Adana'da yeni Gezi davası
Gezi Parkı eylemlerinin yıldönümü dolayısıyla 31 Mayıs 2014 günü Adana'da yapılan eyleme, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet gerekçesiyle kamu davası açıldı.
20 kişi hakkında hazırlanan iddianamede eylemcilerin arasında "marjinal" grupların olduğu öne sürülürken, Gezi eylemlerinde hayatını yitirenlerin fotoğrafları ve Gezi, Soma, Berkin Elvan, Lice için atılan sloganlar suç delili sayıldı.
Konu ile ilgili dava, Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesinde 10 Aralık 2014'te görülecek.
(15 Ağustos 2014 / evrensel.net)
"1 Mayıs çağrısı" soruşturması
1 Mayıs 2014 çağrısıyla ilgili olarak Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve Kamu emekçileri Sendikası Konfederasyonu'na 2911 sayılı kanuna aykırı davrandıkları suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu'nun 1 Mayıs için yaptıkları çağrıyla "Halkı suç işlemeye teşvik" ettikleri ileri sürüldü. Beko, Özgen ve Çerkezoğlu 15 Ağustos'ta Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde savcılığa ifade verecekler.
(15 Ağustos 2014 / birgun.net)
Yılmaz Özdil'e gazetesinden sansür
Hürriyet gazetesi yazarlarından Yılmaz Özdil'in Başbakan Tayyip Erdoğan'ı eleştiren yazısına müdahale edildiği ve gazetenin 15 Ağustos 2014 tarihli baskısına konulmadığı ortaya çıktı.
Gazetede yayımlanmayan "Başbakan kim olsun?" başlıklı yazısında Özdil, başbakan adayları tartışmasına değinerek, Tayyip Erdoğan'dan boşalacak makam için Bilal Erdoğan'ı işaret eden ironik bir üslup kullanmıştı. Yazının sansürlenmesi üzerine Özdil'in istifa ettiği iddia edildi.
Öte yandan Hürriyet gazetesinden yapılan açıklamada ise Özdil'in yazısında Doğan Yayın İlkeleri'ne aykırı bazı ifadeler olması nedeniyle yayınlanmadığı ve yazarın gerekli değişiklikleri yapmak yerine yazının yayınlanmamasını tercih ettiği söylendi. Ancak bu ifadelerin neler olduğu belirtilmedi.
(15 Ağustos 2014 / t24.com.tr)
Ethem Sarısülük "örgüt üyesi" ilan edildi
Ankara'daki Gezi eylemleri sırasında polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'le ilgili davaya katılım için etkinlikler düzenleyen, aralarında ailenin avukatı Kazım Bayraktar'ın da olduğu 11 kişiye "örgüt üyeliğinden" soruşturma açıldı.
Soruşturma kapsamında hazırlanan fezlekede hakkında soruşturma ve dava bulunmayan Ethem Sarısülük için "terör örgütü üyesi" ifadesi kullanılırken şüpheliler "örgüt adına eylem yapmak" ile suçlanıyor. Fezlekede 23.09.2013 günü yapılan duruşmaya destek vermek amacıyla gerçekleştirilen basın açıklaması suçlamaya gerekçe olarak gösteriliyor.
Konu ile ilgili konuşan avukat Bayraktar, "Ethem'in öldürülmesine, yargılama boyunca sergilenen ağır hukuksuzluklara tepki duyan ve bu tepkilerini demokratik eylem ve protestolarla dile getirenlere soruşturmayla baskı ve tehdit uygulandığını," ifade etti.
(15 Ağustos 2014 / bianet.org)
İstanbul Valisi için inceleme kararı
2013 yılı 1 Mayıs eylemlerinde biber gazı kapsülüyle başından yaralanan Dilan Alp hakkında "yasadışı örgüt üyesidir" ifadelerini kullanan Vali Hüseyin Avni Mutlu hakkında Danıştay ön inceleme başlatılmasına karar verdi.
Vali Mutlu, Alp'ın elindeki sirke şişesinin molotofkokteyli olduğunu savunmuş ve hakkında "Bizde kayıtları var, marjinal grup üyesidir" demişti. Alp'in avukatları Vali'nin kullandığı ifadelerle yargısız infazda bulunduğu ve masumiyet karinesini ihlal ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuşlar ancak İçişleri Bakanlığı şikâyetin işleme konulmamasına hükmetmişti.
Avukatların itirazı üzerine Danıştay 1. Dairesi şikâyetin "ön inceleme yaptırılmasını gerektirecek nitelikte olduğu" sonucuna vararak Bakanlık kararını kaldırdı.
Danıştay, Vali Mutlu ve dönemin İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın hakkında orantısız güç kullanımı sonucu Alp'in yaralanmasına yol açtıkları iddiasıyla yapılan suç duyurusunun işleme konulmamasıyla ilgili ise iki kamu görevlisinin Alp'ın yaralanmasından doğrudan sorumlu tutulamayacağına karar verdi.
(18 Ağustos 2014 / radikal.com.tr)
Cumhuriyet'in çocuk haberlerine 200 bin TL ceza
Cumhuriyet gazetesinin yayın sorumluları İbrahim Yıldız ve Aykut Küçükkaya, polis şiddetine uğrayan çocuklarla ilgili yapılan haberler nedeniyle toplam 200 bin TL adli para cezasına mahkûm edildi.
Yıldız ve Küçükkaya, aralarında Berkin Elvan ve Dilan Alp'in de olduğu, polis şiddeti veya kurşunuyla ağır yaralanmış veya yaşamını yitirmiş çocuklarla ilgili 25 Nisan 2013 tarihinden beri yayımladıkları 14 haber ile ilgili Basın Kanunu'nun 21/c maddesini ihlal ettikleri iddiasıyla yargılandıkları dosyaların tamamında mahkûm oldular.
