Suzan Zengin tahliye edilmedi

İşçi-Köylü gazetesi Kartal Büro temsilcisi ve çevirmen Suzan Zengin 28 Ağustos 2009’da gözaltına alınarak tutuklandı. Zengin, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tahliye edilmedi. Bir sonraki duruşma 14 Haziran’da olacak. Böylece gazetecinin tutukluluğu iki yıla yaklaşmış olacak.

Suzan Zengin bu davada TKP/ML- TİKKO örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. Zengin’in davası Kartal'daki bir kahvehane baskını ve boş bir binada bulunan molotof kokteylleriyle ilgili. Zengin’le birlikte ikisi aranan beşi tutuklu iki sanık yargılanıyor.  Sanıklar, Suzan Zengin'le hiçbir irtibatları olmadığını, tanımadıklarını söylüyor. Avukat Gül Altay da sanıklardan bir kısmının örgüt üyeliğinden, bir kısmının da gasp eyleminden yargılandığını belirtti. İddianamede ise Zengin’in telefon konuşmaları, çevirmen ya da gazeteci olarak sendika başkanlarıyla ya da İşçi Köylü gazetesinin temsilcileriyle, diğer dergi yayıncılarıyla yaptığı görüşmeler kanıt olarak gösteriliyor.

Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Yayınlama Özgürlüğü Komitesi başkanı Ragıp Zarakolu herkesi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan davaya destek olmaya çağırmıştı. Ayrıca Pınar Selek’e destek vermek için Türkiye’ye gelen Almanya PEN Başkan Yardımcısı Christa Schuenke de Suzan Zengin’i ziyaret için izin istediklerini, ancak başvurularının reddedildiğini söylemişti.

Hapisteki yazar Berktaş, AİHM’de kazandı

"Hücreler" kitabı nedeniyle "örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla mahkum edildikten sonra hükümlü olarak Bakırköy Cezaevi'nde tutulan yazar Nevin Berktaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) kazandı.

Türkiye, ifade özgürlüğü hakkını hukuka aykırı şekilde engellediği gerekçesiyle yazara 15 bin avro (yaklaşık 30 bin TL) tazminat ödemeye mahkum edildi. Yayıncı Elif Çamyar'a da aynı tutarda tazminat ödenmesine hükmedildi.

AİHM, "silahlı örgüt propagandası yaptıkları" iddiasıyla mahkum edilen Çamyar ve Berktaş'ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüne dair 10. maddesinin ihlal edildiği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaasının kendilerine tebliğ edilmemesi bakımından adil yargılamaya hakkını düzenleyen 6/1 maddesinin de çiğnendiği yönündeki her iki gerekçeyi de haklı buldu.

 
Soner Yalçın ve iki gazeteci tutuklandı

OdaTV internet sitesinin yöneticisi gazeteci Soner Yalçın, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve editör Ayhan Bozkurt, Ergenekon soruşturması kapsamında 14 Şubat'ta gözaltına alınmıştı. Sorgularının tamamlanmasının ardından mahkeme, "terör örgütüne üye olmak", "devletin güvenliğine ait gizli belgeleri temin etmek ve yayınlamak", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlamasıyla Yalçın, Pehlivan ve Terkoğlu'nun tutuklanmasına karar verdi. Gazeteciler Metris Cezaevi'ne gönderildi. Adliyeye sevk edilen editör Ayhan Bozkurt, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı.

Ergenekon Soruşturması'nı yürüten savcı Zekeriya Öz'ün talebiyle, 14 Şubat Pazartesi günü gazetecilerin bürosunda ve dört gazetecinin evinde Organize Suçlar Şubesi ve Bilişim Şube Müdürlüğü ekipleri arama yapmıştı. Aramalarda çok sayıda belgeye ve bilgisayara el konmuştu.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay bilemedi

Odatv bürosu çalışanlarının gözaltına alınmasını "anlamadığını" söyleyen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'ye İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtı ''Türkiye, basın özgürlüğü açısından Amerika'dan daha çok basın özgürlüğünün olduğu bir ülkedir. Bu yeni Basın Kanunu'nu çıkaran hükümet olarak, ben basından da sorumluydum. Türkiye'nin çok değerli bir Basın Kanunu var" oldu.

Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğündeki durum ise, hem raporlar hem de açılan davalara bakıldığında öyle olmadığını açıkça gösteriyor. Türkiye,Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 20 Ekim 2010'da yayımladığı 178 ülke içerisinde kendisine 138. sırada yer bulmuştu. ABD ise, bu sıralamada 20. sırada yer aldı. ABD'nin karnesi, Dünya Basın Özgürlüğü Sıralaması işgal ettiği veya askeri varlık gösterdiği ülkelerde basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin uygulamalarıyla kötüleşiyor. ABD, bu gibi ülkelerde bu standarda saygı bakımından 99. sırada yer aldı.

Üç gazeteci kitapları nedeniyle yargılanacak

"Ağa 01" kitabının yazarı Ali Dağlar, "Cüppeli Adalet" kitabının yazarı İlhan Taşçı ve "Postmodern Cihad" kitabının yazarı İsmail Saymaz hakkında "kamu görevlisine hakaret" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" iddialarıyla dava açıldı.

Erzurum Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davayla ilgili iddianamede, Erzurum Savcısı Osman Şanal'ın “Postmodern Cihad” kitabının kapağında resminin kullanıldığını, "soruşturmanın bir cemaat-tarikat hesaplaşması" sonucu yapıldığının" ve "cihad kastıyla hareket ettiğinin" belirtildiği, “Cübbeli Adalet” kitabında da "cihad kastıyla hareket ettiğinin iddia edildiği" ve “Ağa 01” kitabında ise "yanlı kasıtlı hareket ederek, tarikatçı olduğu izlenimi verdiği" gibi iddialar öne sürüldü.

Gazetecilerin yargılandığı davanın ilk duruşması 21 Nisan'da Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Hürriyet gazetesinden Dağlar, Cumhuriyet gazetesinden Taşçı ve Radikal gazetesinden Saymaz hakkında şikayetçi olan savcı Şanal, daha önce de Saymaz hakkında 7 bin TL'lik, Taşçı hakkında 15 bin TL'lik tazminat davası açmıştı.

Trabzon Başsavcılığı Dink soruşturmasını genişletiyor

Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı, 19 Ocak 2007'de gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili ihmallerden Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığı'ndaki bazı görevliler hakkında daha önce takipsizlik kararı verirken Rize Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda son olarak soruşturmanın genişletilmesine hükmetti. Bu durumda, tanık Emin Arslan'ın ifadesi ayrıntılı bir şekilde tespit edilecek, ifadede isimleri geçen Levent Yarımel ile eski Trabzon İl Emniyet müdürü Reşat Altay'ın ayrıntılı beyanları alınabilecek.

Başsavcılık, söz konusu işlemlerinin ardından, daha önce verdiği takipsizlik kararını kaldırıp kaldırılmayacağı yönünde karar vermesi için dosyayı yeniden Rize Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderecek.

Kabalcı Kitabevi, Metis ajandası sattığı için tehdit edildi

Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) mensubu bir grup Kabalcı Kitabevi’ni "Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı" başlıklı 2011 Metis Ajandası’nı satmaması için "uyardı". İnternette dolaşan bir videoda gençler kitabevi çalışanlarını tehdit erken görünüyor. Kitabevini basanlar, ajandanın Atatürk’e hakaret içerdiğini ve “PKK propagandası” olduğunu iddia ediyor.

Ajanda daha önce de Nezih Kitabevi tarafından “Atatürk’e hakaret içerdiği” iddiasıyla satıştan kaldırılmıştı.

Gazetecileri Koruma Komitesi 2010 Raporu'nu açıkladı

Basın özgürlüğü ve gazetecilerin haklarının korunması için çalışan New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), 2010 Basına Yönelik Saldırılar Raporu'nu açıkladı. Raporda Türkiye'de ifade özgürlüğüne yönelik engelleri nedeniyle eleştiriliyor. Raporda; gazetecilerin ulusal güvenlik, Kürt sorunu ve devlete karşı komplo iddialarını içeren konularda eleştirel haber ve yorum yayınlamaları halinde terörle mücadele ve benzeri yasalara dayanılarak yargılandıkları belirtildi.

CPJ'nin yönetim kurulu başkanı Joel Simon: "Türkiye bu anlamda eskiye göre büyük bir iyileşme gösterdi. Bugün Türkiye'de daha açık ve canlı bir basın var. Ancak son dönemde yaşanan gazeteci tutuklamaları son derece rahatsız edici ve kaygı verici. Türkiye'de basın özgürlüğü alanındaki kazanımların, saldırıya açık ve zayıf olduğunu görmek kaygı verici".

