EFJ’den Başbakan’a kınama
Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Genel Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, gazetecilere yönelik “Akbabalar, tasmalarınızı çıkardık, uluslararası tasma taktınız” gibi hakaret ve nefret içerikli sözlerinden dolayı kınadı. Yetkilileri, hükümeti eleştiren tüm gazetecilere, yazarlara, sanatçılara, aydınlara, akademisyenlere, sendikacılara, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine saygı ve tahammül göstermeye çağırdı. KKTC’de faaliyet gösteren Basın-Sen ile Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) önerisiyle hazırlanan ve oybirliğiyle kabul edilen Genel Kurul açıklamasında Türkiye’deki basın özgürlüğünden ve mahpus gazetecilerin durumundan derin kaygı duyulduğu vurgulandı. Mesleklerinden dolayı cezaevinde olan gazetecilerin serbest bırakılması istendi, Gazetecilere Özgürlük Platformu ve TGS’nin Haziran ayı boyunca düzenlediği ‘Tanıklık Günleri’ne selam gönderildi. Gazeteciler hapisteki meslektaşlarıyla dayanışma içinde olacaklarını belirtti ve gazetecilerin hapsedilmesinin Türk yurttaşlarının bilgiden yoksun kalmasına yol açacağını ve bunun Türk yetkililer için bir utanç olduğunu ifade etti.
OdaTV davasında tutukluluğa uluslararası tepki
Oda TV davası 19 Haziran günü İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Site çalışanı Müyesser Uğur Yıldız tahliye edildi. Duruşma, Oda TV bilgisayarında bulunduğu ileri sürülen dijital dosyaların kaynağını ortaya koyan TÜBİTAK bilirkişi raporunun mahkemeye ulaşmaması gerekçesiyle 14 Eylül 2012’ye ertelendi. Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Hanefi Avcı’nın ise tutukluluğunun devamına karar verildi. Tutuklulukların devamına tepki gösteren Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), tutuklu gazetecilerin tahliye edilmesini ve yargılamanın hızlandırılmasını istedi. Tutuklu sanıklar en az 19 ay cezaevinde tutulacaklar.
Rektörü protestoya 10 ay hapis
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) öğrencileri 7 Ekim 2010 tarihinde yönetime karşı bir eylem düzenledi. Öğrencilerden ‘zorunlu bağış’ adıyla para alınmasına ve para vermeyenlerin okula kaydedilmemesine karşı "Bağışlamıyoruz. Zorunlu bağış kaldırılsın, kayıtlar yapılsın" pankartı açtı. Öğrenciler adına açıklamayı okuyan Sinem Kara, eylemden iki yıl sonra KTÜ Rektörü İbrahim Özen' e hakaret ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası aldı. Mahkeme heyeti, TCK'nın 125/1 ve 125/3a maddelerinden verdiği cezayı, Denetimli Serbestlik Yasası kapsamında erteleyerek Kara'nın beş yıl gözetim altında tutulmasını kararlaştırdı. Kara bianet’e verdiği demecinde, açıklamada rektörün şahsına değil, üniversite yönetimine seslenildiğini söyledi. Amaçlarının kayıt sırasında toplanan paraların yasal olmadığı dile getirmek ve nerede kullanıldığını öğrenmek olduğunu ifade etti.
Mahkumiyet gerekçesi: Yelek
Başbakan Erdoğan’ın katıldığı Roman Açılımı toplantısında parasız eğitim pankartı açmalarının ardından gözaltına alınan, örgüt üyeliği ve örgüt propagandasından 8 yıl 5 ay 20 gün hapse çarptırılan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer ile ilgili ‘gerekçeli karar’ açıklandı. Mahkeme, kararın gerekçesi olarak pankartın altında bulunan Gençlik Federasyonu ibaresini ve Halk Cephesi yazılı yelekleri gösterdi, Halk Cephesi ve Gençlik Federasyonu’nu “terör örgütü DHKP/C’nin alt yapılanması” olarak tanımladı. Ayrıca öğrencilerin Gençlik Federasyonu adıyla birçok eyleme katılmaları da delil sayıldı. Ferhat Tüzer’in evinde bulunan ‘Devrimci yaşam ve davranış kuralları’ başlıklı doküman için şu ifadeler kullanıldı: “Bu doküman sanığın örgüt içerisindeki konumunu ortaya koyan, kendisini geliştirmeye yönelik, örgütsel disiplini gösteren belgeler olarak kabul edilmiştir”.
