29 sendikacı tutuklandı
25 Haziran'da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Merkezi ve bağlı sendikalara düzenlenen baskında Genel Başkan Lami Özgen’in de aralarında bulunduğu 65 kişi gözaltına alındı. KCK soruşturması kapsamında Adliye’ye sevk edilen KESK üyelerinden 29’u tutuklandı. Özgen ise serbest bırakıldı.
Gazeteciler tahliye edilmedi
Dicle Haber Ajansı (DİHA) editörü Tayip Temel, Mersin muhabiri Aydın Yıldız, Bitlis muhabiri Sinan Aygül ve 28 Ocak'ta tutuklanan Azadiya Welat Mardin temsilcisi Aziz Tekin tutuklu yargılandıkları davalarda tahliye edilmediler.
- Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) davası kapsamında yargılanan Tayip Temel 3 Ekim 2011'de gözaltına alınmıştı, ilk kez hakim karşısına çıktı. Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklar savunma yaptı; duruşma 6 Ağustos 2012’ye ertelendi.
- 1 Ekim 2011 tarihinde Antep, Adana ve Mersin'de yürütülen KCK operasyonlarında gözaltına alınarak tutuklanan 49 kişiden biri olan Aydın Yıldız’ın duruşması Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Toplam 93 kişinin yargılandığı dava 13 Temmuz 2012’ye ertelendi. Bazı tutukluların Kürtçe savunma yapma isteği tercüman bulunmadığı gerekçesiyle reddedildi. Tutuklular haklarındaki suçlamaları reddederek tahliye ve beraatlerini talep etti. Mahkeme heyeti, "suçun vasfı ve niteliğini" dikkate alarak BDP PM üyesi Filiz Yılmaz, Cengiz Sükman, Remziye Erden, Semra Çelik, Duri Kaygusuz, Mustafa Kerey, Emin Külter ve Ahmet Çelik'in tahliyesine, Gaziantep H Tipi Cezaevi'nde tutulan 16 kişinin tutuklu kalmasına karar verdi.
- 19 Ocak 2011'de KCK üyesi olmakla suçlanarak gözaltına alınan muhabir Sinan Aygül'un ilk duruşması Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Avukatı Enis Gül, Aygül'ün yaptığı tespit edilen telefon görüşmelerinin haber amaçlı olduğunu ve tutuklanmasının hukuki olmadığını mahkemeye bildirdi. Mahkeme, sanıkların savunmalarını kayda aldıktan sonra aralarında Aygül'ün de bulunduğu 17 sanığın tutuklu kalmasına karar verdi. Dava 26 Temmuz 2012’ye bırakıldı.
- Azadiya Welat Gazetesi Mardin Temsilcisi Aziz Tekin’in ilk duruşması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kızıltepe İlçe binası, BDP Siyaset Akademisi ve Kızıltepe Belediyesi ile çok sayıda eve 28 Ocak'ta yapılan eşzamanlı baskınlarda gözaltına alınan ve dosyası diğer 11 kişiden ayrılan Aziz Tekin’in duruşması 9 Ağustos'a ertelendi. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Tekin’in Kürtçe savunma vermesini engelledi. Bir PKK'li için kurulan taziye çadırını ziyaret etmekle ve gözaltıları protesto eylemine katılmakla suçlanan Tekin, "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla yargılanıyor.
Atılım gazetesine baskın
Atılım gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek İstanbul'da, Marksist Teori dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ziya Ulusoy Samsun'da gözaltına alındı. Ardından polis ekipleri Aksaray'da Atılım Gazetesi ve Etkin Haber Ajansı'nın (ETHA) teknik işlemlerini yapan Güneş Ajans'ta arama yaptı. ETHA editörü Nadiye Gürbüz, arama esnasında tüm arşivlerine ve haberlerle ilgili notlarına el konduğunu söyledi. Bina önünde toplanan gazete ve ajans çalışanları eylem yaptı. Ezilenlerin Sosyalist Partisi Genel Başkanı Figen Yüksekdağ aramalara şu sözlerle tepki gösterdi: “Ne özgür basın emekçilerine uygulanan gözaltı ve tutuklama kararları meşrudur, ne de buradaki baskın ve arama kararı meşrudur".
