise 8 yıla kadar hapis cezası isteyen savcılık mütalaasını eleştiren Göktaş, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” iddiasıyla 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.
TGC Basın Özgürlüğü Ödülü ve Metin Göktepe Gazetecilik Ödülü sahibi gazeteci dava kapsamında 14 Kasım'da Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde talimatla ifade vereceğini açıkladı.
4 Kasım 2014 / cumhuriyet.com.tr
Erdoğan’ı protesto eden öğretmen meslekten ihraç edildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Başbakanlığı döneminde, protesto ederek yumurta attığı için yargılandığı Trabzon 2’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde 7 bin 80 lira para cezasına çarptırılan Seçil Esmanur Erdem öğretmenlikten atıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yüksek Disiplin Kurulu, 17 yıllık beden eğitimi öğretmeni Erdem hakkında açılan idari soruşturmada, “devlet memurluğundan çıkarılma” cezası verilmesini kararlaştırdı.
5 Kasım 2014/ evrensel.net
Abdullah Cömert Davası Balıkesir’de başladı
Gezi Parkı eylemleri sırasında Hatay’da polis tarafından öldürülen Abdullah Cömert ile ilgili davanın ikinci duruşması güvenlik gerekçesiyle nakledildiği Balıkesir’de görüldü.
Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık polis Ahmet Kuş, görüntülü sistemle Mersin’den katılırken; Cömert ailesinin avukatı Hatice Can, davanın Balıkesir’e alınmasını eleştirerek, “Biz yargılamanın Hatay’da yapılmasında ısrarcıyız. Mahkeme başkanı sanığı burada sorgulamak zorundadır. Biz sanıktan mağdur yaratılan böyle nakil kararlarına da böyle görüntülü sorgulamaya da itiraz ediyoruz.” dedi.
Anne Hatice Cömert ise “Ben 1300 kilometre sürüklenip buraya geldim. Hatay’da mahkeme yok mu, niye buraya taşındım onun için reddediyorum sizi” dedi. Dava 3 Şubat 2015 tarihine ertelendi.
5 Kasım 2014 / birgun.net
Polisler hakkındaki Dink Cinayeti soruşturması birleştirildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu gerekçesiyle dönemin İstanbul ve Trabzon’daki Emniyet yetkilileri hakkında ayrı ayrı yürütülen soruşturmaların birleştirilmesi için Trabzon Savcılığı’ndan talepte bulundu.
Soruşturma tek dosya altında yürütülmesi için alınan kararla, Dink cinayeti işlenmeden önce harekete geçmeyerek ağır ihmalde bulunmakla suçlanan İstanbul ve Trabzon’daki Emniyet görevlilerinin tek çatı altında yargılanmaları ihtimali doğdu.
Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, “İki dosyanın birleştirilmesi olasılığı bulunuyor. Soruşturmaların tek elde yürütülmesi, gerekliydi. Bu anlamda bu gelişme olumludur” dedi.
5 Kasım 2014 / bianet.org
Şerzan Kurt davası yeniden görülüyor
Muğla’da polis kurşunuyla öldürülen 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Şerzan Kurt ile ilgili dava Yargıtay’ın bozma kararının ardından Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı.
Yargıtay, yerel mahkeme kararını “sanığın fiili kasten işlediği” ve “polis Şahin’in görevden alınması gerektiğini” belirterek bozmuştu. Sanık polis Gültekin Şahin’in mazeret bildirerek katılmadığı duruşmada mahkeme heyeti sanığın tutuklanması talebini reddetti ve davayı 5 Aralık 2014 tarihine erteledi.
Sanık polisin yargılanmaktan kaçtığını söyleyen avukat Nezahat Paşa Bayraktar, “İnsan öldürmekle yargılanan, üstelik de daha ağır ceza alması için dosyası mahkemeye gönderilen bir kişinin, Şerzan’ı vurduğu silahla görevine devam etmesi, herkes için can güvenliği tehlikesi yaratır” dedi.
5 Kasım 2014 / bianet.org
Duvar yazısına dine hakaretten hapis cezası
Eskişehir’de, dinlediği müzik grubu ‘The Exploiet’e ait olan İngilizce bir şarkının, “Fuck your religion” şeklindeki sözlerini duvara yazan üniversiteli D.D.’ye, dini değerleri aşağılamaktan beş ay hapis cezası verildi.
Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davada D.D.’nin avukatları Alper Can Aykaç ve Ayşegül Kumaş, söz konusu şarkının dini protesto ettiğini ve AİHM kararlarına atıfta bulunarak din eleştirisinin de ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirttiler.
