Yabancılar Şubesi'nde dövüldüğü iddia edilen mülteci çocuk öldü
Iğdır'da Türkiye'ye girerken yakalanan 17 yaşındaki Lütfullah Tacik adlı Afganistanlı çocuk, iddiaya göre Van Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'ne bağlı Geri Gönderme Merkezi'nde bir polis memuru tarafından darp edilmesi sonucu hayatını kaybetti.
Geri Gönderme Merkezi polislerince Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülen Tacik'ın yaşamını yitirmesiyle ilgili Van Valiliği "şahsın kesin ölüm sebebinin belirlenemediği ve ikinci bir otopsi yapılacağı belirtildi. Valiliğin açıklamasında olayın yaşandığı odada kamera bulunmadığı binanın diğer bölümlerinde ise teknik sorunlardan kaynaklı düzenli kayıt yapılamadığı ifade edildi.
Mülteci hakları konusunda çalışmalar yürüten altı sivil toplum örgütünün oluşturduğu Mülteci Hakları Koordinasyonu yazılı açıklama yaparak olayın takipçisi olacaklarını duyururken soruşturma süreci ile ilgili kaygılarını paylaştı. Koordinasyonun açıklamasında Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleri, Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi'nin tavsiyeleri ve içtihatları çerçevesinde konun araştırılması için İçişleri Bakanlığı'nı etkin bir soruşturma yürütmeye çağırdı.
(19 Haziran 2014 / antenna-tr)
Taksim'de fotoğraf çekmek bile yasak
Gezi Parkı eylemlerinin yıldönümündeki gösterilerde çektiği videolarla sosyal medyanın en çok konuşulan isimlerden biri haline gelen Hasan Basri Keleş, Taksim Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde duran polisler tarafından darp edildi.
AKM önünde fotoğraf çekmek istediğini söyleyen Keleş, "Telefonu kaldırdıktan sonra çekemeden bir anda dört beş polis tarafından darp edildim. Beni zorla AKM'nin içine soktular," dedi. Burada da saldırının sürdüğünü ve tehdit edildiğini belirten Keleş darp raporu aldığını ve polislerden şikâyetçi olacağını da açıkladı.
(19 Haziran / Evrensel)
Valilik soruşturmaya izin vermedi
Gezi Parkı eylemleri sırasında atılan gaz fişeği nedeniyle yaralandığını belirten Selçuk Yıldız'ın şikayeti ile ilgili olarak İstanbul Valiliği "polisin envanterinde gaz bombasını atan teçhizat bulunmadığı" yanıtını verdi.
3 Haziran 2013 günü işine giderken Sancaktepe Belediyesi'nin önünde iddiaya göre polisin 5 metreden attığı gaz fişeğinin sol gözüne isabet etmesi sonucu görme yetisini büyük oranda kaybeden işitme engelli Selçuk Yıldız'ın başvurusu üzerine savcılık kamu görevlilerinin soruşturması için valilikten izin istemişti.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu imzasıyla savcılığa gönderilen yazıda MOBESE görüntülerine ulaşılamadığı, Yıldız'la ilgili şikayetin soyut iddialara dayandığı, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanmadığı belirtilerek polislerle ilgili soruşturmanın açılmasına izin verilmedi.
Konu ile ilgili açıklama yapan Yıldız'ın avukatı Meltem Aykut Giray, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulanacaklarını belirterek "Hakkımızı sonuna kadar arayacağız," dedi.
(20 Haziran 2014 / Radikal)
13 yaşındaki çocuğa üç yıl hapis istemi
İzmir'de Soma'da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasını protesto gösterilerinde polis tarafından gözaltına alınırken çekilen fotoğrafları sosyal medyada tepki çeken 13 yaşındaki A.K. hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası istendi.
Olayla ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sedat Erbaş, A.K.'nin "2911 sayılı toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla yargılanması için Çocuk Mahkemesi'nde dava açtı.
A.K. ile ilgili İzmir Valiliği'nden yapılan açıklamada ise gözaltına alınmaya çalışılmadığı, zarar görmemesi için alandan uzaklaştırılmak istendiği belirtilmişti.
(20 Haziran 2014 / diken.com.tr)
Üniversitede gazetecilere saldırı
Elazığ Fırat Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde özel güvenlik görevlileri gazetecilere saldırdı.
