Eskişehir Gezi davasının gerekçeli kararı açıklandı

Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı gösterilerine katıldıkları için “direnme, hakaret, kamu malına zarar verme, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme” iddiasıyla yargılanıp beraat eden 173 sanık hakkındaki kararın gerekçesini açıkladı.

Hakim Berrin Kanagöl Yeşilyurt, farklı mahallerde gözaltına alınan ve birbirlerini tanımadan eyleme katılan kişilerin aynı amaçla hareket etmiş gibi suçlandığını, hatta sanıklar arasında eyleme katılmayanların bile olduğunu vurguladı, “Sadece gece sokakta görülmeleri üzerine, başkaca somut ve bir delil olmaksızın haklarında gözaltı işlemi uygulandığı anlaşılmıştır” dedi.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “düşünce ve toplanma özgürlüğü” düzenleyen maddeleri ve AİHM’in bu yöndeki kararları doğrultusunda, bir protesto eyleminde şiddet hareketlerinin meydana gelmiş olmasının, sırf eyleme destek vermek için gelenlerin hakkını ortadan kaldırmayacağı belirten Yeşilyurt, sanıkların gözaltı aşamasında işkenceye maruz kaldıkları yönündeki iddialarına ilişkin olarak da savcılığa bildirimde bulunmaya karar verdi.

25 Kasım 2014 / radikal.com.tr

Gazeteci Demir’in Twitter paylaşımına beraat

Birgün gazetesi yazarı Hakan Demir, Gezi Parkı protestoları sırasında paylaştığı “Başbakan'dan ‘eşcinselliği bunlardan öğrenecek değiliz, ben eşcinselin daniskasıyım, 3 milyar eşcinsel diktim’ çıkışı bekliyoruz” tweet’i nedeniyle açılan davada beraat etti.

Demir’in 30 Haziran 2013 tarihinde yazdığı ve Başbakanın “3 milyar ağaç diktik, çevrecilikse çevrecinin de daniskasıyım" sözlerine gönderme yaptığı tweet hakkında Recep Tayyip Erdoğan, “kamu görevlisine hakaret” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.

Bakırköy 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın beşinci ve son duruşmasında hakim Rağıp Karatepe Demir’in “ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkını kullandığını” belirterek beraat kararı verdi.

19 Kasım 2014 / bianet.org

Polisten “makul şüpheli” dayağı

İstanbul Yenibosna'da işine giden Abdullah Dadaş, çevrede narkotik uygulaması yapan polis ekipleri tarafından darp edildi. 

Dadaş’ı yere yatırıp ellerini arkadan kelepçeleyen, hakaret ve tekmelerle darp eden polisler ardından “Bir şeyin yokmuş. Kaçtığın için seni bu şekilde darp ettik” diyerek serbest bıraktı. Yaşanan olay bir iş yeri kamerası tarafından kaydedildi. 

Kargaşayı görerek bilgi almaya giden Cihan Haber Ajansı muhabiri Fatih Yılmaz da polis ekiplerince tartaklanarak hakarete maruz kaldı.

19 Kasım 2014 / evrensel.net

Yalancı tanıklığın belgesi ortaya çıktı

Van sınırında 9 Ekim 2013 tarihinde İranlı kaçakçı Senar Khaledi'yi öldüren askerlerin, İranlı S.M.’yi, Khaledi ile ilgili yürütülen soruşturmayı örtmek için ülkesine geri göndermeme karşılığında 'tanık’ olarak dinlettikleri ortaya çıktı. 

Khaledi’nin eşinin ve oğlunun avukatlığını yapan Mahmut Kaçan, S.M.’nin ülkesinde eşini öldürdüğü için Türkiye’ye kaçmış olduğunu ve jandarmalar tarafından savcılığa çıkarılarak, yalancı tanıklık yaptırılıp 13 Mart’ta bırakıldığını saptadı. Savcılık, yalancı tanıklığa ilişkin soruşturma başlattı. 