Mahkeme ise D.D.’yi Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi gereğince, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerlerini alenen aşağıladığı ve kamu barışını bozduğu” gerekçesiyle mahkum etti ve hükmün açıklanmasını erteledi.
6 Kasım 2014/ radikal.com.tr
Naki: “Berkin'i öldürenleri yargılamayan adalete güvenemem”
Etnik kökeni ve siyasi kimliği yüzünden saldırıya uğrayan futbolcu Deniz Naki, kulübü Gençlerbirliği'nden gelen “polise başvurmamış” suçlamasına "Milyonların gözü önünde Ethem’i katleden, Ali İsmail’i sokakta döverek öldürenler, 14 yaşındaki Berkin’i öldürenler, Soma’da Ermenek’te maden emekçilerini katledenlerin yargılanmadığı bir makama başvurmanın anlamı yok" şeklinde cevap verdi.
2 Kasım günü Ankara’da sokak ortasında 3 kişinin “Kürt Alevi Naki sen misin?” diyerek darp ettiği Gençlerbirliği oyuncusu, “Daha çok Alevi ve Dersimli oluşum üzerinden bana hakaret ettiler. Sosyal medya hesaplarımdaki Kobani’ye destek mesajlarımı hatırlatarak Kürt kimliğime de hakaretler yağdırdılar” dedi.
Naki, saldırının ardından kulübüyle olan sözleşmesini feshettiğini, ailesi ve arkadaşlarının durumdan zarar görmemesi için Türkiye'den ayrılmak durumunda kaldığını belirtti.
6 Kasım 2014 / birgun.net
Üniversite yönetiminden e-postaya soruşturma
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi yönetimi, Gezi Parkı eylemlerinin simgesi haline gelen ve kamuoyunda ‘Kırmızılı Kadın’ olarak tanınan Ceyda Sungur hakkında, araştırma görevlilerinin kadro sorunlarıyla ilgili olarak attığı bir mail nedeniyle soruşturma açtı.
Sungur, mailde araştırma görevlilerinin hukuksal haklarıyla ilgili bir çağrı yaptığını, herhangi bir şiddet veya hakaret içerikli ifadede bulunmadığını söyledi. Sungur, “Bu soruşturma üniversitemizde ifade özgürlüğünün önündeki kabul edilemez bir engeldir” dedi.
6 Kasım 2014 / cumhuriyet.com.tr
Türkiye istedi, Facebook 1893 içeriği sildi
Facebook, 2014 yılının ilk 6 aylık döneminin değerlendirildiği şeffaflık raporunu açıkladı.
Şirket, Türkiye'nin 249 kullanıcının bilgisini talep ettiğini, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile mahkemelerinin “Atatürk'ü ve Türkiye Devleti’ni aşağılamak” gerekçesiyle aldığı sildirme kararları uyarınca, 1893 içeriğe erişimin kısıtlandığını belirtti.
6 Kasım 2014 / cumhuriyet.com.tr
Polis şiddetinden sorumlu amir başmüfettiş oldu
2010 yılında Dolmabahçe’de yapılan öğrenci protestosunda polis şiddeti sonucu bir kadının bebeğini kaybetmesine yol açan müdahalenin sorumlu amiri Beyoğlu eski Emniyet Müdür Yardımcısı Gökhan Özsavaş’ın Berkin Elvan dosyasında görevlendirilen iki başmüfettişten biri olduğu ortaya çıktı.
Özsavaş, Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin kullandığı gaz kapsülüyle vurulan ve hayatını kaybeden Berkin Elvan ile ilgili İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı idari soruşturmada polisi aklamak için ifadeleri manipüle etmekle suçlanıyor. Özsavaş, bir şahsın ifadesine dayanarak Elvan’ın söz konusu olaydan bir gün önceki gösterilerde yaralandığını ve hastaneye getirildiğini iddia etmişti. Ancak çok geçmeden bu iddianın asılsız olduğu ortaya çıkmıştı.
6 Kasım 2014 / birgun.net
CPJ Başkanı'ndan Erdoğan eleştirisi
Gazetecileri Koruma Cemiyeti(CPJ) Başkanı Joel Simon, geçtiğimiz ay CPJ delegasyonuyla Türkiye’deki temasları sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi anlattı.
