Akademik özgürlükler ve sınırları
Bilgi Üniversitesi Görsel Tasarım bölümünde okuyan Deniz Özgün'ün bitirme projesi olarak kampüste porno film çektiğinin haberleştirilmesi üzerine Görsel Tasarım bölümü kurucusu Prof. Dr. İhsan Derman, Ali Pekşen ve Ahmet Atıf Akın'ın üniversiteyle ilişiği kesildi. Görevden uzaklaştırılan Derman, "Ahlak polisi değilim. Öğrenciye ana konuyu belirlediğinde telkinlerde bulundum. Zor bir konu olduğunu, zorlanabileceğini belirttim. Fakat yaparım dedikten sonra her öğrencime davrandığım gibi davrandım. Sonuçta biz projelerin, videoların içeriğine karışmıyoruz… Teknik olarak değerlendiriyoruz" dedi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Görsel İletişim Tasarımı ile Fotoğraf ve Video lisans programlarının mezunları, eski araştırma ve öğretim görevlileri, “tepkivecagri.com” internet sitesinde, bitirme tezi olarak porno film çekilmesiyle yaşananlardan endişe duyduklarını belirten ortak bir açıklamaya imza koydular.
Bilgi Üniversitesi Rektörlüğü ise açıklama yaparak tepkilere saygılı olduklarını ve "Kurumumuz içerisinde yapılan tartışmaların 'akademik özgürlükler ve sınırları' bakımından, yalnızca üniversitemize değil tüm ülkemizin entelektüel düşünce dünyasına katkıda bulunmasını ummaktayız" dedi.
Başbakan, İnsanlık Anıtı’nı “ucube”ye benzetti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kars Sarıkamış'taki önceki Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu tarafından yaptırılan; ancak yarım kalan İnsanlık Anıtı'nı 'ucubeye' benzeterek, belediyenin burayı yıkacağını ve yerine de güzel bir park yapacağını söyledi.
Erdoğan, "…Bir şeyi daha vurgulayacağım: Hasan Harakani'nin türbesinin hemen yanı başında bir ucube oraya koymuşlar. Bir garip bir şey dikmişler. Tabi bu oradaki tüm vakıf eserlerinin, o sanatkarane eserlerin olduğu yerde böyle bir şey olması düşünülemez. Konuyla ilgili olarak belediye başkanımız görevini süratle yerine getirecektir. Bunu süratle bekliyoruz. İnşallah ilk gelişimizde bunu da göreceğiz. O çevreyi istimlak ederek, o bölgeyi de gayet güzel bir park haline belediye getirecektir…" dedi
Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ndan da destek geldi. Anıtın bölgeye yakışmadığını ve yıkılması gerektiğini belirtti. Davutoğlu ayrıca kentteki Grand Castle Oteli’nin adının da ivedilikle “Büyük Kale” olarak değiştirilmesini istedi.
Sanat ve siyaset dünyası ise Erdoğan’ın sözlerine tepki göstererek yıkım kararının geri çekilmesini ve Erdoğan’ın eserin yaratıcısı Mehmet Aksoy’dan özür dilemesi gerektiğini ifade etti. Aksoy ve meslektaşları ‘yapıta’ hakaretin sanatçıya hakaret’ olduğunu ifade ettiler.
Muhteşem Yüzyıl dizisi eleştirilerine sanatçı tepkisi
5 Ocak günü ilk bölümü yayınlanan ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin Kanuni Sultan Süleyman’ı içki ve kadın düşkünü gösterdiği, eşcinsel ilişki imaları olduğu gerekçesiyle yayından kaldırılması için kampanyalar başlatılırken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Tarihimizin önemli şahsiyetlerini olduğundan başka türlü görerek aşağılamaya çalışan karşılığını bulmalıdır, gereği yapılacak” dedi. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, parti ve sendikalar sansür istedi. Dizinin yapımcıları ve sinema yazarları ise bu tepkileri “Hangi yüzyılda yaşıyoruz” şeklinde yorumluyor.
‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisine yönelik eleştirileri dizinin yaratıcıları ‘Henüz izlenmeden ortaya konulan önyargılar’ olarak değerlendiriyor. Dizinin yapım şirketi Tims Productions’dan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Fragmanlarının yayınlanmaya başlamasıyla planlı ve kasıtlı olarak bazı çevrelerce haksız bir şekilde itham edildi. İzlendikçe şikayetler azalacaktır” denildi.
Gökkuşağı Derneği kapatıldı
Bursa Valiliği, Travestileri, Transseksüelleri, Geyleri ve Lezbiyenleri Koruma Yardımlaşma ve Kültürel Etkinlikleri Geliştirme (Gökkuşağı) Derneği hakkında “fuhuş yapıldığı” iddiasıyla şikayette bulundu. Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesi de iki yıl süren davanın ardından derneği kapatmaya karar verdi.