Öte yandan; soruşturma kapsamında görevli olan askerler ve silahlarının listesini isteyen savcılığa jandarmanın gönderdiği listede Khaledi’yi öldüren silahın saklandığı belirlendi.

19 Kasım 2014 / radikal.com.tr

Yolsuzluk haberleri yargılanıyor

17 Aralık yolsuzluk soruşturması ile ilgili haberler nedeniyle Taraf gazetesi adliye muhabiri Aysun Yazıcı’ya iki ayrı dava açıldı. “Soruşturmanın gizliliğini ihlal”, “adil yargılamaya etkileme” ve “hakaret” ile suçlanan Yazıcı, toplamda 8.5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanacak. Ayrıca savcılık, Yazıcı hakkında 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasından verilen takipsizlik kararı haberi nedeniyle de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şikâyeti üzerine “hakaret” ve iftira” suçlamasıyla soruşturma başlattı. 

20 Kasım 2014 / taraf.com.tr

Tokat Gezi Parkı davasında 144 beraat

Tokat'ta geçen yıl Gezi Parkı protesto gösterilerine katılan ve tutuksuz yargılanan 144 sanık beraat etti.

Tokat 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde, aralarında Eğitim - Sen Şube Başkanı Orhan Gökçek ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Şube Başkanı Tayyar Özcan'ın da bulunduğu sanıkların eyleminin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirten hâkim Mesut Eryılmaz beraat kararı verdi.

20 Kasım 2014 / radikal.com.tr

Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Türkiye’de çocuk olmak

İnsan Hakları Derneği (İHD), Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada çocukların Türkiye’de haklar bakımından en fazla mağdur edilen kesim olduklarını belirtti ve çocuk işçiliğinden anadilinde eğitime uzanan bir dizi hak ihlaline dönük çözüm yollarını açıkladı.

2014 yılında 49 çocuğun cezaevinde, 64 çocuğun gözaltında işkenceye uğradığı kaydeden İHD, çocuk cezaevlerini kapatılmasının gerekliliğini vurguladı, hak ihlallerini engelleyecek mekanizmaların derhal kurulmasını istedi.

Öte yandan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Ahmet Özmen, Türkiye’nin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki (ÇHS) üç maddeye koyduğu çekincenin 20 yıldan beri devam etmesini değerlendirdi.

Çekincelerin kaldırılmasını isteyen Özmen “O maddeler daha çok anadilinde eğitimi ve kimlik haklarını sınırlayan kısıtlamalarla ilgili. O maddelerin kabul edilmeme sebebi de Kürtler ve Kürt çocuklarına haklarının tanınmamasına dair kısıtlamadır. Ve hala devam ediyor” dedi.

20 Kasım 2014 / bianet.org

Sağlık Örgütleri: Transseksüellik Bir Varoluş Biçimidir

Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Psikiyatri Derneği ve Cinsel Eğitim Tedavi Ve Araştırma Derneği; Nefret Suçu Mağduru Trans Bireyleri Anma Günü açıklamasında transeksüaliteyle ilgili bilimsel ve hukuki bilgileri aktardı.

Sağlık örgütleri; Türkiye’de son sekiz yılda nefret cinayetlerinde 36 trans bireyin öldürüldüğünü hatırlattı, nefret suçlarında cezaların ağırlaştırılarak caydırıcılık kazandırılmasını, sağlık alanında trans bireylerin ihtiyaçlarını sağlayabilecek yeterlilikte trans pozitif sağlık hizmet alanlarının desteklenmesini, trans bireylerin eşit yurttaşlık haklarına sahip olmalarını ve devlet temelli ayrımcılığa son verilmesini istedi.

20 Kasım 2014 / bianet.org

Salih Mirzabeyoğlu yeniden yargılanacak

Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi, kamuoyunda “Salih Mirzabeyoğlu” olarak tanınan Salih İzzet Erdiş’in, “hükümlü veya tutukluların ayaklanması” ile “kasten yangın çıkarma” suçlarından aldığı hapis cezasını kaldırdı ve yeniden yargılanmasına karar verdi.

