Yalnızlığın derinliklerinde ayaklarını sürüye sürüye yürüyenlerin, ellerini bir şeyi tutabilmek için öne uzattığında anca havayı toplayanların, geceleyin her otobüs durağının birbirine benzeyeceğini bilenlerin sesiydi bize güneşe karşı efendi efendi işemeyi öğreten adam.
bu karanlık böyle iyi, aferin tanrıya
İlk şiir kitabını yayınladığı 1949 yılından beri kimine göre toplumu, kimine göre bireyi, onu anlayanlara göre de toplumun bireyi çiğ çiğ yemesini anlatan, 1923 doğumlu İkinci Yeni şairi Turgut Uyar'ın 27. ölüm yıldönümü bugün.
sözde kirlettiğimiz her şey duruyor
1950'li yılların başından, öldüğü yıl olan 1985'e kadar olan 35 yıllık dönemde 13 şiir, 1 inceleme kitabı ve bir de eşi Tomris Uyar ile birlikte yaptığı çevirisi yayınlanan Turgut Uyar kimselere tam olarak seslenmeden, herkesin sesini boğazında bir gemici düğümüne çevirirken, gülümsemelerin ardındaki karanlıkları çarpardı tokat gibi.
bak ne diyorum sana, ele güne karşı
biz duralım bir sürekliyiz duralım
Bir gece yarısı balkonda oturduk mu bir anda masanın başında bitiverip, yüreğimizi sıkıştıran, itiraf edemediğimiz gerçekleri yüzümüze haykıran bu beyefendiyi bugün anmak için hep birlikte, durmayıp, “göğe bakalım.”
Yeni yorum gönder