Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Düşünce Özgürlüğü Bülteni (21 Eylül 2012)



Toplam oy: 1558

Sebahat Tuncel'e 8 yıl 9 ay hapis

 


BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel’e PKK üyesi olduğu gerekçesiyle 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi, ayrıca yurt dışına çıkış yasağı kondu. Tuncel, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanırken 2007 yılında milletvekili seçilmiş ve tahliye edilmişti. Karar Yargıtay tarafından onaylanırsa Tuncel'in milletvekilliği düşecek.

 

 

 

 

 

 


 

 

 

Üniversitede konuşması da yasak!

 


5-6 Ekim’de düzenlenecek Cinsiyet Eşitliğinin İnşası Konferansı için salon vermeyi kabul eden Galatasaray Üniversitesi, konuşmacılar arasında bulunan BDP Milletvekili Sabahat Tuncel’in listeden çıkarılmasını istedi. Konferansı düzenleyenler bunu kabul etmeyince üniversite salon tahsisini geri çekti.

 

Filmmor Kadın Kooperatifi (FİLMMOR) Galatasaray Üniversitesi Medya Araştırma ve Uygulama Merkezi (MEDİAR), Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA-DER) ve Mor Çatı’nın ortaklaşa düzenlediği Uluslararası Cinsiyet Eşitliğinin İnşası Konferansı’na İsveç Konsolosluğu da destek olmuş, konferansın tüm tarafları isimler üzerinde anlaşmış, isimler Galatasaray Üniversitesi Rektörlüğü tarafından da onaylanmıştı.

 

FİLMMOR sitesinde ise toplantının iptal edilmediği başka salon arandığı açıklandı.

 

 

 


 

 

 

Antakya’da gösteri yasağı

 


Antakya'da düzenlenmek istenen Barış ve Kardeşlik Şöleni yasadışı ilan edildi. Polis eylemcilere biber gazıyla müdahale etti. Anayasada barışçıl gösteri hakkının izne tabi olmadığının belirtilmesine rağmen pek çok yayın organı olayları Hatay’da izinsiz gösteri başlığıyla haberleştirdi. Hatay valisi, geçtiğimiz haftalarda Suriye politikasını eleştiren bir eylemin ardından, toplantı ve gösterilere izin vermeyeceğini duyurmuştu.

 

 

 

 

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey'in öncülüğünde düzenlenen Maksim Park'taki eyleme CHP'nin Hatay Milletvekilleri Refik Eryılmaz ve Hasan Akgöl ile Mersin Milletvekili İsa Gök destek verdi. “Terör kampları kapatılsın, teröristler sınır dışı edilsin,” “Suriye-Türkiye kardeştir” yazan pankartlar taşıyan grup, dağılmaları için uyarıldı. Bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra yürüyüşe geçen eylemcilere çevik kuvvet polisleri biber gazıyla müdahale etti. Gruptan bazı kişiler, polislere taş atarak karşılık verdi. Çıkan olaylarda 2'si polis 4 kişi yaralanırken 2 polis otomobili atılan taşlardan hasar gördü. Görüntüleri izlemek için tıklayınız.

 

 

 

 


 

 

 

 

Solistin kulağına, kemancının parmağına…

 


İstanbul Gazi Polis Merkezi’ne yönelik saldırıda yaşamını yitiren DHKC’li İbrahim Çuhadar’ın cenazesini almak isteyen 27 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan arasında bulunan Grup Yorum üyelerinden solist Sema Altın’ın kulaklarına vuruldu, bir kulağında duyma kaybı oluştu. Kemancı Ezgi Dilan Balcı’nın da parmakları ezildi, kol ve ellerinde ciddi yaralanmalar meydana geldi. Beraberlerinde gözaltına alınan kişiler de ağır şekilde dövüldü.