Erdiş, 1999 yılında Metris Cezaevi’nde yaşanan olaylarla ilgili yargılandığı davada, 3 yıl 4 aylık hapis cezası almış, karar Yargıtay tarafından onanmıştı. Erdiş'in avukatları, Ergenekon davasında mahkûm olan Okan İşgör'ün ifadeleri üzerine, yeniden yargılanma ve infazın durdurulması talebinde bulunmuştu.

21 Kasım 2014 / t24.com.tr

Erdoğan’dan bir dava da Can Dündar’a

Cumhuriyet gazetesi yazarı Can Dündar hakkında 18 Temmuz 2014’te kaleme aldığı “Fezlekeleri Okumak Hakkımız” yazısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın şikayetiyle dava açıldı.

“Hakaret” suçlamasıyla yargılanacak Dündar, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kaleme aldığı yazısında, “Adaylardan biri hakkındaki bu kadar önemli suçlamalardan haberdar olmak, halkın hakkıdır. Yayın yasağı kaldırılmalı, fezlekeler ortaya çıkarılmalıdır. Çankaya, yolsuzluğa sığınak olamaz. Suçlular, er ya da geç yargılanacaktır” diye yazmıştı.

21 Kasım 2014 / bianet.org

AYM: “İşkence zanlısı polislerin yargılanmaması hak ihlali”

Antalya’da 4 Ekim 2012 tarihinde 3 polis memurunu öldürdükten sonra silahla etkisiz hale getirilen şizofreni hastası Çağrı Danışman’ın ailesinin başvurusunda Anayasa Mahkemesi (AYM), yaşam hakkı ihlali ve işkence yasağına ilişkin iddialar yönünden etkili soruşturma yürütülmediğine karar verdi.

Danışman ailesi sağ olarak yakalanan oğullarının, dövülerek infaz edildiğini iddia etmiş ancak savcılık, polisler hakkında açılan soruşturmada “kovuşturmaya yer olmadığına” karar vermişti. 

Kararı değerlendiren ailenin avukatı Münip Ermiş; “AYM; polisin yasal sınırlar içerisinde hareket edip etmediğinin değerlendirilmesinin savcı tarafından yapılamayacağını, şüpheliler hakkında dava açılması gerektiğini belirtti. Somut işkence bulguları karşısında da işlem yapılmamasını, işkence yasağının ve etkin başvuru hakkının ihlali olarak gördü” dedi. 

24 Kasım 2014 / cumhuriyet.com.tr

Basın İş: “Özgür basın, herkese lazım olur”

DİSK Basın-İş Sendikası, yolsuzluk soruşturması ile ilgili haber yapan gazetecilere yönelik açılan davalara ve verilen cezalara tepki gösterdi.

Sendika, “Gazetecilere karşı arka arkaya açılan davalar ve ertelenen cezalar Demokles'in kılıcı gibi habercilerin tepesinde sallanıyor. Cezaevlerine doldursanız yine yazacağız, bütün yayınları kapatsanız haberlerimizi yine halka ulaştıracağız. Ama unutmayın, tıpkı hukuk gibi özgür bir basın gün gelir size de lazım olur” dedi. 

24 Kasım 2014/ bianet.org

Cezaevlerindeki yayın yasağı uygulamasına tepki

Dokuz basın kuruluşu, cezaevlerinde mahkûmlara süreli yayınların yasaklanmasını ortak bir açıklamayla protesto etti.

Basın toplantısında konuşan Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan Arzu Demir, yasağın bilgi edinme ve haber alma hakkı ihlali olduğunu belirtirken İnsan Hakları Derneği’nden Neriman Çelik de yayınlar üzerinde herhangi bir yasak olmadığını vurguladı, cezaevlerindeki hak ihlallerinin keyfi olarak sürdüğünü söyledi.

