Azerbaycanlı gazetecinin sınır dışı edilmesine tepki
Azerbaycanlı gazeteci Rauf Mirkadirov’un Ankara’dan sınır dışı edilip Bakü’de tutuklanması üzerine Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Uluslararası İzleme Örgütü (HRW) Türkiye’ye tepki gösterdi.
Dört yıldır Türkiye’de yaşayan Mirkadirov, 18 Nisan’da gözaltına alınarak Azerbaycan’a hareket eden uçağa bindirildi ve Bakü Havaalanı’nda da “casusluk” suçlamasıyla gözaltına alınarak cezaevine gönderildi.
Konu ile ilgili açıklama yapan RSF Doğu Avrupa ve Orta Asya sorumlusu Johann Bihr, Mirkadirov’un hukuka aykırı şekilde sınır dışı edilmesi kararıyla Türk yetkililerin Azerbaycanlı yetkililerle işbirliği yaptığını belirtti.
HRW Avrupa ve Orta Asya direktörü Rachel Denber de Mirkadirov’un hukuki süreç işletilmeden Azerbaycan’a iadesiyle ilgili olası işbirliğinin soruşturulması gerektiğini kaydetti.
(25 Nisan 2014 / bianet)
Öğretmene Gezi sürgünü
Gezi eylemlerine katıldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan ve 1 ay okuldan uzaklaştırılan Atakent İMKB Teknik Endüstri Meslek Lisesi öğretmeni Ersan Karababa evinden iki saat uzaklıkta olan Sultangazi’deki bir okula sürgün edildi.
Karababa “Gönderildiğim okul, genelde sürgün edilen öğretmenlerin bulunduğu okul ve evime iki saat mesafede. Bana verilen ceza, yalnız bana değil, bütün muhalif kesimedir” dedi.
(28 Nisan 2014 / Cumhuriyet)
AİHM’e başvuru süresi indiriliyor
Hükümet, 2013 yılında üye devletlerin imzasına açılan İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye değişiklik getiren protokolün onaylanmasını öngören kanun tasarısını Meclis’e sundu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin insan haklarının korunması konusunda Avrupa’daki egemen rolünün sürmesi ve daha etkin olarak çalışmalarına devam etmesi amaçlanan protokolün yürürlüğe girmesiyle iç hukuk yollarının tükenmesinden sonra 6 ay olan AİHM’e başvuru süresi 4 aya indirilecek.
Protokol mahkemeye başvuruların kabul edilirliğini ve sözleşmenin yorumu açısından önem taşıdığı düşünülen davaların büyük daireye götürülmesini de kolaylaştırılıyor.
(28 Nisan 2014 / gercekgundem.com)
Yazar Önder Aytaç’a 10 ay hapis cezası
Başbakan Erdoğan’a 20 Eylül 2012’de Twitter’dan hakaret ettiği iddiasıyla Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanan yazar Önder Aytaç 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili olarak Başbakan Erdoğan’ı hedef alan küfürlü bir tweet attığı iddia edilen Aytaç’ın “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davada aldığı mahkûmiyet daha önce aynı suçtan aldığı başka bir ceza nedeniyle paraya çevrilmedi. Ancak ceza şartlı olarak 1 yıl ertelendi.
Aytaç, bilgisayar kullanırken birçok kelime ve harf hatası yaptığını belirterek söz konusu tweet ile ilgili olarak “sehven oldu” diyerek kendisini savunmuştu.
(29 Nisan 2014 / Radikal)
Köşe yazarına mahkeme kararıyla sansür
Sabah, Takvim ve Atv’nin sahibi olan Turkuvaz Medya; 30 Ocak ve 3 Şubat tarihlerinde Hürriyet gazetesinde yayımlanan "Bu davaya sonunda Yüce Divan bakacak" ve "Tapeleri Meclis kürsüsünde yayınlayın" başlıklı Mehmet Yılmaz’ın yazılarını dava açarak arşivden kaldırttı.
Olayı Hürriyet’teki köşesinde aktaran okur temsilcisi Faruk Bildirici, Turkuvaz Medya’nın yanıt hakkını kendi yayın organlarından da kullanabilecekken mahkeme kararıyla bir basın organını sansürletmiş olduklarını belirtti.
Bildirici, Turkuvaz Medya’nın karşı cevap metni yayınlatma talebiyle yetinmeyerek yazıların internet arşivinden de çıkarılmasını istediklerini ifade etti.
(29 Nisan 2014 / bianet)
İnsan Hakları İzleme Örgütü’den MİT Kanunu uyarısı
İnsan Hakları İzleme Örgütü(HRW), Milli İstihbarat Teşkilatı(MİT) kanununun devletin hesap verilebilirliği ilkesini, basın özgürlüğünü ve özel yaşamın dokunulmazlığı hakkını zedeleyecek nitelikte olduğunu belirtti.
