Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Erdal Öz Edebiyat Ödülü, küçük İskender’e verildi



Toplam oy: 578

Can Yayınları’nın kurucusu Erdal Öz’ün anısını yaşatmak için her yıl düzenlenen Erdal Öz Edebiyat Ödülü, Pera Palas’taki törenle küçük İskender’e teslim edildi.

 

Sunuculuğunu Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz’ün üstlendiği gece, Öz’ün açılış konuşmasıyla başladı. Ülkenin geçirdiği zor zamanlara rağmen edebiyat için bir araya gelen kalabalığa teşekkür eden Can Öz, sahneyi Mor ve Ötesi’nin solisti Harun Tekin’e bıraktı. Sanatçının iki parçalık mini konserinin ardından sahneyi Erdal Öz Edebiyat Ödülü Jüri Başkan Yardımcısı Feride Çiçekoğlu devralarak jürinin bu seneki kararı memnuniyetle ve oybirliğiyle küçük İskender’e vermeyi kararlaştırdığını açıkladı. Şairin birkaç dizesinden alıntı yapan ve duygularına hakim olmakta güçlük çeken Çiçekoğlu, konuşmasının ardından küçük İskender’i sahneye davet etti.

 

 

Yoğun katılımın yaşandığı törende edebiyat ve sanat dünyasının pek çok önemli ismi hazır bulundu. Ödülün bu yılki sahibi küçük İskender, kendisini ödüle değer bulan jüri üyelerine; aykırı, direnişçi, kararlı, kıymetli okurlarına, kitaplarını okurla buluşturan, "yuvam" dediği Sel Yayıncılık’a ve Öz ailesine teşekkür ettikten sonra şunları söyledi:

 

“Normalde huyum olmayan bir şeydir konuşma notu oluşturmak... Fakat bu ödül beni çok heyecanlandırdığı için söylemek istediklerimi unutmak istemedim. Tahmin edersiniz ki çocukların öldüğü bir ülkede yaşamak, yazmak anlamsız geliyor bazen. Ben bu ödülü o çocuklar için alıyorum demek isterdim. Ama ölmek, ödül almaktan büyük bir iş!”

 

 

Her yıl değişen Jüri Başkanı ile farklı bir kimlik yansıtan Erdal Öz Edebiyat Ödülü, önümüzdeki yıl Feride Çiçekoğlu’nun başkanlığında gerçekleşecek. Bu yıl jüriye katılan yeni üye isim ise edebiyatseverlerin yakından tanıdığı eletirmen-yazar Asuman Kafaoğlu Büke olacak.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.