Bugün vizyona giren sekiz yeni filmin arasında kolaylıkla gözden kaçabilecek ikisi var ki, muhtemelen fazla salon bulamadan, sınırlı bir seyirci kitlesine ulaşarak sessiz sedasız geçip gidecekler. İki film de, edebiyatımızın önemli figürlerine dair yeni kapılar aralayabilecek niteliğe sahip oysa.
Aydın Orak’ın yönettiği belgesel Yaşar Kemal Efsanesi, edebiyatımızın büyük ustasının hayatının dönüm noktalarını perdeye aktarıyor. Bazen kendi ağzından, bazen de yaşamına yakından tanıklık etmiş dostlarının anlatımlarıyla, Yaşar Kemal’i doğumundan ölümüne takip ederken, onun metinlerine yansıyan dünya algısının nasıl şekillendiğine de şahit oluyoruz.
Yaşar Kemal Efsanesi gibi ilk olarak Nisan ayında İstanbul Film Festivali'nde seyirci karşısına çıkan bir başka film de Mehmet Güreli imzasını taşıyan Dört Köşeli Üçgen. Salâh Birsel'in romanından beyazperdeye aktarılan film için, müzisyen kimliğinin yanı sıra, yazar ve yönetmenliğiyle de kültür dünyamızda kendine has bir yeri olan Güreli'den daha uygun bir isim düşünülemezdi herhalde.
2008 yılında Peyami Safa'nın Selma ve Gölgesi adlı kara romanını Gölge başlığıyla sinemaya uyarlayan Güreli, yine pek az kişinin cesaret edebileceği türden bir metni sinemanın gramerine uyarlıyor.
Türkçede denemenin en yetkin kalemlerinden biri olarak tanınan Salâh Birsel'in tek romanı olan Dört Köşeli Üçgen Camus ve Kafka gibi isimlerin yarattığı dünyaları akla getiren, içine nüfuz edilmesi zor bir atmosfere sahip.
Tütün deposunda çalışan ve etrafındakilerin "Gözlemci" diye hitap ettikleri bir başkarakterimiz var. Çevresini gözlemledikçe dışarıda kalıyor, olayların akışına katılamıyor sanki bu tuhaf karakter. Güreli'nin siyah-beyaz filmi, hem estetiği hem de bu muammalı, uyumsuz karakteriyle, Avrupa modernist edebiyatının artık klasikleşmiş kitaplarının tonunu akla getiriyor.
Dört Köşeli Üçgen'de "Gözlemci" rolünde Mustafa Dinç var
Mehmet Güreli'nin bu özgün edebiyat uyarlaması da Aydın Orak'ın Yaşar Kemal belgeseli de 27 Temmuz'dan itibaren sinemalarda. Sinemayla edebiyat arasında köprü kuran daha çok film görmek istiyorsak, bu önemli teşebbüslere de her daim destek olmalıyız.
Yeni yorum gönder