Kapatma kararının gerekçesi “Dernekler Kanunu’na muhalefet” olarak açıklanırken; Dernek Başkanı Öykü Evren Özen duruşmada "Dernekte yasa dışı hiçbir faaliyet yapılmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Duruşma sonrası basına açıklama yapan Özen, kararı Yargıtay’a götüreceklerini ve karar onansa bile yeni bir dernek açarak mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Valiliğin daha önce de "hukuka ve ahlaka aykırı" olduğu gerekçesiyle açtığı kapatma başvurusu hakkında, Cumhuriyet Savcısı Nazmi Güven "Eşcinsellik suç değil; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre kovuşturmaya gerek yok" diyerek kovuşturmaya gerek olmadığına karar vermişti.
Berberde konuşmaya hapis cezası
Antalya’da bir berberde traş olan Ahmet Akyüz, AK Parti’yi kapatma davasını eleştirince hakkında dava açıldı. Berberde Akyüz’le Cumhuriyet Savcısı Ümit Yaşar Özdemir arasında tartışma çıktı. Akyüz, televizyonda Anayasa Mahkemesi’nin Ak Parti’nin kapatılmasıyla ilgili kararını izlerken, “11 adet şahıs, ülkenin ekonomik anlamda yakın geleceğini uçuruma atacaklardı, kıl payı kurtardık” dediğini belirtirken, savcı Akyüz’ün ‘şahıs’ değil ‘şerefsiz’ dediğini söylüyor.
Yargılama sonucu Akyüz, Anayasa Mahkemesi üyelerine hakaret suçundan 442 gün hapis cezası aldı. Mahkeme hapis cezasını 8 bin 840 lira para cezasına çevirerek, hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Ahmet Akyüz 5 yıl içinde suç işlemezse cezası iptal olacak.
Kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceğini belirten Akyüz şunları söyledi: “Ben ‘Şahıs’ dedim, savcı ‘Şerefsiz dedin’ diyor. Ben kimseye hakaret etmedim. Tek suçum eleştiri yapıp düşüncemi dile getirmek. İnsanın konuşurken nerede olursa olsun çevresine bakması gerekiyormuş. Ya savcı varsa, ya yanlış duyarsa...”
Başbakan’a yazılan mektuba 10 ay hapis cezası
Gıda mühendisi Hayati Asiltürk, üç yıl boyunca iş bulamayınca 2007 yılında Başbakan Recep Erdoğan’a üç sayfalık bir mektup yazdı. Başbakan Erdoğan’ın şahsi e-posta adresine gönderdiği mektupla iş isteyen Asiltürk, Başbakan’ın şahsına ve hükümetin bazı icraatlarını yönelik eleştirilerde bulundu. Mektubunda Başbakan Erdoğan’a hitaben, "PKK terörünün bölemediği ülkeyi, türban vasıtasıyla kamplara ayırmışsınız" cümlesine yer verdi.
Asiltürk, Başbakan’a ulaşmadığını düşündüğü mektubunu iki yıl sonra kurduğu ve Türkiye’nin ilk sanal partisi olduğunu ileri sürdüğü "www.gokturkpartisi.com" adlı internet sitesinde de yayınladı. Hakkında 18 Mayıs 2009 tarihinde Uşak 1’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde, ‘Başbakan’a hakarette bulunduğu’ gerekçesiyle kamu davası açıldı. 13 ay süren yargılamanın ardından 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezası, 6 bin TL paraya çevrildi. Asiltürk, kararı temyiz etti.
Yargıtay’ın aldığı cezayla ilgili vereceği kararı beklediğini ifade eden Asiltürk şöyle konuştu: "Başbakan adına açılan davada özel bir kasıt arıyorum. Davada, mektubun tamamı ele alınmadı, içinden cımbızla çekilmiş birkaç kelime dikkate alınarak ceza verildi. Bu ceza yıllarca okuyarak gıda mühendisi olmuş bir insana fazla değil mi? Bu ülkede düşünce özgürlüğü yok mu? Artık, bu ülkenin yargısına da güvenmiyorum…Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de müracaat edeceğim."
Saygı duruşuna 10 ay hapis cezası
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Suruç Belediye Başkanı Etem Şahin ile Aligor Belde Belediye Başkanı İbrahim Parıldar hayatını yitiren PKK’li Cihat Binici için saygı duruşunda bulundukları için 10’ar ay hapse mahkum oldu.
Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Şahin ve Parıldar'a, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği hapis cezasının gerekçeli kararı yazıldı. Kararda, yaşamını yitiren Binici'nin ölüm yıldönümü dolayısıyla 22 Nisan 2009 tarihinde yapılan basın açıklamasında sanıkların saygı duruşunda bulunarak “örgüt propagandası" yaptıkları iddia edildi.
