Frank Herbert’ın Dune serisi öylesine büyük bir etki alanına sahip ki, bunu yalnızca bilimkurgu edebiyatıyla sınırlamak imkansız. Hem kurduğu dünya hem de olağanüstü detaycılığıyla eşine az rastlanır bir seviyeye ulaşan Dune'un milyonlarca hayranı yıllardır iyi bir beyazperde uyarlamasının hayalini kuruyor.
1948’de David Lynch’in direksiyonda olduğu uyarlama tam bir fiyaskoyla (bunda neredeyse tüm seyirciler hemfikir!) sonuçlanmıştı. Yapımcılar, Eraserhead ile “tuhaflığını” kanıtlayan Lynch’e, bir başka tuhaf dünyayı görsel dile aktarma görevini kendilerince uygun bulmuşlardı herhalde! Ancak Lynch ne denli özgün bir yönetmen olsa da, Frank Herbert’ın dünyasıyla kan uyuşmazlığı vardı.
Sinemanın saykodelik şairlerinden Alejandro Jodorowsky’nin efsanevi projesi ise storyboard’lar ve muhteşem çizimler düzeyinde kaldı her seferinde. Hep bir rüya projenin çekiciliğini taşıdı.
Dune hayranlarının pek çoğu haberdardır, Arrival ve Blade Runner 2049 gibi filmleriyle ustalığını konuşturan Kanadalı yönetmen Dennis Villeneuve bir süredir iddialı bir Dune uyarlaması için çalışmalarını sürdürüyor.
Ekim ayında çekimlerine başlanacağı duyurulan projenin detayları da belli olmaya başladı. Romanın ana karakterlerinden Paul Atreides rolü için, Beni Adınla Çağır’la yıldızı parlayan Timothée Chalamet ile yapılan görüşmeler son aşamaya gelmek üzere.
Dennis Villeneuve (ortada), Timothée Chalamet (sağda)
Genç yaşında Oscar adaylığına layık görülen ve sayısız ödül kazanan Chalamet’yi Interstellar ve Lady Bird gibi filmlerden de hatırlıyoruz.
Projenin başındaki isim Villeneuve, Dune’u uyarlamanın onun için bir rüya projesi olduğunu söylüyor ve kitaba sadık kalmak konusunda Lynch’ten birkaç adım daha ötede olacağını vurguluyor. Dune gibi yoğun bir metni perdeye iki bölüm halinde aktaracaklarının haberini veriyor. Umarız Villeneuve'ün rüyasını, Jodorowsky’nin rüyasının aksine, perdede tüm ihtişamıyla görme fırsatına ulaşırız.
Kaynak: Indiewire
Yeni yorum gönder