Üniversite rektörü Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ'ın da katıldığı mezuniyet etkinlikleri kapsamındaki konserde görüntü ve fotoğraf almak isteyen gazeteciler üniversitenin güvenlik görevlileri tarafından engellendi. Bunun üzerine yaşanan tartışmada özel güvenlikçilerin coplu saldırısı sonucu 10 gazeteci yaralandı. Tehdit edildiklerini de belirten gazeteciler güvenlik görevlileri hakkında şikâyetçi oldu.
Diğer yandan meslek örgütlerinden de saldırıya tepki geldi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel konu ile ilgili basın toplantısı düzenleyerek saldırıyı kınadı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu'ndan yapılan açıklamada da saldırının basın özgürlüğüne müdahale olduğu belirtildi. TGC, Rektörlük'ten saldırıya karışanlarla ilgili gerekli yaptırımları uygulamasını istedi.
(23 Haziran 2014 / antenna-tr)
"Zilli tef" suç delili oldu
2009 yılında, ekonomik krizi ve Başbakan Erdoğan'ı protesto ettikleri; 1 Mayıs gösterilerine, 'Darbelere Karşı Demokrasi Mitingi'ne katıldıkları için yargılanan 13 kişi hakkında verilen cezalar Yargıtay tarafından onandı.
Yasadışı Marksist Leninist Komünist Parti (MKLP) üyeliği iddiasıyla yargılanarak ceza alan sanıklar hakkındaki iddianamede Mersin, Adana ve Hatay'da katıldıkları eylem, etkinlik ve açıklamalar ‘örgütsel suç' sayılmıştı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanan mahkeme kararında "Che Guvera'nın hayatını anlatan film, Kazım Koyuncu belgeseli, Lenin işlemeli duvar halısı, altı düdük, beş salsa aleti, dört zilli tef" de suç delili olarak gösterilmişti.
(22 Haziran 2014 / Radikal)
KCK soruşturmasında ifade özgürlüğü kararı
İzmir'in Turgutlu ilçesinde PKK/KCK adına faaliyet yürütmekle suçlanan BDP'li 13 kişi hakkında açılan soruşturmada savcılık "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verdi.
Yapılan teknik ve fiziki takip sonrasında BDP'liler hakkında 15 Şubat Abdullah Öcalan'ın yakalanması, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 21 Mart Newroz kutlamaları, 4 Nisan Öcalan'ın doğum günü gibi günlerde KCK talimatı doğrultusunda gösteri düzenlemek ve bu gösterilere katılmak suçlamasıyla örgüt üyeliğinden dava açılması istenmişti.
Turgutlu Cumhuriyet Savcısı Murat Caner Cintaş ise yaptığı incelemede, Anayasa'ya ve AİHS'nin 10. Maddesine vurgu yaparak söz konusu eylemlerin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna karar verdi. Savcı Cintaş, ilgili sözleşmenin, ifade özgürlüğü kapsamında kanaat sahibi olma özgürlüğünü ve kanaat açıklama özgürlüğünü de teminat altına aldığını belirtti.
(23 Haziran 2014/ Evrensel)
Aytaç, memuriyetten ihraç edildi
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından sosyal medyada kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Başbakan Erdoğan tarafından mahkemeye verilen Yrd. Doç. Dr. Önder Aytaç kamu görevinden çıkarıldı.
Aytaç, Twitter hesabındaki mesajlarının ardından Polis Akademisi'ndeki görevinden uzaklaştırılmış, dosyası Yüksek Öğretim Kurulu'na (YÖK) sevk edilmişti. 19 Haziran'da soruşturma kapsamında savunmasını yapan Aytaç hakkında YÖK Genel Kurulu "kamu hizmeti ve öğretim elemanı sıfatıyla bağdaşmayacak nitelikte ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu" gerekçesiyle kamu görevinden çıkarma cezası verdi.
(23 Haziran 2014 / Sabah)
"Mirzabeyoğlu yeniden yargılanmalı"
Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz Davası sanıkları hakkında "hak ihlali" tespiti yaparak tahliye kararı vermesinin ardından AK Parti Van Milletvekili Fatih Çiftçi 16 yıldır tutuklu bulunan Salih Mirzabeyoğlu'nun da yeniden yargılanması gerektiğini ifade etti.
TBMM'nin hukukçu kökenli milletvekillerinden olan Çiftçi; IBDA/C lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan 'Mirzabeyoğlu'nun hiçbir silahlı eylemi saptanamadığını, yalnızca kitapları ve fikirlerinden dolayı mahkum edildiğini belirtti. Ayrıca 28 Şubat'ta 14 yaşındayken tutuklanan Yakup Köse ve Umut operasyonu mağduru Mehmet Şahin için de Anayasa Mahkemesi'ne 'Yargılanmanın yenilenmesi' başvurusunda bulunulması gerektiğini kaydetti.