Simon, Türkiye’deki basın özgürlüğü hakkında kaleme aldığı ve Guardian gazetesinde yayımlanan makalede, Erdoğan’ın toplantının başlangıcından itibaren “saldırgan ve kavgacı bir duruş sergilediğini” belirtti.
Türkiye’nin yakın zamana kadar dünyada en fazla tutuklu gazetecinin bulunduğu ülke olduğunun hatırlatan Simon, “Eğer Erdoğan bir grup uluslararası gazeteciye karşı bu şekilde davranıyorsa, özel olarak neler söylüyor kim bilir” dedi.
6 Kasım 2014 / t24.com.tr
RSF Türkiye’deki basın özgürlüğünü tartıştı
Avrupa Konseyi’nin Fransa’nın Strasbourg kentinde organize ettiği Dünya Demokrasi Forumu kapsamında Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) “Türkiye: Özgürlük karşıtı sapma nereye kadar gider?” başlıklı bir oturum düzenledi.
Oturumda Millet gazetesi yazarı Murat Aksoy ve RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğüne dair gözlemlerini dinleyicilerle paylaştılar. Aksoy, medyanın hükümet politikalarına yönelik eleştirel mesafesini kaybettiğini söylerken, Önderoğlu, “İktidar karşısında medya yasal baskı ve oto-sansürle yoksullaştı” dedi.
7 Kasım 2014 / bianet.org
ODTÜ’lü akademisyenin Facebook hesabı kapatıldı
İnternette başlatılan “ODTÜ’de cinsiyetçi, homofobik, transfobik hoca istemiyoruz” kampanyasına imza atan ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr Mehmet Teoman Pamukçu’nun Facebook hesabı tümüyle kapatıldı.
“www.imza.la” isimli internet sitesinin Prof. Dr. Pamukçu’nun onayını almaksızın Facebook adresinde imza kampanyasının bağlantısını vermesi üzerine kendisine karşı iftira ve hakaret edildiğini savunan ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Yalvaç mahkemeye başvurdu.
Ankara 3. Sulh Ceza Hakimi, talebi kabul ederek Prof. Pamukçu’nun Facebook hesabının tamamına erişimin engellenmesi kararını verdi. Karara itiraz eden avukat Onur Can Keskin hesabın tamamının engellenmesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi.
7 Kasım 2014 / taraf.com.tr
Cerrah, Dink Davası'nda şüpheli sıfatıyla ifade verecek
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Agos gazetesi yayın yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinden sekiz yıl sonra cinayet öncesinde Dink’e yönelik ihlalleri araştırmamak ve ihmal etmekle suçlanan Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve sekiz kamu görevlisi şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı.
Konuyu değerlendiren Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, davanın başından beri kamu görevlilerinin cinayet planlarından haberdar oldukları ancak saldırıyı önlemek için harekete geçmediklerini savunduklarını söyledi.
7 Kasım 2014 / bianet.org
Cezasızlıkla Mücadele Gününde Türkiye’den cezasızlık örnekleri
Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim, Birleşmiş Milletler tarafından “Cezasızlıkla Mücadele Günü” olarak ilan edilen 2 Kasım ile ilgili bir açıklama yaptı.
İnsan hakları ihlallerinin soruşturulması ve yargılanması aşamasında faillerin bulunmasının ve hak ihlallerinin cezalandırılmasının engellenmesi, kısacası suçlunun korunması anlamına gelen “cezasızlık” ile ilgili farkındalık yaratmak amacıyla yapılan açıklamada Türkiye’den örneklerde yer aldı.
Yayımlanan bültene erişim için tıklayınız.
10 Kasım 2014 / antenna-tr.org
Bir işkence davası daha zamanaşımından düştü
Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi; Oğuz Pamir, Akın Baysan, Cemal Düzen, Reyhan Kalfa ve Şevket Özyılmaz’ın 12 Eylül 1980 darbesinde bir askeri tesiste Kırklareli Pınarhisar Lisesi öğrencilerine işkence yapmak suçuyla yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında zamanaşımı kararı verdi.
Kararı temyiz ettiklerini söyleyen avukat Ömer Kavili, “Mahkeme talepleri dahi almaksızın zamanaşımı hakkında mütalaa istedi. Belli ki sorgulama yapmak gibi bir amaçları yoktu, zamanaşımı kararını çoktan vermişlerdi. Böyle bir karar hukuk düzenini bozuyor” dedi.
10 Kasım 2014 / bianet.org
Avrupa Konseyi ‘Gezi’yi araştırmak için komisyon kuruyor
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Türkiye ve Ukrayna başta olmak üzere Avrupa genelindeki demokratik gösterilerde yaşanan polis şiddetinin araştırılması için bir komisyon oluşturacak.
