Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

EdebiŞarkılar// The Cure'den, Camus'ye selam



Toplam oy: 1135

Selam yabancı, yoksa sen de yalan söylemek istemiyor veya bu oyunun bir parçası olmaktan hoşlanmıyor musun? O halde, The Cure'ün 1980 tarihli "Boys Don't Cry" albümünün çıkış parçası olan Killing An Arab'ı dinlemeye çağırıyorum seni.

 

 

 

 

 

 

 

 

The Cure'ün solisti Robert Smith'in, Albert Camus'nün Yabancı romanına ve varoluşçuluğa selam ettiği şarkıdır Killing An Arab. Smith, bu şarkı için "Yabancı'nın bende uyandırdığı yoğun hislerin kısa ve şiirsel dışavurumu" betimlemesini yapmış ve romanın baş kişisi Meursault'nun ağzından bir hikaye anlatmıştır. Meursault, kumsalda otururken, denizi seyreden bir adamın elinde tuttuğu bıçağın yansıttığı ışıktan gözü kamaşır ve o anın rahatsızlığı ile adamı vurur. Adam bir Araptır ve Meursault ona bakar, yüzüne, sonra denize ve kuma. Tekrarlar: "Ben hayattayım, ben ölüyüm, ben Arap'ı öldüren bir yabancıyım." Meursault bir yabancıdır, çevresindekiler tarafından dışlanmıştır çünkü onlar gibi oyuna dahil olmak istememektedir.

 

 

 

 

Şarkı, The Cure'ün "Boys Don't Cry" albümünün çıkışı ve oldukça büyük bir hayran kitlesi kazanmasıyla beraber birtakım eleştirilerin de odağı oldu tabi. Araplara karşı şiddetti desteklediği söylendi ve özellikle Körfez Savaşı ile 11 Eylül sonrası yoğun tepkiyle karşılaştı. Bu nedenle grup, sahne aldığı pek çok festivalde şarkının sözlerini "Kissing An Arab" olarak değiştirdi. Robert Smith daha sonra bu şarkıdan bahsederken "Şimdiki aklım olsa şarkının adını değiştirirdim, ancak onun dışında her şeyi aynı bırakırdım." diyerek, tepkiler karşısında duyduğu rahatsızlığı ifade etmiştir.

 

 

 

Yabancı'yı okumuş olanlar ise aslında şarkıda ırkçılığa dair bir şey olmadığını, yapılan atıfların doğrudan doğruya romana ait olduğunu anlayabilirler. Ve şarkı sona ererken, Smith inceden fısıldar:

 

 

 

"Oh Meursault..."

 

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.