Çiftçi, "12 Eylül darbesinin sorumluları bile hesap veriyorsa, 28 Şubat gibi bir darbenin mağdurları da yeniden yargılanmayı hak ediyorlar," dedi.
(23 Haziran 2014 / boluekspres.com)
Soma protestosuna dava
Soma'da meydana gelen maden faciasını protesto etmek için Aydın'da 14 Mayıs günü gerçekleştirilen eyleme katılan 77 kişi hakkında dava açıldı.
Valiliğin suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında açılan dava da aralarında Aydın Tabip Odası yöneticileri ve Adnan Menderes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Şükrü Boylu'nun da olduğu sanıklar "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla yargılanacak.
Eski Rektör Boylu açılan davaya sosyal paylaşım sitesi Facebook hesabı üzerinden tepki gösterirken "Yaşanan olaya öfkemizi, itirazımızı dile getirmek için temel bir hakkımızı kullandık. Kamu görevlileri ise biber gazı sıkarak bizim bu hakkı kullanmamızı önledi," dedi.
Öte yandan Aydın Tabip Odası'ndan yapılan açıklamada davanın, Anayasa ve AİHM'in tanıdığı gösteri ve toplantı yapma özgürlüğüne aykırı olduğu ifade edildi.
(24 Haziran 2014 / antenna-tr)
Bursa'da "Katil Erdoğan" davası
Bursa'nın Mudanya ilçesinde Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybeden Berkin Elvan için gerçekleştirilen yürüyüşte Başbakan Erdoğan'a hakaret ettikleri iddiasıyla 28 kişi hakkında dava açıldı.
Başbakanın müşteki sıfatıyla yer aldığı Mudanya 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davada sanıklar "Hırsız Erdoğan, katil Erdoğan" şeklinde slogan atarak kamu görevlisine karşı alenen hakaret etmekle suçlanıyor.
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 125/1, 125/3.a ve 125/4 maddelerinden ayrı ayrı cezalandırılması istemiyle yargılanan sanıklar hakkında 2 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
(23 Haziran 2014 / bianet)
Yargıdan basın özgürlüğü kararı
Adıyaman Duruş Gazetesi'nde yayımlanan bir haber nedeniyle açılan davada tazminat talebi mahkeme tarafından reddedildi.
17 Aralık tarihli sayısında Adıyaman-Çelikhan karayolunda yaşanan kazayı haberleştiren gazete, yolların bakımsızlığını hatırlatarak Karayolları 8. Bölge Müdürü Hüsamettin Özendil'i istifaya davet etmişti. Haber üzerine Özendil gazete hakkında 8 bin TL tazminat ve tekzip istemiyle dava açmıştı.
Davayı karara bağlayan Adıyaman 1. Sulh Ceza Mahkemesi söz konusu haberin eleştiri sınırları içerisinde kaldığına hükmederek talebi reddetti.
(24 Haziran 2014 / bianet)
İçişleri Bakanlığı: "Polis yetkisini kullandı"
İçişleri Bakanlığı, Ankara'da bir öğrencinin hakkında yakalama kararı olmaksızın polislerce alıkonulmasına dair soru önergesine verdiği yanıtta emniyet güçlerinin yetkisini kullandığı söyledi.
17 Eylül 2013 tarihinde üniversite öğrencisi Yusufcan Yıldırım okula gitmek için geçtiği Güvenpark'ta polisler tarafından durdurulmuş, hakkında herhangi bir arama, yakalama kararı olmamasına rağmen bir buçuk saat alıkonulmuştu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa Milletvekili Sakine Öz'ün konu ile ilgili verdiği soru önergesine verilen yanıtta İçişleri Bakanı Efkan Ala emniyet güçlerinin yetkilerini kullandığı ifade etti.
Ala, verdiği tek cümlelik yazılı yanıtta "Emniyet güçleri, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu tarafından verilen ‘kimlik sorma, üst ve eşya arama' yetkisini kullanmaktadır," dedi.
(24 Haziran 2014 / bianet)
Birgün Gazetesi'ne yolsuzluk haberleri soruşturması
İstanbul Basın Suçları Soruşturma Bürosu, yolsuzluk iddiaları ile ilgili haberler nedeniyle BirGün Gazetesi hakkında soruşturma başlattı.
