Bugün Edip Cansever'in ölümünün 26. yıldönümü. Usta şairin aramızdan ayrılışını Twitter kullanıcıları, şairin şiirlerinden dörtlükler paylaşarak andı.
8 Ağustos 1928 senesinde doğan usta şair, uzun süre başka işlerle uğraştıktan sonra 1976 senesinde sadece şiirle uğraşmaya başlamış.
Ne gelir elimizden insan olmaktan başka*
Şiirlerini insanın varoluş sorunları üzerine kuran şair şiirlerinde yalnızlık, çaresizlik, alınyazısı öğelerine yer veriyordu. Edip Cansever 1950'li yıllarda ortaya çıkan İkinci Yeni akımını yaratan şairlerdendi. İkinci Yeni dönemi ve şiirlerindeki soyut ve somut yaklaşımı sık sık tartışılması üzerine “Yapacağım iş -ama doğru ama yanlış- soyut-somut ikilemini kaldırmayı denemek…” demiş.
TS. Eliot’ın 'nesnel karşılık' kuramından vazgeçemeyen Edip Cansever, bu kuramın kendi şiirlerinde nasıl yer aldığını şu sözlerle anlatmış:
“Her şeyi birtakım nesnelerle vermeyi her zaman yeğlerim. Vazgeçemediğim bir şeydir bu. Eliot’ın nesnel karşılık kuramından yola çıkıyorsak coşkularımız, duygularımız, düşüncelerimiz şiire aktarıldığı zaman oradaki nesnel karşılıklarını bulmalı. Bir şiir içindeki nesnelerle, içindeki yaşam biçimleriyle, ilişkilerle ve daha bir sürü ögeyle oluşturulur. Ve ben buna çok inanıyorum. Bu şiirlerde gereksiz ayrıntı sayılabilecek şeyler aslında bir fon gibi gerekli olan ögelerdir.”
Zamanla şiirilerinde sevincin yerini bunalım, toplumsal dengesizlikleri eleştirme kaygısının yerini ise umutsuzluk aldı. "Dize işlevini yitirdi" gerekçesiyle yeni arayışlara yönelen şair, şiirlerinde tiyatrodan esinlenen diyaloglara yer vermeye başladı. Yazmayı ve yayınlamayı bırakmayan şair, şiirlerinde düzyazı olanaklarından yararlandı ve farklı imgeler kullandı. Şiirlerinde öykülemeye yer veren şair, oyunlardan ve konuşmalardan yararlanıyordu.
Şiir, insan gibi yaşar
"Kendimi yaşama hazırlar gibi kuruyorum şiirimi" diyen ve şiirin yaratıldıktan sonra insan gibi yaşadığına inanan şair yazma sürecini ise şu sözlerle anlatmış:
"Şiirlerimi yazı makinesiyle yazarım. Yazarken aynı anda şiiri görmek önemlidir benim için. Ön çalışmalarım kalabalıklara karışmak, yolculuklara çıkmak, yıllardır bitiremediğim İstanbul’u adım adım dolaşmaktır. Bir de denizsiz yapamam. Yaşamım bir kıyının yaşamı gibidir."
Dönemindeki şiir için “bir sürü öğelerinden soyarak, ‘sözlerle yeni biçimler kurmak’” diyen şair, sorulacak çok sorusu olduğu ve bunları kendisine sorduğu için şiirlerinde sık sık sorgulamaya yer verdiğini söyleyerek kendisini “duyulmamış duyguların tarihçisi” olarak nitelendirmiş.
Haydar Ergülen'de Sabit Fikir'deki Yüzlerce adlı köşesinde Edip Cansever'i ağırlamış ve usta şairin sonsuz şiirini yazmıştı.
Ben Ruhi Bey Nasılım, Mendilimde Kan Sesleri, Masa da Ne Masaymış Ha şiirleri çok sevilen usta şair, Bodrum'da tatildeyken beyin kanaması geçirmiş, tedavi için getirildiği İstanbul'da 28 Mayıs 1986’da yaşamını yitirmişti.
İkinci Yeni akımı öncülerinden Cemal Süreya, Cansever'in ölümü üzerine şu satırları yazmıştı:
Yeşil ipek gömleğinin yakası
Büyük zamana düşer.
Herşeyin fazlası zararlıdır ya,
Fazla şiirden öldü Edip Cansever.
Bir de Edip Cansever'e Mektuplar adlı bir paylaşım ağı başlatılmış. Buraya tıklayarak inceleyebilir ve mektup yazabilirsiniz.
Sona Kalsa
Usul usul konuşuyorlar aralarında
Denize bakıyorlar bazen - çatalını gezdiriyor biri tabağında -
Gölgesi bir kuş ölüsü
Karşıda yeni budanmış ağacın
- Olsa, başlangıçlar sona kalsa -
Kolyesiyle oynuyor kadın - tabağımda soyulmuş elma -
Saatime bakıyorum sık sık
Kapıyı gözlüyorum arada
Biraz soğum mu geliyor ne - kapatır mısın -
Sinirli bir kırmızılık suya batıyor
Düşünüyorum, ansızın bir dost yüzü
Görmemiştim de yıllarca.
Gelse
Değişmiş çok, yaşlanmış da
Sigaramı yakıyor durmadan
İstemem diyemiyorum - ama yakmasa -
Konuşuyoruz -konuşuyor muyuz -
Yazmayı bırakmış çoktan
Gerçi bir roman taslağı varmış kafasında
"Bir elimde elma elmada bir el"
Diyorum
Hayretle bakıyor yüzüme
Bir bardak bira içiyor, çekip gidiyor az sonra.
Kadranı kırmızı saat
Plasterle tutturulmuş kırık cam
Şurda burda plastik çiçekler
Evet, aralık kapıdan soğuk geliyor
Tam kalbimin üzerine bu akşam.
Ölüm
Sen en güzelsin bu saatlerde
Büyütmüş yetiştirmişsin beni
Söyler miyim hiç sana hayran olmasam.
Bugün de ince, bugün dekırıldı kırılacak
Bugün de
Tam nerede kalmışsam.
* Edip Cansever'in Ne gelir elimizden insan olmaktan başka adlı şiirinden.
Yeni yorum gönder