Tutuklu Başkan görevinden uzaklaştırıldı
Geçtiğimiz hafta KCK operasyonları kapsamında tutuklanan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, itiraz süresi beklenmeden
İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırdı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in onayıyla, Van Valiliği'ne gönderilen yazıda şu ifadeler yer aldı:
" 'Silahlı örgüte üye olma' suçundan [tutuklanan Bekir Kaya'nın] Anayasa'nın 127. maddesinin 4. fırkası ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47. maddesi gereğince İçişleri Bakanı'na verilen yetkiye istinaden geçici bir tedbir olarak görevinden uzaklaştırılmasına karar verilmiştir."
Grup Yorum üyelerinin iddianamesi hazır
Grup Yorum üyeleri Ali Papur, Caner Bozkurt ve Ali Aracı’nın da aralarında bunduğu 13 kişi, “DHKP/C terör örgütü üyesi olmak”, “Görevli memura direnmek” ve “Mala zarar vermek”le suçlanıyor. İddianamede Grup Yorum üyelerinin Bakırköy'deki İdil Kültür Merkezi'nde gözaltı işlemleri sırasında polise mukavemet ettikleri için “görevli memura direnmek” suçundan haklarında ceza verilmesi talep ediliyor. Ali Papur hakkında “mala zarar vermek” suçundan da ceza isteniyor.
Hopa eylemcilerine bir dava daha!
İçişleri Bakanlığı, Hopa’da Metin Lokumcu’nun polis müdahalesi sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden 50 kişiye gösteriler sırasında 11 aracın zarar gördüğü iddiasıyla tazminat davası açtı. Bu araçların tamiri için Hazine’den yaklaşık 16 bin TL harcandığı savunulan dilekçede, zararın davalılardan faiziyle tahsili talep edildi. Bakanlık dilekçesinde protesto, “haksız eylem” olarak tanımlandı.
Hopa’da gösteriler sebebiyle toplam 64 kişi hakkında üç dava açılmıştı. Aynı gün Ankara’da, Hopa’daki polis müdahalesini protesto eden gruptan 37 kişi “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla özel yetkili mahkemede, 46 kişi ise 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki Yasa’ya muhalefet etmek iddiasıyla asliye ceza mahkemesinde yargılanıyor. 50 kişi hakkında daha 2911 sayılı yasaya muhalefetten yeni bir soruşturma açan Ankara Başsavcılığı’nın, eyleme katılan Halkevleri yöneticileri hakkında başlattığı soruşturma da devam ediyor.
Devlet sırrı Başbakan’a bağlı
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Devlet Sırrı Kanunu tasarısına göre devlet sırlarının kapsamına ve niteliğine, Başbakan’ın başkanlık ettiği, dört bakandan oluşan Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu karar verecek. Tasarıya göre, bilimsel bir buluş, "milli güvenlik bakımından önem arz etmesi halinde" devlet sırrı olarak koruma altına alınabilecek. Gizlilik sebebiyle Resmi Gazete'de yayımlanmayan ikili veya çok taraflı antlaşmaların içeriğinin devlet sırrı niteliği taşıyıp taşımadığına Kurul, Cumhurbaşkanlığı’na ait bilgi, belge ve kayıtların niteliğine de Cumhurbaşkanı karar verecek. Devlet sırları 50 yıl korunacak. Kurul, mahkemelerin talep ettiği ‘devlet sırrı’ niteliği taşıyan bilgi, belge ve kayıtları, gerekçesini belirtmek şartıyla vermeyebilecek. Ancak, verilmeyen bilgi ve belgeler, davada ilgili aleyhine sonuç doğurmayacak.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekili Bülent Tezcan komisyon toplantısında tasarıyı şu sözlerle eleştirdi: "Oslo görüşmelerini Başbakan önce inkar etti ama sonra 'Ben görevlendirdim' dedi. Bu görüşme kayıtlarının, tutanaklarının devlet sırrı olarak kabul edilmesi durumunda, hiç bir gazeteci bunu yazamayacak, açıklanırsa da suç olacak"
Google’dan Küresel Şeffaflık Raporu
Google, Temmuz 2010-Aralık 2011 dönemini kapsayan “Küresel Şeffaflık Raporu”nu açıkladı. Rapora göre 88 içeriğin kaldırılmasını talep eden Türkiye’nin tüm talepleri yanıtsız bırakılarak reddedilmiş oldu. 2010 yılında Google, Türkiye’nin 45, Macaristan’ın ise 68 talebine yanıt vermezken, Fransa’nın 1.021 isteğinin yüzde 56’sını, Hindistan’ın 1.699 isteğinin yüzde 79’unu, İngiltere’nin 1.162 isteğinin yüzde 72’sini ve ABD’nin 4.601 isteğinin yüzde 94’ünü yerine getirmiş.