İbrahim Çiçek ve Ziya Ulusoy ve Ali Hıdır Polat beş yıllık tutukluluklarının ardından 17 Mayıs 2011'de serbest bırakılmışlardı.
“Büşra Hoca’ya ve üniversitelere özgürlük”
Türkiye’de Araştırma ve Öğretim Özgürlüğü Uluslararası Çalışma Grubu (GIT) üyesi üniversite mensupları, ‘Akademik Hak İhlalleri’ dosyasını kamuoyuyla paylaştı. Dosyaya göre Kürt sorunu üzerine televizyonda yapılan değerlendirmeler, anadil üzerine çalışmalar, işten çıkarılan işçilerle yapılan eylemler akademisyenlerin işinden olmasına neden oldu. Prof. Ersanlı’ya karşı bir itibarsızlaştırma kampanyasının yürütüldüğünü söyleyen akademisyenler, “Büşra Hoca’ya ve üniversitelere özgürlük” dedi. Grup adına basın açıklamasını yapan Prof. Dr. Füsun Üstel dosyayı üniversitelerde yaşanan baskıların sürekliliğine vurgu yapmak amacıyla Prof. Ersanlı’nın 2 Temmuz’daki duruşmasından önce kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.
771 Öğrenci Tutuklu!
Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi (TODİ), Tutuklu Öğrenciler Raporu'nu açıkladı. İnisiyatif, avukatları ya da TODİ'ye gönderilen mektuplar aracılığıyla 771 öğrenciye ulaşabilmiş. Rapor, iddianameden örnekler, hüküm verilen davalar, cezaevi ihlalleri, eğitim hakkı ihlalleri, sonuç ve çözüm önerilerinden oluşuyor. Raporu hazırlayanlardan Ahmet Saymadi, Adalet Bakanlığı'nın verdiği 209 tutuklu öğrenci sayısının bu raporda çürütüldüğünü söyledi. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Mehmet Karlı, öğrencilerin tutuklanmasının temelinde ‘düşman ceza hukuku’ olduğunu bunun da somut ifadesini Terörle Mücadele Kanunu (TMK), Türk Ceza Kanunu (TCK) ve özel yetkili mahkemelerde bulduğunu ifade etti. Öğrencilerin şiddete bulaşmadıklarını, Kürtçe eğitim, parasız eğitim gibi demokratik hakları istedikleri için tutuklandıklarını vurguladı.
İstanbul 10. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi, 2,5 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Ali Deniz Kılıç ve Baran Nayır’ı 28 Haziran günü görülen duruşmada tahliye etti. 2009’da İstanbul Ümraniye’de düzenlenen bir basın açıklamasının ardından gözaltına alınan iki öğrenci hiçbir delil olmamasına, polis zabıtlarında bile geçmemesine rağmen motolof kokteyli atmakla suçlanıyordu.
Çocukları öldürülen ailelere tazyikli su
Polis, Uludere katliamını yapıldığı yerde anmak için bölgeye yürümek isteyen sivil toplum örgütleri ile ailelere, "Sınıra yürüyemezsiniz" diyerek tazyikli suyla müdahale etti. Bianet'e konuşan Milletvekili Ayla Akat Ata sivil toplum örgütleri temsilcileriyle kitlesel olmayan bir anma yapmak istediklerini ve müdahaleyi gerektirecek bir şey olmadığını belirtti. Ata olayı şöyle anlattı: "Ortasu köyünden olayın yaşandığı alana doğru yürüyüşe geçtik… Doğru düzgün uyarı dahi yapılmadan özellikle çocuklarının fotoğraflarını taşıyan anneleri ve onların çocuklarını hedef alacak şekilde suyla ve TOMA aracıyla müdahale ettiler. Ortam gerildi; anneler artık sakinliklerini koruyamadılar. Orada oturma eylemi yaparak ağıt yaktılar. Aileler, olayın üzerinden altı ay geçmesine rağmen özür bile dilemeyen devletten failleri bulmasını ve adaletin sağlanmasını istiyor. Bu talep yerine gelmediği için olayın yaşandığı yere yürümek istediler.”
