Zılgıt ve alkışa 7 yıl hapis, görüş alan gazeteciye 10 ay hapis, ‘turp gibi’ sözüne 5 bin TL ceza, üniversitede Abdullah Gül protestosuna gözaltı, Mor Çatı videosuna RTÜK’ten engel... 6 ay sonra gelen tahliye, Demirtaş hakkında dokunulmazlık fezlekesi, 1370 kişi kendini ihbar etti....
Zılgıt ve alkışa 7 yıl hapis
Urfa’nın Suruç İlçesi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinin yıldönümü 15 Şubat’ta yapılan protesto gösterileri sırasında göstericileri alkışla ve zılgıtla desteklediği iddia edilen 6 çocuk annesi Anzelha Çelik’e 7 yıl 1 ay hapis cezası verildi. İddia makamı Çelik’in “Yapılan eyleme katılarak örgüt ve elebaşısı lehine yasadışı sloganlar atarak alkış ile tempo tuttuğu, zafer işareti yaptığı, molotof atan şahsa alkış ile destek verdiği ve grupla bütünleştiği” gerekçesiyle cezalandırılmasını istedi. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi Çelik’i, ‘örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği’ (TMK 2) gerekçesiyle 6 yıl 3 ay ve ‘örgüt propagandası yaptığı’ (TMK 7) gerekçesiyle 10 ay hapse mahkum etti.
Görüş alan gazeteciye 10 ay hapis
Birgün gazetesinde yayınlanan “Mutki kazılarında 'cemaat' generali” başlıklı haberi hazırlayan İlkem Ezgi Aşam ‘terörle mücadele eden kişileri hedef gösterdiği’ gerekçesiyle mahkum oldu. Muhabire Bitlis İnsan Hakları Derneği temsilcisi Hasan Ceylan'dan aldığı dört cümlelik görüş sebebiyle 10 ay hapis cezası verildi. Gazeteci haber için görüş almanın bir gazetecinin demokratik hakkı olduğunu söyleyerek kendini savundu. Avukat Tolgay Güvercin de gazetecinin görüş aldığı kişinin sözlerini yorumsuz aktardığını vurguladı.
‘Turp gibi’ sözüne 5 bin TL ceza
Bakırköy 6. Hukuk Mahkemesi, eski 1. Ordu Komutanı ve Balyoz sanığı Çetin Doğan'ın sağlıklı olduğu halde hastalığı gerekçesiyle tahliye edildiği şeklinde haber yapan Vakit muhabirini, ‘Turp gibi’ ifadesi sebebiyle 5 bin TL para cezasına mahkum etti. Hakim Ayşe Kurtoğlu, ‘Turp gibi’ ifadesinin “yüzünden kan damlayacak kadar sağlıklı” anlamına geldiğini, bu ifade ile TSK’nin saygın bir komutanın aşağılandığını belirtti.
Üniversitede Abdullah Gül protestosuna gözaltı
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nin 75. kuruluş yıldönümü kutlamasına katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül öğrenciler tarafından protesto edildi. Sendika.org’un haberine göre protestoculardan 11’i gözaltına alındı. İki öğrenci henüz Gül üniversiteye gelmeden, bazı öğrenciler de İletişim Fakültesi’nden slogan atarak çıkarken yapılan polis müdahalesi esnasında alındılar. Öğrenciler gözaltı işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.
Mor Çatı videosuna RTÜK’ten engel
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, 25 Kasım Uluslararası Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle televizyonlarda yayınlanması için “Kadına Şiddete Karşı 3 Film” adıyla 3 adet kısa film çekti. Videoların gösterimini engelleyen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Mor Çatı'ya gönderdiği yazıda gerekçe olarak “toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı genellemeler içermesi”ni gösterdi. Vakıf, karara dair açıklamasında şunları söyledi: “Genelleme yapmadan kadına şiddet anlaşılamaz. 'Kadına şiddet' dediğinizde de genelleme yapmış olursunuz. Çünkü bunun ardındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine işaret edersiniz… Biz feministler, rahatsız edici de olsa gerçekleri söylemeye ve değiştirmek için mücadele etmeye devam ediyoruz. Evet beyler! Rahatsız olun!"
Engellenen videoları izlemek için tıklayınız.
6 ay sonra tahliye edildiler
Ankara'daki Hopa olayları protestosunun ardından 28 kişi hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk celsesi tamamlandı. Hopa’daki olayları protesto etmek için 31 Mayıs’ta Ankara'da düzenlenen gösterilere katıldıklarını kabul eden sanıklar, bu eyleme ‘yasa dışı örgütlerin’ çağrısıyla değil, KESK, Eğitim Sen, Halkevleri gibi yasal örgütlerin çağrısıyla katıldıklarını belirtti ve bunun demokratik bir hak olduğunu ifade etti. Duruşmaya 22’si tutuklu 28 sanık ile avukatları katıldı. Mahkeme tutuklu sanıkların tümünü tahliye etti. Duruşma, eksiklerin giderilmesi için 13 Mart 2012’ye ertelendi.