 

 

 

 

 

 

17 Eylül’de görülen duruşmada, ‘terör örgütü propagandası’yla suçlanan Altın ve Balcı dahil 9 kişiye ‘konut terk etme yasağı’ kondu. Avukat Oya Aslan, ev hapsinin Grup Yorum üyeleri için tutukluluktan farksız olduğunu, konserlere gidemeyeceklerini, albüm çalışmalarını yürütemeyeceklerini belirtti. Tavır dergisi sahibi Bahar Kurt ile Yürüyüş dergisi muhabiri Musa Kurt’un aralarında bulunduğu 8 kişi de tutuklandı. Kurt'un tutuklanma gerekçesi olarak “polisin fotoğraflarını çekmesi, örgütün çağrıda bulunduğu eylemlere katılması, daha önce tutuklanmış olması” gösterildi.

 

 

 


 

 

 

İnan Süver cezaevinde

 


Vicdani retçi İnan Süver, 21 Nisan 2011’de tutuklu bulunduğu Manisa Saruhanlı Açık Cezaevi’nden firar ettiği gerekçesiyle yeniden hapse girdi. Vicdani reddini açıkladığı 2001’den bu yana Süver’in ne askerliği ne de hapis hayatı bitti. Avukatı Davut Erkan, bianet’e yaptığı açıklamada, Süver’in beş aylık hapis cezasının Yargıtay tarafından onaylandığını ve bu sebeple Metris Cezaevi’ne götürüldüğünü ifade etti.

 

 

 

 

 

 


 

 

Ali Fikri Işık açlık grevinde

 


55 yaşındaki Ali Fikri Işık, askerliğini yapmadığı gerekçesiyle tutuklanarak Edirne Askerî Cezaevi’ne gönderilmiş, ikinci duruşmasında Kürtçe savunma yaparak vicdani reddini açıklamıştı. Işık, yazarı olduğu Taraf gazetesi kendisine verilmediği için beş günlük açlık grevine başladığını açıkladı.

 

 

 

 


 

 

 

EFJ’den gazetecileri serbest bırakma çağrısı

 


Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Türk yetkililere Terörle Mücadele Yasası gereğince terör suçlamasıyla karşı karşıya bulunan ve tutuklanan bütün gazeteciler ve medya çalışanlarının serbest bırakılması çağrısı yaptı. Açıklamada gazetecilerin çoğunun sol eğilimli yayın kuruluşlarında ya da Kürt medyasında çalıştığına dikkat çekildi.

 

 

 

 

 

 


 

 

 

Kızıl Bayrak gazetesine toplatma kararı

 


Sosyalizm İçin Kızıl Bayrak gazetesinin 14 Eylül 2012 tarihli sayısı hakkında, DHKC’li İbrahim Çuhadar ile ilgili yazı ve haberler gerekçesiyle toplatma kararı verildi. Gazetenin yaptığı açıklamada, karar gerekçesinin ‘yasadışı terör örgütü propagandası’, ‘terör örgütünün açıklamalarını yayınlamak’ ile ‘suçu ve suçluyu övmek’ olduğu belirtildi.

 

 

 

 


 

 

 

 

Alevi aile daha suçluymuş!

 


Geçtiğimiz Ramazan’da, Malatya Sürgü’de Alevi bir aile, oruç tutmadıkları halde evlerinin önünde davul çalan davulcuyla gerginlik yaşamış, 50-60 kişilik grup, Kürt ve Alevi olan Evli Ailesi’nin evinin önünde toplanmış, tekbir getiren grup evi taşlamaya başlamış ve evin yanındaki ahırı ateşe vermişti. Olaya ilişkin iddianamede savcı Alevi aileyi “haksız tahrik”le suçladı ve saldırganlardan daha ağır cezalandırılmalarını talep etti.

 

 

 

 

Savcı Ahmet Aydın, davulcu Mustafa Evşi’ye  “suç işlemeye tahrik, mala zarar verme, basit yaralama ve zincirleme hakaret,” kalabalıktaki 48 kişiye de “mala zarar verme, basit yaralama ve hakaret” suçlarından dava açtı. Ancak söz konusu suçların Alevi ailenin “haksız tahrik”i sonucu işlendiğini iddia etti. Bu yüzden normalde 1.5 ila 13.5 yıl arası hapis isteyebileceği davulcu Evşi için 4.5 ay ila 10 yıl arasında ceza istedi. 48 şüphelinin de 8.5 yıla kadar hapsini isteyebilecekken 3 aydan 6.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.

