Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Düşünce özgürlüğü bülteni (20 Ocak 2012)



Toplam oy: 893

Mahkeme "Dink cinayetinde örgüt yok" dedi, Hrant Dink için 10 binler sokağa döküldü, KCK soruşturmasında 31 tutuklama, Sincan Cezaevi’nde kitap yasağı, suç delili kitaplar... Haftalık düşünce özgürlüğü bülteni:

 

 

 

Mahkeme: Dink cinayetinde örgüt yok

 

Hrant Dink’in İstanbul Şişli'de 19 Ocak 2007'de Agos gazetesinin önünde öldürülmesinden beş yıl sonra dava karara bağlandı. Davada Yasin Hayal'in tasarlayarak insan öldürmeye azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına; Orhan Pamuk'u tehdit etmekten üç ay, ruhsatsız silah bulundurmaktan bir yıl hapsine; Erhan Tuncel’in ise cinayeti azmettirme suçundan beraatine, McDonalds’ı bombalama suçundan da 10 yıl 6 ay hapsine hükmedildi. Dink ailesi avukatı Fethiye Çetin karara şu sözlerle tepki gösterdi:


 
“Olayın üzerinden 5 yıl geçti. 5 yılda, Arat Dink’in de dediği gibi bizimle dalga geçtiler. Meğer dalganın büyüğünü en sona bırakmışlar. Meğer Hrant büyük bir planın parçası olarak değil, 3-5 kendini bilmez tarafından öldürülmüş. Bu kadarını beklemiyorduk. Gerçekten bu kadarını beklemiyorduk”

 

 

 

 


 

 

 

 

Karar hâkimi bile tatmin etmedi


Mahkeme kararı kimseyi tatmin etmezken davanın hâkimi Rüstem Eryılmaz da Vatan gazetesine verdiği demecinde,“Örgüt iddiasında beraat kararı verdik ama bu örgüt olmadığı anlamına gelmez. Olayın arka planı aydınlatılamadığı için karar şahsen beni de tatmin etmedi” şeklinde konuştu. Savcı Hikmet Usta ise hâkimin sözlerine tepki gösterdi. Usta, sanık Tuncel’in avukatının bile savunmasında örgüt yapısını reddetmediğini belirterek dosyada örgüt olduğuna ilişkin yeterince delil olduğunu savundu. Usta, hâkimin örgüt suçundan beraat kararı vererek yasaya aykırı davrandığını savundu.


 
Dink ailesi avukatı Fethiye Çetin son duruşmada cinayet günü olay yerinde bulunan 5 farklı numaradan sanıklar Mustafa Öztürk ve Salih Hacısalihoğlu ile görüşüldüğünü tespit ettiklerini belirtmiş, iki noktadan cep telefonu ile görüştüğü kaydedilen şüpheli bir şahsın kimliğinin tespit edilmesini istemişti. Mahkeme ise delillerin üzerine gitmeden hüküm verdi.


 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç davaya ilişkin değerlendirmesinde davanın temyiz sürecinde olduğunu hatırlatırken Başbakan Erdoğan da şunları söyledi: “Temyiz, bu karar noktasında çok daha farklı bir kararı verebilir. Şu anda temyize gidecek bir süreç olduğu için bunu da yorumlamamız doğru değil. Ama ben, her şey burada bitmediği için bu noktada temyiz sürecini izlemekte, takip etmekte fayda olduğuna inanıyorum. İnanıyorum ki adalet bu noktada yerini bulur”

 

 

 

 


 

 


 

Hrant Dink için 10 binler sokağa döküldü

 

 

Hrant Dink’in katledilişinin 5. yılında 10 binlerce kişi Agos’un önüne yürüdü. Kortejin en önünde Dink ailesi, faili meçhul cinayete kurban gidenlerin yakınları ve aydınlar vardı. Türkçe ve Ermenice yazılı, “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz” pankartının ardında “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Bu dava böyle bitmeyecek”, “Katil devlet hesap verecek” sloganları atıldı.

 

 

 

 


 

 

 

 

KCK soruşturmasında 31 tutuklama

 

13 Ocak'ta 17 ilde BDP, Dicle Haber Ajansı (DİHA), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği (TUHAD-DER), BDP'li belediyeler ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) yönelik olarak düzenlenen KCK operasyonlarında gözaltına alınan 31 kişi tutuklandı. Şüpheliler PKK lideri Abdullah Öcalan'ın görüşme notlarını ‘mail üzerinden almak ve aktarmak’ , ‘örgüt yöneticiliği’ ve ‘örgüt üyeliği’ iddialarıyla suçlanıyor. Tutuklananlar arasında BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Van eski Milletvekili Fatma Kurtulan ve eski DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da bulunuyor.