“Tek yol devrim”e tahliye
Fırat Barik, Ankara'nın Mamak İlçesi'nde 5 Haziran günü, oturduğu mahallenin duvarına "Kahrolsun faşizm", "Tek yol devrim", "Genç Umut" yazdığı iddiasıyla tutuklanmıştı. "Yasadışı örgüt üyeliği", "Yasadışı örgüt propagandası" ve "Örgüt adına mala zarar vermek" suçlarından 10 yılı aşkın cezayla yargılanan Fırat Barik’in ilk duruşması görüldü. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, altı aydır Sincan 1 Nolu F Tipi cezaevinde tutulan Barik’in tahliyesine karar verdi. Duruşma 20 Mart 2012’ye ertelendi.
Demirtaş hakkında dokunulmazlık fezlekesi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Mardin’in Midyat ilçesindeki mitingde “Habur’dan giriş yapıp da Midyat’ta kafese tıkılan barış güvercinlerine selamlarımızı gönderiyoruz” diyen BDP Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Selahattin Demirtaş hakkında dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke düzenledi. Fezlekede ‘sözde barış grubunu’ sahiplenmekle suçlanan Demirtaş için şu ifadeler kullanılıyor: “Abdullah Öcalan’ın Kürt halkı tarafından sürekli gündemde tutulması ve halk arasında etkin ve önemli bir role sahip olduğu kanaati oluşturmaya çalışmak, ayrıca Öcalan’ın talimatları ve yasadışı PKK terör örgütünü destekleyen konuşmasının bütünü itibariyle üzerine atılı yasadışı PKK terör örgütünün propagandasını yapma suçunu işlediği anlaşılmış...”
Meclisin yeni döneminin ilk altı ayında gündeme gelen 146 dokunulmazlık dosyasından 97’si BDP’li vekiller hakkında.
1370 kişi kendini ihbar etti
KCK operasyonlarına tepki olarak gelişen “Ez li vir im” (Ben buradayım) kampanyası büyüyor. BDP Ankara İl Örgütü ve aydınlardan oluşan yaklaşık yüz kişilik grup, kampanya kapsamında Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak kendini ihbar etti. Açıklamada, Kürtçe ve Türkçe olarak, “Ez li vir im, Ez xwe ihbar dikim/ Ben buradayım, kendimi ihbar ediyorum” pankartı açıldı. Açıklamaya BDP milletvekili Fatma Kurtalan, eski milletvekilleri Hamit Geylani ile Nezir Karabaş, yazar- aydın Temel Demirer ile Necmettin Salaz, akademisyen Sibel Özbudun, siyasi parti temsilcileri ve BDP üyeleri katıldı. BDP Ankara İl Başkanı Aday, “onların yapmış oldukları suçları biz de işliyoruz” dedi. Adliye binasına giren grup, hazırladıkları ihbar dilekçelerini özel yetkili savcılığa iletti. 16 Kasım’da başlayan kampanya kapsamında BDP Eş Başkanları dahil 1370 kişi kendini ihbar etti.
Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:
· Avukat Şiar Rişvanoğlu’na 1, 2 ve 3 Mayıs 2010 tarihlerinde ROJ Tv'de yaptığı konuşmaları nedeniyle açılan dava Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Rişvanoğlu’nun ve avukatların, dava konusu konuşmaların yayınlandığı programlardaki sunucu ve diğer katılımcıların konuşması ile birlikte tüm konuşmaların çözümlenmesi talebi reddedildi. Duruşma, 10 Şubat 2012, saat 09:30’a ertelendi.
· 2005 ve 2009 yılları arasında Diyarbakır'daki bazı etkinliklerde yaptığı konuşmalar ile basında çıkan 12 ayrı açıklaması sebebiyle toplam 70 yıl hapsi istenen Aysel Tuğluk’un davası Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tuğluk’a savunma için süre tanındı. Duruşma 7 Şubat 2012, saat 09:00’a ertelendi.
· Başka bir sitede yayınlanan "Ağar:İddialar ve Ötesi" yazısına yer verdiği için www.savaskarsitlari.org sitesinin sahibi ve yöneticisi Halil Savda’ya açılan dava Beyoğlu 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Savunma makamının suç tarihinin tespitine ilişkin itirazı ve yakalama kararının cevabının dönmemesi üzerine duruşma, 9 Şubat 2012, saat 15:45’e ertelendi.
· Vicdani retçi Enver Aydemir'in Eskişehir Askeri Mahkemesi'nde tutuklu yargılandığı duruşmaya destek için giden Halil Savda, Mehmet Atak, Fahri Fatih Tezcan, Ahmet Aydemir ve Davut Erkan’a ‘halkı askerlikten soğuttukları’ gerekçesiyle açılan dava Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görüldü. "Herkes bebek doğar", "Hiç kimse asker doğmaz", sloganlarının suç unsuru olarak kabul edildiği davada Avukat Senem Doğanoğlu çocukların bebek doğup doğmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etti. Mahkeme bu talebi reddederek duruşmayı 9 Şubat 2012, saat 15:30’a ertelendi.
Yeni yorum gönder