Açılan soruşturma kapsamında gazetenin Yazı İşleri Müdürü Barış İnce ile gazetenin yazarı CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu ifadeye çağrıldı. İnce hakkında gazetede de 3 Mart tarihinde yayınlanan yolsuzluk operasyonu fezlekelerinin detaylarının yer aldığı haber ile ilgili Başbakan Erdoğan şikayeti üzerine soruşturma açılırken Erdoğdu hakkında ise ‘Terör Kara Para ve AKP' yazısı nedeniyle iş adamı Yasin El Kadı şikayetçi oldu.
Milletvekilliği dolayısıyla dokunulmazlığı bulunan Erdoğdu "zorla getirilme" kararı da bulunan soruşturma tebligatıyla ilgili olarak HSYK'ya şikayette bulunacağını belirterek "Başsavcılığın beni çağırması bir hukuk skandalıdır. Karar yok hükmündedir," dedi. Diğer yandan savcılık Erdoğdu ile ilgili işlemin sehven yapıldığını ve hatanın düzeltileceğini açıkladı.
(25 Haziran 2014 / Birgün)
Taraf Gazetesi'ne "gizliliği ihlal" davası
Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarına ilişkin haber nedeniyle Taraf Gazetesi'ne "gizliliği ihlal" davası açıldı.
Mahkemenin kabul ettiği iddianamede konuşmaların "montaj ve taklit" olduğu vurgulanırken Taraf Gazetesi yetkilileri hakkında 1 yıldan üç yıla kadar hapis cezası istendi. Suçun basın yoluyla işlendiği gerekçesiyle de cezanın yarı oranında arttırılması talep edildi.
Söz konusu ses kayıtlarıyla ilgili CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamaların gazetede yayımlanması üzerine Başbakan Erdoğan suç duyurusunda bulunmuştu. Erdoğan suç duyurusunda yolsuzluk operasyonlarını hükümeti yıkmaya yönelik darbe girişimi olduğunu belirtmiş gazeteye "çete" suçlaması yöneltilmişti.
(25 Haziran 2014 / Taraf)
AYM'den başörtüsü kararı
Anayasa Mahkemesi (AYM) başörtüsüyle duruşmaya alınmadığı için bireysel başvuruda bulunan avukatın haklarının ihlal edildiğine karar verdi.
Genel Kurul'un 16 üyesinin oy çokluğuyla alınan karara 1 üye muhalif kaldı.
Yüksek Mahkeme, başörtüsüyle duruşmaya alınmamanın, Anayasa'nın eşitlik ile din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 10 ve 24. maddelerine aykırı olduğuna hükmetti.
(25 Haziran 2014 / Radikal)
Af Örgütü'nden "panik düğmesi" uygulaması
Uluslararası Af Örgütü haksız yere tutuklanma, kaçırılma ve işkence görme riski ile karşı karşıya olan gazeteci, aktivist, öğrenci ve protestocuların kullanımı için akıllı telefonları panik düğmesine dönüştüren yeni bir uygulama yarattı.
Satışa sunulan ve 4 dilde kullanılabilen uygulama cep telefonlarını bir alarma dönüştürüyor ve tehlike anında kullanıldığında hızlı bir şekilde diğer aktivistleri durumdan haberdar ediyor.
Örgütün Teknoloji ve İnsan Kaynakları sorumlusu Tanya O'Carroll yaptığı açıklamada uygulamanın amacının tüm dünyadaki aktivistleri saldırı, işkence, kaçırma ve tutuklamalara karşı korumak olduğunu belirtirken, "Teknolojiyi insan hakları için verdiğimiz savaşa dahil ediyoruz," dedi.
(25 Haziran 2014 / Hürriyet)
AYM: "Öcalan'ın hakkı ihlal edildi"
Anayasa Mahkemesi (AYM) Abdullah Öcalan'ın yazdığı kitabıyla ilgili yasaklanma kararı verilmesi nedeniyle yaptığı başvuruyu değerlendirdi.
Öcalan Anayasa'nın 26. maddesi ve AİHS'nin 10. maddesine göre düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlali tespiti talebiyle mahkemeye başvuruda bulunmuştu.
AYM, yayınlanmak üzere hazırlık yapıldığı sırada kitaba el konulması, toplatılması ve yakılması şeklindeki karar nedeniyle Öcalan'ın hakkının ihlal edildiği sonucuna vardı. Yüksek Mahkeme Genel Kurulu'nun 14 üyesinin oy çokluğuyla aldığı karara, üç üye katılmadı.
(25 Haziran 2014 / bianet)
* Kaynak: Antenna
Yeni yorum gönder