 

 

 

 


 

 

 

 

Sincan Cezaevi’nde kitap yasağı

 

 

27 Mayıs 2011 tarihinde ‘örgüt üyesi’ olduğu iddiasıyla tutuklanan Gülsüm Yıldız Cumhuriyet Gazetesi’ne cezaevinde yaşanan yasaklara ilişkin bir mektup gönderdi.  Gazetenin haberine göre Yıldız mektubunda, dışarıda serbestçe satılan kitapların Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne alınmadığını söylüyor. Cezaevinin yasaklı kitapları arasında Fyodor Gladkov’un “Çimento”, İlya Ehrenburg’un “Paris Düşerken” adlı romanları, Server Tanilli’nin “Uygarlık Tarihi”, Karl Marx’ın “Komünist Manifesto”, Mao Zedung’un “Seçme Eserler”, Georgi Dimitrov’un “Savaşa ve Barışa Karşı Birleşik Mücadele” adlı eserleri bulunuyor.

 

 

 

 


 

 

 

 

Suç delili kitaplar

 

 

Radikal gazetesinden Mesut Hasan Benli’nin haberine göre Ankara’da, Remzi Uçucu isimli kişiyi arayan Terörle Mücadele polisleri, 24 Aralık 2010’da ellerindeki tutanaklarda ikametgah adresi görünen Yürüyüş dergisi bürosuna gitti. Büroda yapılan aramada çeşitli yayınlara örgütsel doküman olduğu gerekçesiyle el konuldu. Baskında, dergi çalışanları Halit Güdenoğlu, Kaan Ünsal, Musa Kurt, Cihan Gün, Naciye Yavuz, Necla Ozan da gözaltına alındı ve daha sonra tutuklandı. Özel Yetkili Savcı tarafından hazırlanan iddianamede ise dergi çalışanlarının örgüt üyesi olduklarına kanıt olarak, Yürüyüş’te yayımlanan yazı ve haberler ve satışı her yerde serbest olan kitaplar gösterildi. 13 aydır tutuklu bulunan Yürüyüş dergisi çalışanlarının suçlanmasına kanıt gösterilen bazı deliller şunlar:


 
Adalet Yayıncılık’a ait, avukat Sibel Gökçe’nin yazdığı ‘Gazetecilerin Hakları ve Mesleki Sorunları’ isimli kitap, İmge Yayıncılıka ait, Atilla Özsever’in hazırladığı, ‘Tekelci Medyada Örgütsüz Gazeteci’ isimli kitap, Bilgi Yayınevi’ne ait Nâzım Hikmet’in ‘Gurbet Ölümden Beter’ isimli şiir kitabı, Evrensel Basım Yayın’a ait, Sennur Sezer-Adnan Özyalçıner tarafından hazırlanan ‘Ekmek Kavgası’ isimli kitap, Sol Yayınları’na ait Muzaffer Erdost tarafından çevrilen, Stalin’in ‘Leninizmin İlkeleri’ kitabı, Yürüyüş dergisinin 246. sayısında yer alan, ‘Hayata Dönüş’ operasyonlarıyla ilgili haber ve fotoğraflar.


 
Gazetecilerin ilk duruşması 20 Ocak’ta Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.

 

 

 

 


 

 

 

 

Pornografik bulunan klipler için ceza

 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), pek çok ünlü sanatçının kliplerinde aşırı pornografi içeren sahneler olduğu iddiasıyla klipleri yayımlayan Kral TV'ye uyarı cezası verdi. Kararda, zihinsel ve ahlaki gelişime zarar verebilecek türdeki bu kliplerin, kanal tarafından çocuk ve gençlerin izleyebileceği zamanlarda ve koruyucu sembol kullanılmadan uygulandığı kaydedildi. Pornografik bulunan klipler, Teoman’ın, “Tek Başına Dans”, Berksan’ın “Beni Seviyor”, Murat Boz’un “Geri Dönüş Olsa”, Bengü’nün “Saat Üç”, Ziynet Sali’nin “Bize Yeter” ve Murat Dalkılıç’ın “Merhaba Merhaba” isimli eserleri.

 

 

 

 


 

 

 

 
Dans gösterisine 400 bin TL ceza

 

RTÜK, M.U.C.K dizisi sebebiyle SHOW TV’ye yaklaşık 400 bin TL’lik para cezası kesti. RTÜK cezalandırma gerekçesinde“Haydi liliyar” adlı şarkı eşliğinde yapılan dansın müstehcenlik oluşturan figürlerden oluştuğunu, uyarıcı sembol bulunmadığını ve saat 24:00’ten erken yayınlandığını ifade etti.

 

 

 

 


 

 

 

 

Mehmet Altan Star gazetesinden ayrıldı!

 

Mehmet Altan yazısının gazetede yayınlanmaması üzerine gazeteyle yollarını ayırma kararı aldı. Mehmet Altan'ın Star'dan ayrılık sürecini Vatan yazarı yeğeni Sanem Altan, twitter'dan şöyle değerlendirdi: “Mehmet Altan'dan ANF'ye verdiği demeci yalanlamasını istemişler, yapmayınca da yazısını koymamışlar. Başbakanın çevresi iyice çıldırdı...”. TRT Haber muhabirinin gündemle ilgili sorularına yanıt veren Mehmet Altan da süreci şu sözlerle anlattı:


