Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

EdebiŞarkılar // "Heathcliff, benim, Cathy! Eve dön!"



Toplam oy: 1230

"Heathcliff, benim, Cathy! Eve dön!"

 

 

 

 

İşte böyle isyan ederek, kırmızı elbisesiyle dans eder, koşar Kate Bush. Emily Bronte'nin Uğultulu Tepeleri'nden aldığı ilhamın yanına bir parça Batı Yakasının Hikayesi, az biraz da Romeo ve Juliet eklenince oraya bu dört buçuk dakikalık şarkı çıkar.

 

İnsanın en çok sevdiği şeylerden biri edebiyat, diğeri de müzik olunca, bu ikisinin birleşiminin ne denli büyük bir mutluluk yaratacağını tahmin edebilirsiniz. Beğendiğiniz, belki defalarca okuduğunuz, cümlelerinin altını çizdiğiniz ya da kıyamayıp, çizemediğiniz romanlar, şarkıların içine sızdığında, işte tam da o zaman mest olup o şarkıyı dinlemekten başka bir şey istemiyorsunuz. İşte size, edebiyatla yoğrulmuş şarkılardan birini sunuyoruz bugün: Kate Bush- Wuthering Heights.

 

İki kara sevdalı: Kate Bush ve Catherine Earnshaw

 

Bir Viktorya dönemi romanı olan Uğultulu Tepeler'de, Bronte kardeşlerden Emily, yabani Heathcliff ve içten içte onu seven Catherine'in dramını anlatır. Beyazperdeye de pek çok defa uyarlanan bu romanı, Emily Bronte ölümünden bir yıl önce tamamlamış ve çevresindeki kişilerden de pek çok ayrıntıya romanda yer vermiştir.

 

Kate Bush'un 1978 yılında piyasaya sürülen The Kick Inside albümünde yer alan Wuthering Heights şarkısı ise şöyle ortaya çıkmış: Bush, 1970 yılında sinemaya uyarlanan Uğultulu Tepeler filminin son 10 dakikasından çok etkilenir ve romanı okur. Emily Bronte'yle doğum günlerinin aynı olduğunu fark eder ve bundan çok etkilenerek o gece bu şarkıyı yazar. Romanda Catherine Earnshaw'un söylediği bazı cümleleri şarkıda da görmek mümkün, "Beni içeri al! Çok üşüdüm!" gibi.

 

Şarkının pek çok cover'ı yapılmış olsa bile, Kate Bush'un dokunaklı sesiyle, kırmızılar içinde dans ederek "sevdalı olduğu" Heathcliff'e yalvarışını dinlemek çok başka. Bir başka "edebiyattan ilham alan şarkı" ile karşınızda olacağız, beklemede kalın.

 

 

(Manşette kullanılan görsel buradan alınmıştır.)

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.