Vicdani retçi Aydemir’e yapılan işkence anlatıldı

Dini inancı nedeniyle vicdani ret hakkını kullandığı için tutuklanan vicdani retçi Enver Aydemir'in Maltepe Askeri Cezaevi'nde tutulduğu sırada gördüğü işkence hakkında açılan davaya, "asta müessir fiil" suçundan yargılanan cezaevi müdürü Mustafa Özmen bu sefer "hastalığını" mazeret göstererek katılmadı. Davanın ilk duruşmasında, Albay Özmen, kendini "Belki elim yüzüne kaymıştır" sözleriyle savunmuştu ve ikinci duruşmaya da mazeret gösterek katılmamıştı.

İstanbul Selimiye'deki 1. Ordu Askeri Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Aydemir ve avukatlarının yanı sıra, babası Ahmet Aydemir, Barış için Vicdani Ret Platformu ve Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) üyeleri katılarak destek verdi. Duruşmada, terhis olduğu için Çatalca'dan yollanan askerin ifadesinde, komutanın odasında Aydemir'in darp edildiği açık bir biçimde ifade edildi.

Duruşma diğer tanık ifadelerinin ulaşması için 4 Mayıs günü saat 10:30'a ertelendi.

Farklılıklara tahammülsüzlük yükselişte

Trabzon Merkez Kemerkaya Mahallesi'nde bulunan Santa Maria Kilisesi, 1,5 ay önce avlusunda bulunan tehdit notuyla gündeme geldi. Yaklaşık 1.5 ay önce kilisenin avlusuna “Kilisenin tepesindeki haçı ya siz indirin ya biz indireceğiz” yazan bir not bırakıldı. İddialara göre, yılbaşının ertesi günü Santa Maria Kilisesi'nin çatısındaki ışıklandırılmış hacın kaldırılmasını isteyen 5 kişilik grup kilisenin önüne giderek slogan attı. Grup, kilisenin bahçesine tehdit notuyla beraber bir de yabancı madde attı.  Kilise yetkililerinin avluya bırakılan tehdit notuyla ilgili bir şikayette bulunmadığı, ancak Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nün konu hakkında inceleme başlattığı öğrenildi. Kilisede görev yapan İtalyan rahip Andrea Santoro, 5 yıl önce ayin sırasında öldürülmüştü.

Karikatüre tepki

Mizahi karikatür dergisi Penguen'in 9 Şubat tarihli sayısında çıkan bir karikatürde yer alan bir yazı sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde hedef gösterilince, dergi açıklamada bulundu. Bahadır Baruter’in çizdiği karikatürün arka planında, ufak bir alanda, “Allah yok, din yalan” ibaresi yazılıydı. “Dine hakaret” tepkilerinin yükselmesi üzerine dergi bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada karikatürü “saygısızlık olarak görenlerden” özür dilendi. Ancak çizerin köşesinin kendi özgürlük alanı olduğu vurgulandı, "Tek bir karikatürü severiz, sevmeyiz ama genel olarak bu özgürlük alanını korumak önemli.” denildi.

Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

Sanık                                          : Ercan Atay

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Batman Sulh Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 22 Şubat 2011, saat: 09:00

Açıklama                                    : İlgili dava, "KCK yürütme konseyi başkanı Murat Karayılan: Gerillanın basmalı mayın kullanma yöntemi yoktur" başlıklı haberi nedeniyle Batman Gazetesi Yazı İşleri müdürü Ercan Atay hakkında açıldı.

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

• Güney Dergisi'nin 51. Sayısında yer alan "İnanılmaz Bir Direnişin 3 Günlük Hikayesi" ve "Hakim" başlıklı öykü ile çizilen karikatür nedeniyle derginin sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü Aziz Özer hakkında açılan davaya İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada savcı mahkumiyet yönünde görüş bildirince, Özer’in avukatı esas hakkında savunma yapmak için mahkemeden süre istedi. Duruşma 31 Mart 2011, saat:09:30’a ertelendi.
• Atılım gazetesi ve Sanat ve Hayat Dergisi'nin yayın komisyon başkanlığını yürüten Kutsiye Bozoklar'ın cenaze törenine katılanlar hakkında açılan davaya Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma 14 Nisan 2011, saat:10:00’a ertelendi.
• Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı hakkında 19 Aralık 2000 tarihinde yapılan Cezaevi Katliamlarının yıldönümünde yapmış olduğu basın açıklaması nedeniyle Ali Suat Ertosun'a hakaret ettiği gerekçesi ile açılan davaya Ankara 9 Sulh Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, dava konusu sözleri “ağır eleştiri” kapsamında değerlendirerek suç unsuru oluşmadığı gerekçesiyle Kozağaçlı hakkında beraat kararı verdi.