Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Düşünce Özgürlüğü Bülteni (18 Aralık)



Toplam oy: 779

- Cumhuriyet’ten Canan Coşkun’un haberine göre, Balıkesir, Hatay ve Siirt’te eşzamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlar sonrası KCK, YDG-H ve YPG üyesi oldukları iddiasıyla üç kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların üzerinde, aralarında Hasan Cemal’in, Delila: Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri, Tuğçe Tatari’nin, Anneanne Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim ile Müslüm Yücel’in Abdullah Öcalan, Amara’dan İmralı’ya kitapları çıktı. Bu olay zabıtlara, “Şüphelilerin üzerinden PKK/KCK terör örgütünün görüşleri doğrultusunda yayın yaptığı ve suç unsuru taşıdığı değerlendirilen kitaplar çıktı” şeklinde geçirildi. Daha sonra Gaziantep 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği, “Ele geçirilen materyaller üzerinde yapılan incelemede, terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasının yapıldığı, suç işlemek için alenen tahrikte bulunduğu, suçun ve suçlunun övüldüğü kanaatine varılmıştır,” diyerek, Basın Kanunu’nun 25’inci ve Anayasa’nın 28’inci maddesi gereği toplatma kararı verilmesine hükmetti. Tatari’nin avukatı Aslı Kazan Gilmore eserin sekiz baskı yaptığını hatırlatarak, karara itiraz edeceklerini ifade etti. Gazeteci Ahmet Şık’a ise, Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda adlı kitabında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a hakaret ettiği gerekçesiyle dört bin lira manevi tazminat cezası verildi. Bu haberler üzerine Türkiye Yayıncılar Birliği de bir basın açıklaması yaptı. "Okumak ve Yazmak Suç Değildir" başlıklı açıklamada şu ifadeler yer alıyor: "Gazeteci Hasan Cemal’in Delila: Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri ve Çözüm Sürecinde Kürdistan Günlükleri, gazeteci Tuğçe Tatari’nin Anneanne Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim ve Müslüm Yücel'in Abdullah Öcalan: Amara'dan İmralı’ya adlı kitapları ile diğer birkaç kitap hakkında Gaziantep 3. Sulh Ceza Mahkemesince toplatma kararı verildiği öğrenilmiştir. Ev aramalarında bulunan kitapların mahkeme kayıtlarına geçmesiyle, maalesef Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Yayınlama Özgürlüğü Raporlarından eksik olmayan “suç delili sayılan kitaplar” arasına üç başlık daha eklenmiştir. Kararda, bu kitaplarda terör örgütünün şiddetini meşru gösterecek ve teşvik edecek şekilde propagandasının yapıldığı, suçun övüldüğü ileri sürülmektedir. Yazarlar Hasan Cemal, Tuğçe Tatari ve Müslüm Yücel’in terörist olmadıklarını, yazılarını terör örgütleri için yazmadıklarını biliyoruz. Kitapları bulunduranların kitap okudukları için terörist sayılmalarını da kabul etmiyoruz. Okumak ve yazmak suç değildir, kitaplar herhangi bir suçun kanıtı sayılamaz. Acı olan, bu gerçeği tekrar tekrar dillendirmek ve savunmak zorunda kalmaktır. Bu kitaplarının yasaklanması tesadüf değildir. İktidarın kitaplara bakınca silahlardan daha büyük bir tehdit algılamasının değişmediği anlaşılmaktadır. Bunun nedeni, bazı yayınların, hatalı eylem ve politikaları eleştirmede silahlardan daha etkili olması, toplumun geniş kesimlerince kabul görüp yayılması, iktidarları toplumu dinlemeye ve hatalarını düzeltmeye zorlamasıdır. Tam da bu nedenle kitaplar, yazarlar, gazeteciler özgür olmalıdır. Zira endişemiz odur ki, böyle sivil ve barışçıl ifade yollarının yasaklarla bastırılması sadece sonlandırılacağı iddia edilen şiddet ve savaş ortamının daha da büyümesine yarayacaktır. Genellikle terör suçlarına dayandırılan kitap toplatma kararlarının yanı sıra, TCK’nin “hakaret” maddesine dayanarak devlet görevlilerinin kitaplarından dolayı gazeteci ve yazarlara davalar açması, bu kişilerin ağır para cezalarıyla sindirilmeye çalışılması da hız kesmeden süren bir yayınlama özgürlüğü ihlalidir. Son olarak gazeteci Ahmet Şık’a Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda adlı kitabında Binali Yıldırım’a hakaret ettiği gerekçesiyle dört bin lira manevi tazminat cezası verilmiştir. Bu kararlar, yargının bağımsızlığına olan güvenimizi zedelemekte, gelecek günlerde daha ağır temel hak ihlalleriyle karşılaşacağımız endişesi doğurmaktadır. Yargıyı ve iktidarı ülkemizde sivil ve barışçıl ifade biçimlerini bastırarak şiddet ortamına katkıda bulunmamaya çağırıyor, yayınlama özgürlüğü ve barış çağrımızı yineliyoruz."

 

 


 

* Kaynak: imctv.com.tr, turkyaybir.org.tr, cumhuriyet.com.tr

 

* Görsel: Mete Kaplan Eker

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.