‘Barış Günü’ kutlanamadı!

 
1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle Kadıköy’de düzenlenen miting, polisle göstericiler arasında çatışmalara sahne oldu. Polis, Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldığı, PKK’yi öven pankartlar taşındığı gerekçesiyle grubun önünü Rıhtım Caddesi üzerinde kesti. Eylem komitesiyle yapılan görüşmelerden sonra polis barikatı kaldırıldı. Grup arama noktasına geldiğinde ise bir patlama sesi duyuldu. Ardından miting meydanı savaş alanına döndü. Polisle göstericiler arasında çıkan çatışmada polis gaz bombası, göstericiler de molotof kokteyli ve taş kullandı. Kadıköy Meydanı’ndaki birçok zabıta noktası, otobüs durakları, Haldun Taner Sahnesi ve çevredeki işyerleri zarar gördü. Altı polis yaralandı, sekizi tertip komitesinden 63 kişi gözaltına alındı.
 
Bursa’da gerginlik
 
Bursa'da, düzenlenen “Silahlar hemen sussun, barış hemen şimdi” yürüyüşünde de arbede yaşandı. BDP, ÖDP, Halk Evleri ve diğer sivil toplum kuruluşları üyelerinden oluşan yaklaşık 100 kişinin yürüyüşü 30 kişilik bir grup tarafından kesildi. İki grup arasında çıkan, taş ve sopaların kullanıldığı kavgaya polis müdahale etti. Polis, kavganın ardından yürüyüşe devam etmek isteyen eylemcileri biber gazı ve cop kullanarak dağıttı. BDP Bursa Eş Başkanı Ayla Yıldırım, parti binasında düzenlediği basın açıklamasında Saldırıların önceden örgütlenmiş, desteklenmiş olduğunu öne sürdü; Vali, Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

Azınlık mallarının iadesi için önemli adım

Azınlık vakıflarının    el konulmuş mülklerinin iade edilmesi için önemli bir adım atıldı. 2003 ve 2008’de yapılan düzenlemeler cemaat vakıflarının tartışmalı bazı mallarının iadesine imkan tanımıştı. 27 Ağustos günü Resmi Gazete’de yayınlanan “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ile bazı KHK’larda Değişiklik Kararnamesi” ise azınlık vakıflarının askıda olan tüm malları ile tarihi mezarlıkların da iade edilmesini ve üçüncü kişilere geçen mülkler için tazminat ödenmesini öngörüyor. Üçüncü şahıslara geçmiş olan taşınmazlar için ödenecek tazminatı Maliye Bakanlığı belirleyecek, Hazine ya da Vakıflar Genel Müdürlüğü ödeyecek. Vakıfların bir yıl içinde başvurması üzerine iade işlemleri yapılacak taşınmazlar arasında, Şişli Rum Mezarlığı, Yeniköy, Boyacıköy gibi önemli mezarlıklar dahil 50 civarında mezarlık, Karaköy'deki Galata Okulu, Kandilli'deki Musevi cemaatinin önemli arazileri, Gülbenkyan Selamet Hanı, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı'na ait taşınmazlar da bulunuyor.

Cezaevinde türkü söylemeye görüş yasağı!

 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Mart 2010'da konuşma yaptığı ‘Roman Açılımı’ toplantısında, “Parasız eğitim istiyoruz, alacağız” pankartı açtığı Berna Yılmaz'la birlikte tutuklanan Ferhat Tüzer'e altı ay açık görüş yasağı getirildi. Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, bayramda oğlunu ziyaret etmek için Kandıra 1 No'lu F Tipi Cezaevi'ne giden anne Hayat Tüzer, oğlunun türkü söyleyerek “Emre itaatsizlik” yaptığı gerekçesiyle kendisiyle görüştürülmediğini belirtti. Dört aydır hiçbir açık görüşe giremediğini söyleyen Hayat Tüzer oğlunun suç işlemediğini ifade etti. Hayat Tüzer Başbakan Erdoğan’a hitaben de şunları söyledi: “Kardeşim sen Başbakan'sın. Senden istemesin de gitsin Amerikan Başkanı'ndan mı istesin... Bizim Başbakanımızsın, tabii ki senden isteyecek.”

 
Tüzer ve Yılmaz’ın “DHKP/C terör örgütü üyesi olma” ve “terör örgütü propagandası yapma” suçlarından 15'er yıla kadar hapsi isteniyor. İki öğrenci savcının beraat istemine rağmen 17 aydır tutuklu bulunuyor.