“Yazım yayınlanmadı. Benim zaten gazeteyle hukuksal olarak bir anlaşmam yoktu. Yazımın yayınlanmamasının anlamı bellidir… Türkiye'nin şu anki manzarası belli, neler konuşulmuyor diye bakmak lazım. Örneğin neden Uludere'den söz edilmiyor? 34 insan öldürüldü 19 gün önce… Uludere konuşulmuyor. Deniz Feneri konuşulmuyor. Ben bir takım iradelerin istediğinin yazılıp istemediğinin yazılmadığı bir Türkiye görüyorum”    

 

 

 

 


 

 

 

 

Eminağaoğlu’nun 4 yıl hapsi isteniyor

 


YARGI-SEN Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'na “Bu bir hukuk rezaletidir. Hukuk Fakültesi Mezunu olmak, cübbe giymek hakim olmayı gerektirmez. Sivil yargı olarak bu mahkemeyi protesto ediyoruz” sözlerini sarf ettiği iddiasıyla dava açıldı. İddianamede, Eminağaoğlu’nun sözlerinin, “doğrudan heyetteki hakimlerin mesleki onur ve saygınlığına yönelik olduğu” kabul edildi. Sincan Cumhuriyet Başsavcısı Murat Gökçe, Eminağaoğlu’nun kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret ettiği suçlamasıyla 4 yıl hapis cezasına çarptırılması istendi.

 

 

 

 


 

 

 

 

Mahmut Alınak’a TCK 216’dan beraat

 

Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne hitaben yazdığı dilekçe sebebiyle Mahmut Alınak’a “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gerekçesiyle (TCK216) dava açılmıştı. Alınak dilekçesinde Lozan Anlaşması’nın Kürdistan’ı yok saymasını ve dört ülkenin toprağı olarak kabul etmesini eleştiriyordu. Kürtlerin ve Kürdistan’ın,  adının ve dilinin hala yasaklı olduğunu belirterek bu durumu Lozan’a bağlayan Alınak, BM’yi “bu kıyıma müdahale etmeye” çağırıyordu.


 
Kars 2. Asliye Ceza Mahkemesi Alınak’ın TCK 216’dan beraat etmesini kararlaştırdı. Mahkeme, atılı suçun TCK 301. Madde kapsamında (Türklüğü tahkir ve tezyif) değerlendirilmesi gerektiğini ancak Adalet Bakanlığı’nın 301/4. Madde gereği istenen izni vermediğini belirtiyor.

 

 

 

 


 

 

 

 

Ölüm Pornosu kitabını bilirkişi inceleyecek

 

"Ölüm Pornosu" kitabının çevirmeni Funda Uncu ile Ayrıntı Yayınları Genel Müdürü Hasan Basri Çıplak'ın, "müstehcen yayınların yayımlanmasına aracılık etme" ile suçlandıkları dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada söz alan sanık Basri Çıplak, kitabın edebi eser olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmasını talep etti. Çıplak'ın avukatı Eşref Kireç de “İddia makamı, iddianamesinde 1117 sayılı yasanın 6. maddesindeki edebi eser kısmını gözden kaçırmıştır. Ayrıca kitabın edebi eser olup olmadığı hususun da bilirkişiden rapor istiyoruz” dedi. Dosyanın bilirkişi heyeti tarafından incelenmesini kararlaştıran mahkeme, duruşmayı 13 Mart 2012, saat 09:30’a erteledi.


 
İddianamede, sanıklar hakkında “müstehcen yayınların yayımlanmasına aracılık etmek” suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

 

 

 

 


 

 

 

Hepimiz davacıyız!

 


İzmirli bir grup avukatın öncülüğünde 12 Eylül sürecinden zarar gören her siyasi kesimden insanı bir araya getirerek davanın gündemde tutulması ve çok yönlü soruşturma yapılmasını amaçlayan hepimizdavaciyiz.net adında bir internet sitesi kuruldu. İnternet sitesinde 12 Eylül darbesi ve sonrasındaki süreçle ilgili fotoğraf ve video görüntülerinin yanı sıra bu konuda yazılmış kitapların listesi de yer alıyor. Yayına 13 Ocak’ta başlayan siteye yüzlerce şikayet dilekçesi yazıldı.
 Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları


 
Sanık                               :                 1- Rasime Şebnem Korur Fincancı 2- Adnan Demir


Mahkeme ve duruşma tarihi :        Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi, 25 Ocak 2012, Saat: 11:20


Açıklama                            :             Bu dava Şebnem Korur Fincancı'nın www.taraf.com adlı sitede yayınlanan röportajı nedeniyle açıldı. Fincancı röportajda söyledikleri, Demirci de sorumlu olduğu web sitesinde röportajı yayınlaması sebebiyle yargılanmaktadır.     

 

 

 

 


 

 

 

 

 Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

 


·         'Yumuşak Makine' kitabının yayıncısı İrfan Sancı ile çevirmeni Süha Sertabiboğlu hakkında kitabın müstehcen içeriği olduğu gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun 226. maddesi uyarınca açılan dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, kitabın bilirkişi heyetine gönderilmesi için duruşmayı erteledi. Bir sonraki duruşma 13 Mart 2012, saat 09:30’da aynı mahkemedeki Ölüm Pornosu duruşmasının ardından görülecek.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.