Akhanlı havalimanında sınır dışı edildi
Havalimanına indiği anda tutuklanan yazar Doğan Akhanlı, ülkeden ayrılmak üzere gittiği havalimanında sınır dışı edildi. Akhanlı 6 ay önce Türkiye’ye döndüğünden itibaren yargının kıskacına alınmıştı. 21 yıldır yurtdışında kalan yazar, 1989’da, örgüt adına yapılan bir döviz bürosu soygununda işlenen cinayeti azmettirmek suçlamasıyla Atatürk Havalimanı’nda tutuklandı.
Tutuksuz yargılanmasına karar verilen Akhanlı, 6 Ocak günü, Almanya’ya dönmek üzere havaalanına geldi. Alman vatandaşı olan yazara, pasaport kontrolünden geçişi esnasında üç aylık oturum süresini geçtiği için para cezası kesildi. Sonrasında bir yanlışlık olduğu anlaşıldı. Fakat bu sefer de Alman vatandaşı olan Akhanlı, mahkemesi sürdüğü ve ‘yurtdışına çıkış yasağı’ olduğu gerekçesiyle Yabancılar Şubesi’nde alıkonuldu. Mahkemenin çıkışı sınırlamayan kararının gösterilmesi üzerine ise polis komiseri 'Genelgeye göre sizi sınır dışı etmemiz gerekiyor’ dedi. Sınır dışı edilen Akhanlı, Köln uçağına bindirildi.
Nevin Berktaş serbest bırakılsın
PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi, Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu ve Nevin Berktaş'ın arkadaşlarının düzenlediği etkinlikte yazar Berktaş’ın serbest bırakılması istendi. Etkinlikte konuşan ve Berktaş ile cezaevinde görüşen Alman Sol Parti (Die Linke) milletvekili Andrej Hunko, tutuklu yargılanan Berktaş’ın davasıyla ilgili şunları söyledi: “Berktaş'ın hapiste olmasının nedeni kitaptaki herhangi bir somut cümle değil. Kararda somut bir cümleye ithaf yok; kitabın bütünü üzerinden bir yargı söz konusu". Hunko, ‘terör’e karşı çıkarılan yasaların yoruma açık olduğunu ve demokrasiyi tehdit ettiğini ifade etti.
Etkinlikte söz alan Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim sözcüsü Şanar Yurdatapan da, "Nevin içerideyse ben niye dışarıdayım? 2002'de benzer bir kitabımızdan kendimizi ihbar ettik; savcı dava açmadı", sözleriyle yasaların keyfi uygulanmasını eleştirdi. Yurdatapan "Hepimiz, hiçbir şeyin belli olmadığı bir ülkede yaşama cezasına çarptırılmışız" dedi.
Uluslararası PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Halil İbrahim Özcan yazarın mahkumiyetinden başbakanı sorumlu tuttu; insan hakları aktivisti Şaban Dayanan da “Berktaş’ın fazladan cezalandırmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
"İnancın Sınandığı Zor Mekanlar: Hücreler" adlı kitap nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği 10 aylık ceza nedeniyle hapiste olan Berktaş'ın, hesap hatası nedeniyle beş yıl yedi ay fazladan hapiste kaldığı ortaya çıkmıştı.
Nevin Berktaş broşürüne ulaşmak için:
http://www.antenna-tr.org/Sites.aspx?SiteID=29&mod=article&cID=134&ID=3111
Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:
Sanık : Osman Baydemir
Mahkeme ve duruşma tarihi : Diyarbakır 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 11 Ocak 2011, saat: 09:00
Açıklama : İlgili dava Baydemir'in Diyarbakır'da yapılan basın açıklamasında söyledikleri nedeniyle açıldı.
Sanık : Şiar Rişvanoğlu
Mahkeme ve duruşma tarihi : Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 11 Ocak 2011, saat: 10:00
Açıklama : Avukat Şiar Rişvanoğlu hakkında, 1, 2 ve 3 Mayıs 2010 tarihlerinde ROJ Tv'de yaptığı konuşmaları nedeniyle “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla ilgili dava açıldı.
Sizlerden alacağımız bilgiler ÇeTeLe ( http://www.antenna-tr.org/Sites.aspx?SiteID=14 ) tutmak ve Türkiye’deki ifade özgürlüğü pratiğini gözler önüne sermek için çok önemli. Bize ifade özgürlüğü davalarına ilişkin bilgi aktarımınızı bekliyoruz…
İfade özgürlüğü ile ilgili olaylara ilişkin haberleri (http://www.antenna-tr.org/sites.aspx?SiteID=29) takip edebilir ve haftalık bültene ulaşabilirsiniz.
Yeni yorum gönder