Kanunla birlikte teşkilata atfedilebilecek hak ihlallerini açığa çıkartan gazetecileri hapis cezasıyla tehdit edildiği ifade edilen açıklamada Türkiye’nin insan hakları alanındaki hem uluslararası hem de iç hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal ettiği vurgulandı.
Öte yandan HRW, insan hakları açısından sorunlu gördüğü düzenlemelerin hiç gecikmeksizin değiştirilmesi çağrısı yaptı.
(29 Nisan 2014 / Radikal)
Gazeteci Bekir Coşkun’a hapis cezası
Gazeteci Bekir Coşkun Cumhuriyet Gazetesi’nde yazdığı dönemde kaleme aldığı bir yazı nedeniyle AKP’li milletvekillerinin açtığı davada 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Gazetede 4 Eylül 2013 tarihinde yayımlanan “Boyalı Merdivenler...” başlıklı yazıda “milletvekillerine hakaret ettiği” iddiasıyla İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verildi.
Bekir Coşkun beş yıl içinde aynı ‘suçu’ işlerse hapis cezasının infaz süreci başlayacak.
(30 Nisan 2014 / Birgün)
AYM'ye sosyal medyayı "kapatın" başvurusu
Dünya Dilleri Merkezi ve Yeryüzü Halkları Dostluk Vakfı, “düşmanlığı körüklediği” gerekçesiyle Twitter, Facebook ve Youtube’un kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
Vakfın Genel Başkanı Selamettin Tellioğlu tarafından yapılan başvurunun dilekçesinde sosyal paylaşım sitelerinin toplumsal ahlakı ve değerleri bozmaya aracılık yaptığı savunuldu. Ayrıca bu siteler aracılığıyla kişilere ve kurumlara hiçbir ahlaki değer tanımadan saldırıldığı iddia edildi.
(30 Nisan 2014 / Sabah)
Avrupa’da basını özgür olmayan tek ülke: Türkiye
Her yıl ülkelerin basın özgürlüğünü inceleyen Freedom House, 2014 raporunda Türkiye’yi son 15 yıldır ilk kez “kısmen özgür ülkeler”den “özgür olmayan ülkeler” kategorisine düşürdü.
Gezi Olayları sonrası yaşanan işten atılmalar, sansür ve otosansür uygulamaları, şeffaf olmayan medya sahipliği nedeniyle 6 puan daha kötüleşen Türkiye bir yıl önceye göre 17 sıra daha gerileyip dünya genelinde 134’üncülüğe geldi. Böylece Türkiye, 42 ülkenin yer aldığı Avrupa’da da aynı zamanda basını özgür olmayan tek ülke oldu.
Ve Türkiye, halen hapis yatan gazetecilerin yanı sıra hem Gezi olayları hem de 17 Aralık operasyonu sonrası yaşanan gelişmeler nedeniyle 2013’te de basın özgürlüğünde dramatik biçimde gerilemeye devam etti ve 197 ülke arasında 137’nci sıraya düştü.
(1 Mayıs 2014 / t24.com.tr)
1 Mayıs’ta yine gaz bombası yine toma vardı
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Ankara ve İstanbul dışındaki illerde olaysız kutlandı. İstanbul ve Ankara’da yaşanan aşırı polis şiddeti de katılımcılar tarafından protesto edildi. Çıkan olaylarda 142 kişi gözaltına alındı. İstanbul’da CHP’li vekillere polisin şiddet uygulayıp gözaltına almak istemesi de tepkilere neden oldu.
1 Mayıs günü İstanbul’da yaşanan yasaklar yüzünden ulaşım engellendi. Vapurlar, otobüsler ve Metro çalışmadı. İşine gitmek isteyenler işlerine gidemedi. İstanbul’da adeta adı konmamış sıkıyönetim ilan edilmiş gibiydi. 12 haberci polis şiddetine uğradı, bir gazeteci gözaltına alındı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti polis şiddetini kınadı.
DİSK’in 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak istemesi üzerine olaylar çıktı. Şişli ve Beşiktaş’ta Taksim’e çıkmaya direnenlere polisin sert müdahalesi sonucu çok sayıda kişi yaralandı, gözaltına alındı. Kadıköy’de izinli yapılan 1 Mayıs kutlaması olaysız geçti. Valiliğin izin verdiği Yenikapı’ya ise kimse gitmedi, boş kaldı.
Ankara'da 1 Mayıs, Sıhhiye ve Tandoğan'da coşkulu mitinglerle kutlanırken Kızılay’a yürümek isteyen kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale etti. Polisin oldukça sert müdahalesi sonrasında adeta sıkıyönetim dönemlerindeki görüntüler oluştu.
(1 Mayıs 2014 / antenna)
Kaynak: Antenna
Yeni yorum gönder