Komisyon çalışmaları kapsamında AKPM tarafından raportör olarak atanan Finlandiyalı Parlamenter Antti Kaikkonen’ın hazırlayacağı raporun Nisan ayında ele alınması bekleniyor. Rapor ışığında çalışmalara başlayacak komisyon, 2 yıl süreyle görev yapacak.
10 Kasım 2014 / sendika.org
CIVICUS: “Güvenlik Paketi'nden endişe duyuyoruz”
Küresel sivil toplum ağı CIVICUS, meclise sunulan "Güvenlik Paketi"yle ilgili bir açıklama yaptı, “önerilen yasal değişiklikler, protestoları fiziksel güç kullanarak dağıtmak ve protestoculara karşı ateşli silah kullanmak gibi polisin yetkilerini istismar eden uygulamaları güçlendirilecektir” dedi.
CIVICIUS, mahkemelere muhalif görüşlü kişileri yargılama ve gözaltına alma noktasında geniş yetkiler verildiğini de vurgulayarak hükümeti ulusal ve uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uymaya, “Güvenlik Paketini” geri çekmeye çağırdı.
10 Kasım 2014 / radikal.com.tr
Savcılık, “Protesto demokratik görüş bildirmedir”
İzmir’de konuşmacı olduğu bir panelde avukatlar tarafından protesto edilen Hikmet Sami Türk’ün şikayeti üzerine açılan soruşturmada savcılık takipsizlik kararı verdi.
İzmir Cumhuriyet Savcısı İbrahim Bilhan Bilaloğlu, avukatların eyleminin hakaret içermediğini, demokratik olarak görüş bildirme şeklinde meydana geldiğini ve Türk’ün bulunduğu ortam icabı tolerans göstermesi gereken sert eleştiriler olduğunu belirtti.
“Hukuk ve Demokrasi Nereye Kadar” başlıklı panelde Çağdaş Hukuçular Derneği üyesi bir grup avukat “19 Aralık hapishaneler katliamını unutturmayacağız” yazılı pankart açarak 28 kişinin öldürüldüğü Hayata Dönüş Operasyonu’ndan sorumlu olduğunu belirttikleri Türk’ü protesto etmişlerdi.
11 Kasım 2014 / bianet.org
Gazeteciye demir çubuklarla saldırı
Yozgat’ta yerel yayın yapan Yenigün Gazetesi'nin köşe yazarı Evren Kurban, gazetedeki çalışmalarını tamamladıktan sonra evine giderken, bir kişinin demir çubuklu saldırısına uğradı.
Kurban, saldırının Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan’ı eleştiren yazılarından kaynaklandığını iddia etti. Kurban, "Yazılarım nedeniyle sosyal paylaşım sitelerindeki adresime sürekli tehdit mesajları geliyordu. Bugün de bana saldırdılar. Şikayetçi oldum" dedi.
11 Kasım 2014 / radikal.com.tr
Emniyete göre Gezi protestosunu Sırplar organize etti
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Gezi Parkı eylemleri ile ilgili 15 Haziran 2013’te yaptığı yazışmalarda gösterilerin “Otpor” adlı Sırp gençlik hareketi tarafından organize edildiği, eylemlerin başlatılmasında ve yayılmasında rol oynayan kişilerin uluslararası aktörlerden destek alan şahıslar olduğu savunuldu.
Yazışmalarda Otpor lideri Ivan Maroviç'in tiyatrocu Mehmet Ali Alabora ve ekibiyle Kahire'de görüştüğü, görüşmeden sonra Türkiye'ye dönen grubun “Mi Minör” adlı oyunun provalarına başladığı ve böylece Gezi Parkı eylemini başlattıkları ileri sürülüyor. Ayrıca işadamı Osman Kavala'nın Alabora ve ekibini finanse ve organize ettiği iddia ediliyor.
Söz konusu yazışmalar Çarşı Grubu’na “darbe” iddiasıyla açılan davaya ait dosyanın ek klasörlerine girmesiyle ortaya çıkarken, Savcı Muammer Akkaş’ın bu kapsamda “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı silahlı isyana teşvik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik” iddiasıyla başlattığı soruşturmanın sonucunda ne işlem yapıldığı ise bilinmiyor.
11 Kasım 2014 / radikal.com.tr
* Kaynak: Antenna
* Görsel: Dilem Serbest
Yeni yorum gönder