 

İddianamede, Alevi aileden Leyla Evli için “var olan veya varsayılan suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanarak zincirleme tehditte bulunmak” suçundan 2.5 yıldan 8.5 yıla kadar; Servet Evli için de bununla beraber “basit yaralama, davulcuya hakaret ve tehditte bulunma,” “alenen hakaret ve tehdit” gerekçeleriyle 3,5 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

 

 

 


 

 

 

Adalet Bakanlığı ‘nefret suçu’ sorusunu yanıtladı

 


Adalet Bakanlığı CHP’li Veli Ağbaba’nın “Nefret suçlarına yönelik kaç dava görülüyor?” şeklindeki soru önergesini yanıtladı. Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre Bakanlık, ‘nefret suçu’ olarak çoğunlukla düşünce açıklamış veya bir gösteriye katılmış Kürtler için uygulanan ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ maddesini örnek gösterdi.

 

2006-2011 yılları arasında TCK’nın 77. maddesine göre ‘insanlığa karşı suçlar’ iddiasıyla üç dava açılmış, ceza çıkmamış. TCK 122’den, yani ‘ayrımcılık’ suçundan da 36 dava açılmış, iki ceza çıkmış. TCK’nın ‘inanç, düşünce ve kanaat hürriyetini engelleme’ suçunu düzenleyen 115. maddeye göre de 57 dava açılmış, 8’i mahkumiyetle bitmiş. TCK 125’e göre ‘inancından dolayı hakaret’ iddiasıyla 21 dava açılmış, ceza verilmemiş.  Buna karşın, TCK’nın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçunu düzenleyen 216. maddesine göre 1055 dava açılmış, 315 davada ceza çıkmış. TCK’nın ’ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme’ suçunu düzenleyen 153. maddesine göre de altı yılda 611 dava açılmış, 181’inde ceza çıkmış.

 

Habere göre Avukat Orhan Kemal Cengiz , TCK 216. maddenin aslında nefret söylemini cezalandırması gerekirken, koruyacağı grupları cezalandırmak üzere işletildiğini savundu:

“Kim ki ‘Kürtler vardır’ diyor, onlara karşı kullanılıyor. Rakamın bu kadar çok olması aynı şüpheyi uyandırıyor. Oysa 216 tipik nefret söylemini cezalandıran maddedir. Fakat bunun Ermeniler ya da Alevilere yönelik kışkırtmalar ve söylemler için kullanıldığına bir kez tanık olmadım.”

 

Ağbaba’nın “Herhangi bir düzenleme planlanmakta mıdır?” sorusuna ilişkin de, “Söz konusu suçlarda değişiklik yapılmasına ilişkin bakanlığımızca yürütülen bir çalışma bulunmamaktadır” cevabı veren Bakan Ergin, AİHM’de Türkiye aleyhine nefret suçları ve söylemi konusunda bir başvuru olmadığını vurguladı.

 

 

 


 

 

 

Odatv davasında tahliye

 

 

 

 

 

 

Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık ve Soner Yalçın’ın da sanık olarak yargılandığı Odatv davasının 13. duruşması görüldü. Sanık ve avukatlarının mahkemeye ulaşan TÜBİTAK raporuna ilişkin beyanları alındı. Savcı Adnan Çimen, TÜBİTAK raporunda çelişkiler bulunduğu gerekçesiyle ek rapor düzenlenmesini talep etti. Tutuklu sanıklar Barış Pehlivan ile Barış Terkoğlu, üzerlerine atılı suçların niteliği ve tutuklu kaldıkları süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Duruşma 16 Kasım 2012’ye ertelendi.

 

 

 

 


 

 

 

Gazeteci Aydın tahliye edildi

 


Muş'un Bulanık ve Varto İlçeleri'nde 20 Ekim 2011'de düzenlenen operasyonla Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muş Muhabiri Murat Aydın ve Bulanık Belediye Başkan Yardımcısı Ali Topçu gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Van F Tipi Cezaevi'ne gönderilmişti.

 

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi ilk duruşmada ikisini de tahliye etti, duruşma 27 Kasım 2012’ye ertelendi.