Söz konusu mahkeme kararlarında cezalar, yayınların mağdur küçüklerin yararına olup olmadığına ve yayınlarda kamu yararı olup olmadığına bakılmaksızın verilirken, gazetenin avukatları 14 dosyayı da Yargıtay'a taşıdılar.
(18 Ağustos 2014 / bianet.org)
Berkin'e küfreden polise dava açıldı
Gezi eylemleri sırasında polisin kullandığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan'a, kendi Facebook sayfasından küfreden polis memuru U.Ç. hakkında iki yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
U.Ç., Berkin'in öldüğü gün olan 11 Mart 2014'te kendi hesabından yaptığı küfürlü paylaşımda "Neymiş ekmek almaya gidiyormuş kafana sıkan çeviğin ellerinden öperim," ifadelerini kullanmıştı. Bu paylaşım nedeniyle avukat Selin Aksoy'un suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmada savcılık "kovuşturmaya yer olmadığına" karar vermişti.
Aksoy'un savcılık kararına yaptığı itirazı değerlendiren Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 215. maddesine göre "suçu ve suçluyu övme" yönünden dava açılmasına hükmetti. Kararın ardından polis U.Ç. hakkında İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması 23 Aralık 2014'te görülecek.
(19 Ağustos 2014 / radikal.com.tr)
Vali ile ilgili tweet'e hapis cezası
Adana eski valisi Hüseyin Avni Çoş ile ilgili "Adana Valisi'nin eşi kaçmış," ifadesini kullandığı Twitter paylaşımı nedeniyle Erhan Ant'a "hakaret" suçundan 1 yıl 15 gün hapis cezası verildi.
Adana 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davadaki savunmasında Ant, amacının hakaret olmadığını belirterek "İnternette gördüğüm yazıyı paylaştım. Kopyaladım, yapıştırdım," demişti. Ancak mahkeme hâkimi, Ant hakkında mahkûmiyet kararı verirken, 2008 yılında bir suçtan dolayı 2 bin 400 lira para cezası alması nedeniyle "yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu ve yeterli kanaate varılamadığı" gerekçesiyle verilen cezayı ertelemedi.
Vali Çoş'un kendisine sosyal paylaşım sitelerinden hakaret ettikleri iddiasıyla dava açtığı onlarca kişiden biri olan Ant, mahkeme kararının Yargıtay tarafından da onanması durumunda cezaevine girecek.
(19 Ağustos 2014 / cumhuriyet.com.tr)
Erdoğan hakkında atılan Tweet'e 5 yıl hapis
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için Twitter'dan suikast çağırısı yaptığı iddiasıyla tutuklanan ve 3 gün sonra tahliye edilen Kudret Kaçar hakkında 5 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
Kaçar, Erdoğan'ın 18 Temmuz'da Bursa'da düzenlenen mitingi öncesinde kendi hesabından "Tabancası olanlara duyurulur. Cuma günü Tayyip Bursa'ya geliyor, işini görün," şeklinde paylaşımda bulunmuştu. Gözaltına alınarak tutuklanan Kaçar ifadesinde "Boş bulundum attım," demişti.
Avukatlarının itirazı üzerine cezaevinden tahliye edilen Kaçar hakkında yürütülen soruşturmada savcılık iddianameyi tamamladı. Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede "suç işlemeye alenen tahrik" iddiasıyla 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
(19 Ağustos 2014 / medyaradar.com)
Gezi mağdurlarının tazminat talebine ret
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), Gezi eylemlerinde polisin attığı gaz kapsülleri ve plastik mermiler nedeniyle yaralanan ve sakat kalan mağdurların tazminat taleplerini reddetti.
Gaz kapsülünün aşil tendonunu koparmasından dolayı sakat kalan Aydın Aydoğan ve plastik merminin isabet etmesi sonucu gözlerini kaybeden Volkan Kesanbilici ile Okan Özçelik tazminat başvurusunda bulunmuştu.
Her üç mağdura da, EGM Hukuk Müşavirliğinden verilen yanıtta,"Polis uygulamalarından kaynaklı hukuka aykırılık tespit edilmemiş olup, maddi-manevi tazminat talebiniz reddedilmiştir," ifadesi yer aldı.
(20 Ağustos 2014 / hurriyet.com.tr)
Başbakan Erdoğan hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik
Gezi Parkı eylemlerinde polis tarafından yüzüne yakın mesafeden biber gazı sıkılırken çekilen fotoğrafı ile simge haline gelen ve "kırmızılı kadın" olarak bilinen Ceyda Sungur'un Başbakan Erdoğan ve dönemin kamu görevlileri hakkındaki şikayeti takipsizlikle sonuçlandı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan Sungur'un suç duyurusunu inceleyen Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Cengiz Hacıosmanoğlu, kamu görevlileri hakkında öne sürülen iddiaların ciddi bilgi ve belgelere dayanmasının zorunlu olduğuna dikkat çekerek takipsizlik kararı verdi. Ayrıca kararda Sungur'a yönelik eylemi gerçekleştiren polis memuru hakkında dava açıldığı ve yargılamanın devam ettiği anımsatıldı.
Başbakan Erdoğan, söz konusu eylemler sırasında, "İçişleri Bakanıma '24 saat içinde AKM'yi ve Cumhuriyet Alanı'nı temizleyin,' dedik. Şimdi soruyorlar 'Polise talimatı kim verdi' diye. Polise talimatı ben verdim," demişti.
(21 Ağustos 2014 / cumhuriyet.com.tr)
* Kaynak: Antenna
Yeni yorum gönder