E-muhtıra Genelkurmay sitesinden kaldırıldı

 
Genelkurmay Başkanlığı, e-muhtıra olarak da anılan 27 Nisan 2007 tarihli askeri duyurusunu internet sitesinden kaldırdı. Genelkurmay Başkanlığı www.tsk.tr adlı internet adresini sadece son yedi gün içinde yapılan açıklamaları kapsayacak şekilde güncelledi. Böylece tartışmalara konu olan e-muhtıra metni de siteden kaldırılmış oldu. Güncelleme kapsamında, terörle mücadeleyle ilgili açıklamalar da siteden çıkarıldı. Cumhurbaşkanı Gül gelişmeyi “İnanıyorum ki herkes zaten bunlardan bir pişmanlık duymuştur” sözleriyle değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan da Genelkurmay Başkanlığı’nı “olması gerekeni yerine getirdikleri için” kutladı.

AİHM: Askerde intihardan devlet de sorumlu

 
Askerliğini yaparken psikolojik rahatsızlıklar geçirmesine ve üç kez hastaneye kaldırılmasına rağmen askerliğine devam eden M.M., 15 Temmuz 2004'te askeri birliğinde asılmış halde bulunmuş; ailesi, olayın bir intihar olmadığı ve oğullarının birliğinde dövülerek öldürüldüğü iddiasıyla dosyayı AİHM'ye taşımıştı. AİHM, M.M. intihar etmiş olsa bile askeri görevlilerin bu tür bir risk karşısındaki sorumlulukları olduğuna dikkat çekti. AİHM, intihar etmeden önce üç kez hastaneye kaldırılan, psikolojik rahatsızlıklar geçiren, uyuşturucu ve alkol bağımlısı M.M.’ye askerlik yaptırılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğu hükmüne vardı. Kararda, askere alınan kişilerle ilgili gelişmelerin ve bu kişilerin yaşadıklarının takip edilmesi görevinin devlette olduğu belirtildi. AİHM, uyuşturucu ve alkol bağımlılığının yanında psikolojik sorunları olan M.M’ye ‘askerliğe elverişli’ raporu verilmesini ilgili askeri görevlilerin konuyla ilgili gerekli özeni göstermediği şeklinde değerlendirerek Türkiye’yi 18 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etti.

Gaz bombası BDP'li Ayhan'ı öldürdü

 
Aralarında BDP'li milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum örgütleri, barış anneleri inisiyatifi ve kadın derneklerinin de bulunduğu yaklaşık 1500 kişi askeri operasyonlara ve çatışmalara karşı Hakkari’nin Çukurca ilçesi ile Şırnak’ın Silopi ilçesinde toplanmak istedi. Şırnak ve Hakkari valilikleri ise toplanmak isteyen insanların geçişine izin vermedi. Çukurca'ya girmelerine izin verilmeyen grubun ilçeye 10 kilometre kala Narlı köyü yakınlarında oturma eylemi yapması üzerine güvenlik güçleri gruba gaz bombalarıyla müdahale etti. Bu esnada göğsüne aldığı gaz bombasıyla ağır yaralanan BDP Van İl Meclisi üyesi Yıldırım Ayhan kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Barış eylemine katılan Saatçioğlu PKK üyeliğinden tutuklandı!

 
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) üyesi Muhammed Cihad Saatçioğlu İstanbul Demokratik Kent Konseyi'nin askeri operasyonların durdurulması talebiyle 21 Ağustos günü Taksim’de yapmak istediği basın açıklamasına katılmıştı. Üç gün İstanbul Emniyeti Güvenlik Şube'de tutulan Saatçioğlu çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmıştı. Ancak Terörle Mücadele Şubesi ifadesini ‘yeterli’ görmeyerek Saatçioğlu’nu mahkeme çıkışında tekrar gözaltına aldı. DSİP üyesi Muhammed iki gün daha gözaltında tutulduktan sonra 28 Ağustos’ta çıkartıldığı mahkemede bu kez PKK'nin gençlik örgütü üyeliğinden tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi.

Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları

 
Davacı                                       : Dengir Mir Mehmet Fırat
Davalı                                        : Hacı Boğatekin
Mahkeme ve duruşma tarihi  : Gerger Asliye Hukuk Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 8 Eylül 2011, saat: 10:00
Açıklama                                  : Adalet ve Kalkınma Partisi Adana milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, ilgili tarihli Gerger Fırat gazetesinde yayınlanan "Aman Miro Aman Piro" başlıklı yazıda "kişilik haklarına saldırıda bulunduğu"nu ileri sürerek söz konusu davayı açtı.