Mersin Valiliği’nden toplantılara önlem!
‘İzinsiz salon toplantılarının’ engellenmesini isteyen, toplantı yapmak için 7 kişilik tertip komitesi oluşturma şartı koşan Valilik, yazısında şu ifadelere yer verdi: “Bazı salon toplantılarının yasadışı örgütlerin legal uzantıları tarafından düzenlendiği, bu toplantılarda vatandaşların devletin ve milletin bölünmez bütünlüğüne karşı suç işlemeye teşvik edildiği, vatandaşla güvenlik güçlerinin karşı karşıya getirilmek istendiği...”
YÖK de 28 Şubat soruşturmasında
28 Şubat Soruşturması kapsamında Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Kemal Gürüz, eski YÖK Denetleme Kurulu Başkanı emekli Tümgeneral Prof. Dr. Sedat Arıtürk, eski YÖK üyesi emekli Hava Korgeneral Erdoğan Öznal ile emekli Tümgeneral Kenan Deniz'i ifade vermeye çağrıldı.
Cezaevinde öldürüldü!
28 Eylül 2008'de, sokakta Yürüyüş dergisi satarken gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan Engin Çeber tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürülmüştü. 7 Ekim'de önce Bayrampaşa'ya, ardından Şişli'ye sevk edilen Çeber, 10 Ekim'de beyin kanaması sonucu hayatını kaybetmişti.
Adli Tıp Kurumu, olayla ilgili raporunda, Çeber'in Metris Cezaevi'nde gördüğü işkence nedeniyle hayatını kaybettiğini yazdı. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada yargılanan Metris Cezaevi İkinci Müdürü Fuat Karaosmanoğlu ile gardiyanlar Selahattin Apaydın, Nihat Kızılkaya ve Sami Ergazi, savunmalarında, "Çeber'in gözaltına alındığı İstinye Karakolu'nda gördüğü işkence nedeniyle öldüğünü, cezaevine geldiğinde durumunun kötü olduğunu" iddia ediyordu.
Kürt işçilere linç
İstanbul’un Çatalca ilçesinde bulunan Ormanlı köyünde, asfalt işinde çalışan 14 Kürt işçi, Kürtçe şarkı dinledikleri için köy sakinlerinin saldırısına maruz kaldı. 18 Haziran günü bir grup köylü, yolunu traktörle keserek bir işçiyi tartakladı. Olay yerine giden diğer işçiler de 200’ü aşkın kişinin saldırısına maruz kaldı. Olayda birçok işçi çeşitli yerlerinden yaralandı. Olay yerine gelen jandarmalar işçileri alarak karakola götürdü.
Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları
Sanık: Temel Demirer
Mahkeme ve duruşma tarihi: Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 26 Haziran 2012, Saat: 09:00
Açıklama: 20 Ocak 2007'de Hrant Dink'in öldürülmesini protesto etmek için Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan yaklaşık 800 kişiye konuşan ve “Bu ülkede Ermeni soykırımı olmuştur” diyen yazar Temel Demirer hakkında, Ankara Emniyet Güvenlik Şube Müdürlüğü'nün suç duyurusunun ardından dava açıldı. Demirer, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği ve Türkiye Cumhuriyeti'ni alenen aşağıladığı iddiasıyla yargılanıyor.
Yeni yorum gönder