24 Kasım 2014 / bianet.org

Ali İsmail davasında bilirkişiye hapis istemi

Eskişehir'de, Ali İsmail Korkmaz'ın polisler tarafından dövülerek öldürülmesine ilişkin görüntüleri, kurtarması gerekirken iki kez silen bilirkişi Serkan Uğurluoğlu hakkında “gerçeğe aykırı bilirkişilik” suçlamasıyla iddianame düzenlendi. 

Savcı Hasan Ali Erkan, Uğurluoğlu’nun 3 yıla kadar hapsini isterken, iddianame Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Korkmaz’ın dövüldüğü ana ilişkin görüntüleri inceleyen Jandarma Kriminal Dairesi, görüntülerin olduğu hard diskin dört kez silindiğini tespit etmişti. Jandarma, raporda üçüncü ve dördüncü silme işlemlerinin kayıtların bilirkişi sıfatıyla görevlendirilen Uğurluoğlu’nda olduğu 21 ve 22 Haziran tarihinde yapıldığını belirtmişti.

24 Kasım 2014 / radikal.com.tr

Taksim Dayanışması: “Cezasızlığa karşı takipteyiz”

Taksim Dayanışması, Gezi Parkı eylemleri sırasında hayatlarını kaybedenlerin yakınları ve avukatları ile birlikte basın toplantısı düzenledi, cezasızlık ve hukuksuzluğa dikkat çekti.

Mağdur avukatlarının yürütülen hukuki süreçlere ait bilgi verdiği açıklamada konuşan Mimarlar Odası'ndan Mücella Yapıcı, Türkiye’de şiddet ve cezasızlığın bir devlet geleneği olduğunu belirtti, "yaşanan devlet şiddetinin tüm sorumlularından hesap sorulması gerektiğini" söyledi.

24 Kasım 2014 / bianet.org

Basın Konseyi’nden akreditasyon uygulamasına tepki

Basın Konseyi Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Dersim seyahati sırasında ziyaret ettiği Cem Evi’ne Cihan Haber Ajansı ile Zaman Gazetesi’nin alınmamasına tepki gösterdi.

Konsey uygulamanın kabul edilemez olduğunu belirtti, gazetecilerin kamuoyunu bilgilendirmek için çalıştığını vurgulayarak bu ayrımcılığa bir an önce son verilmesini istedi.

25 Kasım 2014 / bianet.org

Yayında TOMA gösteren Halk TV'ye dava

Halk TV Sorumlu Müdürü Müşerref Seçkin hakkında Gezi direnişinde dönemin başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “görevinden dolayı hakaret, suçu ve suçluyu övme ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçlamasıyla 11 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede savcılık,  Erdoğan hakkındaki yazıların bulunduğu TOMA’nın görüntüsünün ekrana yansıtılmasını “hakaret” delili olarak kabul etti. 

25 Kasım 2014 / bianet.org

Delil karartan polise takipsizlik

Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürüldüğü sokağa bakan otele ait güvenlik kamerasını kapattırarak, delilleri yok ettirdiği ortaya çıkan polis memuru Hüseyin Engin hakkında yürütülen soruşturmada savcılık takipsizlik kararı verdi.

Savcı Hasan Ali Erkan, polis memuru Engin’in Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesiyle ilgili Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada “öldürmeye iştirak” suçundan yargılandığını ve bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 281. maddesine göre kişinin, kendi işlediği veya işlenişine iştirak ettiği suçla ilgili delilleri yok etmesine ceza verilemeyeceğini belirtti. 

Kararı değerlendiren Korkmaz Ailesi’nin avukatı Ayhan Erdoğan, “Engin, mahkemede Korkmaz cinayetine katılmadığını söylemektedir. O halde bu karar, cinayete katıldığının delilidir. Ayrıca sadece kendisine ait değil, diğer sanıkların delillerini de karartmıştır” dedi.

25 Kasım 2014 / radikal.com.tr

* Kaynak: Antenna

* Görsel: Yağız Yılmaz