Ferhat Tunç’a iki yıl hapis cezası
Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Tunceli’deki 1 Mayıs Mitingi’nde “Hepinizi Deniz Gezmiş’lerin, Mahir Çayan’ların, İbrahim Kaypakkaya’ların devrimci ruhuyla selamlıyorum” diyen müzisyen Ferhat Tunç’u yasadışı Maoist Komünist Parti (MKP) propagandası yaptığı gerekçesiyle iki yıl hapse mahkum etti.
M.Ö. 5. yüzyıla sansür
Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi’nin yayımladığı Mimesis Haber/Mimesis Tiyatro Çeviri Araştırma Dergisi’nin 19. sayısı Elazığ Halk Kütüphanesi tarafından müstehcen içerikli olduğu gerekçesiyle iade edildi. Müstehcen bulunan ise MÖ 5. yüzyıla ait çizimler ve bunlara dayanılarak yazılan bilimsel bir makale. Antik Yunan komedyası hakkındaki “Aristophanes Üzerine” dosyası kapsamında yer alan “Kadının Tasviri: Aristophanes’in Lysistrata’sı ve ‘Yunan Eşlerinin Hetairalaştırılması’ ” adlı makale Washington Üniversitesi öğretim üyesi Sarah Culpepper Stroup tarafından 2004’te kaleme alınmış. Yayınevine Elazığ İl Halk Kütüphanesi Müdürü Ahmet Pirinççi tarafından gönderilen resmi yazıda iade gerekçesi olarak üç ailenin çocukların ahlakını bozduğu şeklindeki şikayetleri gösterildi. Derginin yayın kurulu ise konu hakkında şunları söyledi: “Kültür Bakanlığı tarafından onlarca il ve ilçe kütüphanesine yerleştirilen akademik-bilimsel bir derginin, yine ona bağlı bir kuruluş tarafından raftan kaldırılmasını ‘absürd’ buluyoruz.”
Anayasa Mahkemesi’nden sansür yetkisine onay
CHP, RTÜK yasasında Başbakan’a verilen radyo ve TV’lere “yayın yasağı koyabilme” yetkisinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Mahkeme bu isteği reddetti. 15 Şubat 2011 tarihli yasada şöyle deniyordu: “Millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir’’.
‘Taş atan çocuk’ yasasına itiraz reddedildi
Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesi, ‘taş atan çocuk yasası’ olarak bilinen kanunun bazı hükümlerinin iptali için dava açmıştı. Mahkeme, ‘terör suçları’nda çocuklara verilen cezalarda artırım yapılmaması, çocukların özel yetkili mahkemeler yerine çocuk mahkemelerinde yargılanması, verilen cezaların ertelenmesi gibi seçenek yaptırımlarının getirilmesine itiraz etti, yasanın terörle mücadelede zafiyet oluşturduğunu savundu. Çocuklara yönelik pozitif ayrımcılığa karşı çıkarak bunun Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia etti. Anayasa Mahkemesi davayı oybirliğiyle reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında, çağdaş devletlerin reşit olan suçlular ile çocuk suçluları ayırt ettiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Suça sürüklenen çocukların temyiz kabiliyeti, işlenen suçun sebep ve sonuçlarını değerlendirebilecek akli, ruhi ve fiziki olgunluğa sahip olma, geçerli hukuki işlem yapabilme, kendini savunma ve kendini üçüncü kişilere karşı temsil etme bakımından reşit kişilerden farklı konumda oldukları için, reşit kişilerle farklı ceza ve ceza usul kurallarına tabi tutulmalarında anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir durum bulunmamaktadır.”
Nefret dolu haberler!
Yeni Akit gazetesinin internet sitesi Habervaktim, 21 Haziran'da Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu’nun gerçek kimliğini gizleyen bir Ermeni olduğu ve ‘Ermenicilik’ yaptığını savunan bir haber yayınladı. Bayramoğlu Taraf'a yaptığı açıklamasında sitenin nefret suçu işlediğini belirtti ve şunları söyledi:
" ‘Kimliğini gizleyen sinsi ve gizli Türk düşmanı’ vurgusu yapan son kampanyalarında, Kürtlüğü, özellikle Ermeniliği hem bir hakaret aracına çeviriyorlar, hem de gizli, saklı, sinsi olanla özdeşleştiriyorlar. Onu kırılası, imha edilesi olarak tanımlıyorlar. 1915, Hrant cinayeti gibi pek çok olayı gerçekleştiren zihniyetin ve onun takipçilerinin bugün hâlâ aramızda böyle rahatlıkla ve fütursuzca dolaşıyor olması boğucu."