 

 

 


 

 

 

Hopa sanıklarına bir dava daha

 

 

 

 

 


Ak Parti’nin seçim mitingi esnasında Hopa’da düzenlenen eylemler sebebiyle bir dava daha açıldı. Polisleri yaralamakla suçlanan 51 eylemci “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etme,” “kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme,” “yaralama” ve “kamu malına zarar vermekle” suçlanıyor. İddianamede, gruptaki bazı kişilerin meydandaki bir inşaata asmak istedikleri pankartın, miting alanındaki AK Parti’lileri tahrik ettiği için polislerce engellenmek istendiği belirtiliyor, söz konusu grubun polislere kalas, demir çubuk ve tuğlalarla direndiği bildiriliyor. Polislerce dağıtılan grubun Metin Lokumcu'nun ölümünün ardından yeniden toplandığı ve Başbakan Erdoğan'ın otobüsünü taşlarken polis memuru Servet Erkan'ın başına isabet eden taşla caddeye düşerek ağır yaralanmasına ve otobüs şoförü Hüseyin Cahit Ölmez'in hafif yaralanmasına sebep olduğu ifade ediliyor.

 

 

 


 

 

 

Başörtüsünü engelleyen profesör mahkum

 


İzmir’de başörtülü öğrencilerin fotoğraflarını çekip derslere sokmadığı iddiasıyla yargılanan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi cezayı ertelemedi, paraya da çevirmedi.

 

 

 

Dava konusu olay, 2011 yılı Mart ayında, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi binası girişinde meydana gelmişti. Matematik Bölümü öğrencisi Fatma Nur Gidal, Pekünlü’nün özellikle derslere giriş saatlerini takip ettiğini, bölüm binasının kapısına geldiğinde karşısında dikilerek başörtülü olarak okula girmesini engellediğini, ardından cep telefonuyla fotoğrafını çekerek hakaret ettiğini ileri sürmüştü. Gidal,  Pekünlü hakkında ’Eğitim öğretim hakkının engellenmesi’, ’Özel hayatın gizliliğini ihlal’, ’Kamu görevinin sağladığı yetkiyi kötüye kullanarak hürriyeti tehdit’, ’Kişinin huzurunu bozma’, ’Ayrımcılık yasağını ihlal’, ’Manevi işkence’ iddiasıyla önce savcılığa başvurdu. Savcılık, şikayet merciinin kendileri değil YÖK olduğunu belirterek başvurunun oraya yapılmasını istedi. Danıştay ise Pekünlü’nün, sadece ’öğrencilerin toplu olarak bulundukları binalara girilmesine veya orada kalınmasına engel olmak’ suçundan yargılanmasına izin verdi.

 

 

 

 


 

 

 

Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları


 

Sanık: 1-Halil Savda 2-Mehmet Atak 3-Fahri Fatih Tezcan 4-Ahmet Aydemir 5-Davut Erkan

Mahkeme ve duruşma tarihi: Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesi, 27 Eylül 2012, Saat: 15.00

Açıklama:  Vicdani retçi Enver Aydemir'in Eskişehir Askeri Mahkemesi'nde tutuklu yargılandığı duruşmaya destek için giden beş kişi hakkında ilgili dava açıldı. Yargılanacaklar arasında vicdani retçi Aydemir'in babası Ahmet Aydemir ile avukatı Davut Erkan da bulunuyor. Basın açıklamasında atılan şu sloganlar suç olarak kabul edildi: "Herkes bebek doğar," "Barış için Vicdani Redciler," "Hiç kimse asker doğmaz," "Biz orduya sadece fındığa gideriz," "Enver Aydemir serbest bırakılsın."

 

Sanık: Halil Savda

Mahkeme ve duruşma tarihi:
Beyoğlu 3. Sulh Ceza Mahkemesi, 27 Eylül 2012, Saat: 15.30

Açıklama: Bu dava, www.savaşkarsitlari.org adlı sitenin sahibi ve yöneticisi olan Halil Savda'nın başka bir sitede Ahmet Ateşli hakkında yayınlanan Ağar: İddialar ve Ötesi başlıklı yazıyı yukarıda belirtilen sitesinde yayınlaması nedeniyle açıldı.

 

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.