Habervaktim 26 Haziran’da da Bayramoğlu hakkında kara propaganda yapıldığını söyleyen Akşam yazarı Nagehan Alçı hakkında "Kaç Para İstiyorsun? Tarifen Ne Nagehan?" başlıklı bir yazı yayınladı. Alçı, bianet’e yaptığı açıklamasında şunları söyledi:
“Bu yazıya verecek cevabım yok. Hukuki yollara başvuracağım. Nefret suçu meselesiyle ilgili düzenleme yapılmasının gereğinden bahsediyordum. Ama böyle kafaları yasalarla nasıl düzenleyeceksiniz?"
Nefret suçu değil, milli refleks!
İstanbul- Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü okullara Yunus Zeyrek imzalı, ‘Ermeni sorunu’nu konu edinen "Bu Dosyayı Kaldırıyorum" adlı kitabı ücretsiz olarak dağıttı. Kitapta "Ermenilerden özür diliyorum" kampanyasına katılan isimler tek tek sıralanarak "İçimizdeki şeytan", "Gizli Ermeni", "Kansız", "Soysuz", "Zıpçıktı", "Besleme kalem takımı" olarak tanımlanıyor. CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Eğitim Bakanı Dinçer'e "Dağıtımı yapılan kitabın içeriği nefret suçları kapsamına girmekte midir?" sorusunu yöneltti. Dinçer ise cevabında şu ifadelere yer verdi: "Kitabın hiçbir bölümünde hiçbir kişinin hedef alınmadığı ancak Ermeni iddiaları ile ilgili yazılanlar ve yapılan faaliyetler konusunda milli refleksle hareket edilerek mizahi bir tarzda eleştiri yapıldığı belirtilmiştir."
Kemal Gürüz tutuklandı
28 Şubat soruşturması kapsamında ifadeye çağrılan eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz nöbetçi Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi. “BÇG’nin talimatları doğrultusunda Refahyol hükümetini devirmeye teşebbüs etmek”le suçlanan Gürüz’e sorgusunda, YÖK başkanı olduğu dönemde Disiplin Kurulu’nda BÇG’nin talimatları doğrultusunda karar alınıp alınmadığı soruldu. Bu iddiayı yalanlayan Gürüz’e YÖK’teki aramalarda ele geçirilen, öğretim üyelerini “dindar”, “irticacı” olarak fişlediği iddiasıyla ilgili belgeler de soruldu. Fişleme amacı olmadığını belirten Gürüz, belgelerin sicil amirleri tarafından hazırlandığını ileri sürdü. BÇG yapılanması hakkında bilgisi olmadığını ifade eden Gürüz, “kanunların verdiği yetkiler çerçevesinde görev yaptığını” savundu.
Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları
Sanık: 1- Süha Sertabiboğlu 2- İrfan Sancı
Mahkeme ve duruşma tarihi: İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 5 Temmuz 2012, Saat: 09:30
Açıklama: İlgili dava "Yumuşak Makine kitabının yayıncısı İrfan Sancı ile çevirmeni Süha Sertabiboğlu hakkında kitabın müstehcen içeriği olduğu gerekçesiyle açıldı.
Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:
- 20 Ocak 2007’de Hrant Dink'in öldürülmesini protesto etmek için Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan yaklaşık 800 kişiye konuşan ve “Bu ülkede Ermeni soykırımı olmuştur” diyen yazar Temel Demirer hakkında, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği ve Türkiye Cumhuriyeti'ni alenen aşağıladığı iddiasıyla açılan dava Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İdare mahkemesinden cevap bekleyen mahkeme, duruşmayı 14 Kasım 2012, saat 10:00’a erteledi.
- Avukat Şiar Rişvanoğlu hakkında, 1, 2 ve 3 Mayıs 2010 tarihlerinde ROJ TV'de yaptığı konuşmaları nedeniyle açılan dava Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti Rişvanoğlu’nu “basın yoluyla terör örgütü propagandası” gerekçesiyle 2 yıl 4 ay hapse mahkum etti.
Yeni yorum gönder