Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Geçen haftanın düşünce özgürlüğü ihlalleri (21 Ocak 2011)



Toplam oy: 977

 

 

 

 

4 yıldır adalet yok

 

Hrant Dink, ölümünün 4. yılında öldürüldüğü yerde anıldı. Binlerce kişi Agos’un önünde bir araya geldi. Kalabalığın taşıdığı dövizlerde cinayet davasında 4 yıldır bir ilerleme olmadığı vurgulandı.

 

Agos’un önünde buluşan kalabalık, Dink’in vurulduğu saat 15.00’te saygı duruşunda bulundu. Dink’in “Su çatlağını bulur” konuşması hoparlörlerden dinletildi, vurulduğu yer karanfiller ve fotoğraflarıyla donatıldı. Rakel Dink kalabalığı pencereden selamladı, Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi de Agos'un balkonundan yaptığı konuşmasında “Bazı resmi kurum ve kişilerin çok örgütlü bir planla canından ettikleri Hrant Dink’in can hakkını biz buradan ailece savunabilir miyiz dersiniz?” dedi.  

 

Törene gelenler, “4 yıldır yürekleri yok”, “4 yıldır yüzleri yok”, “4 yıldır yargı yok”, “4 yıldır partisi var adalet yok” yazan dövizler taşıdı. “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeni’yiz”, “Hrant için, adalet için”, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant”, “Adalet yoksa barış da yok” sloganları atıldı.

 

 

 


 

 

 

 

 

KCK davasında Kürtçe konuşmaya yine izin yok

 

18 Ocak’ta görülen Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Türkiye Meclisi davasının 17. duruşmasında Kürtçe savunma talepleri yine reddedildi. Kürtçe konuşmak isteyen sanıklar susturuldu, "Sanıkların Kürtçe olduğunu düşündüğümüz dilde savunma yaptığı görülmüştür" denerek mikrofonlar kapatıldı. Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, "Bugünkü duruşmada da yeni bir şey olmadı. Mahkeme Başkanı 'Sanıklar Kürtçe olduğu tahmin edilen dilde konuştu' diyerek Kürtçe savunmaya izin vermedi" dedi. 

 

Duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, sanık avukatlarının bütün taleplerini reddetti. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi ve duruşmayı 28 Ocak tarihine erteledi.

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kürtçe savunma yapmak 'komik' bulundu

 

Ağrı'nın Patnos, Doğubayazıt ve Diyadin ilçeleri ile Van ve Muş'ta 13 Şubat 2010 tarihinde yapılan operasyonda yakalanan ve PKK'nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanan 20 kişinin Erzurum Özel Yetkili 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına devam edildi. 

 

Duruşmada Kürtçe konuşarak savunma yapmak isteyen sanıklara, mahkeme başkanı, "Aranızda belediye başkanı, gazeteci olanınız var. Türkçe'yi nasıl bilmezsiniz? Çok komik duruma düşüyorsunuz. Çok komiksiniz. Bu şekilde yüz yüzelik ilkesini çiğnemiş oluyorsunuz" diye konuştu. 

 

Avukatların savunmalarından sonra mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başbakan, Ahmet Altan'a dava açtı

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Taraf gazetesi ve yazarı Ahmet Altan’ın 'Erdoğan ve Kof Kabadayılık' başlıklı yazısında "kişilik haklarına saldırı" bulunduğunu iddia ederek 50 bin TL manevi tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde gazetenin 15 Ocak 2011 tarihli nüshasında yer alan köşe yazısında "Erdoğan'ın şahsiyet haklarına saldırı kastıyla fevkalade ağır hakaretlerde bulunulduğu" öne sürülüyor. Öte yandan Erdoğan'ın avukatları, Altan hakkında "hakaret" iddiasıyla suç duyurusunda da bulundu.

 

Dava konusu yazısında Altan şunları söyledi:“Bu mu senin adamlığın, bu mu senin delikanlılığın? Kavgaya girmek istiyorsan, kavga ettiğin adam kadar dürüst olacaksın, samimi olacaksın…”

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Başbakanı “ıslık”la protesto edenler aranıyor

 

Türk Telekom Arena stadyumunun açılışında Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ıslıkla protesto edildi. Bu protestonun ardından Erdoğan stadı terk etti. Galatasaray Başkanı Adnan Polat ise, protestocuların bir daha stada alınmayacağını söyledi: “Elimizdeki 200 kamera ve 40 tane de polis kamerasının görüntüleri incelenecek ve bu insanları bir daha bu statlara sokmayacağız.”

 

Yaşanan protesto ile ilgili Şişli Cumhuriyet Savcılığı’ndan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen talimat yazısı ile protestoyu başlatan kişilerin ya da grupların belirlenerek yakalanmaları istendi. Savcılıktan gelen emir üzerine harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri açılış sırasında çekilen görüntüleri incelemeye aldı.

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başbakanın tiyatroculara açtığı dava devam edecek

 

Üniversite öğrencilerinden oluşan Beyoğlu Kumpanya sanat topluluğu üyesi 16 kişi hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şikayetiyle açılan "hakaret" davasının ilk duruşması Çatalca Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Duruşmaya, aralarında sanatçı Pınar Sağ, çeşitli üniversitelerin tiyatro kulüpleri ve üniversite öğrencilerinin de bulunduğu yaklaşık 100 kişi katılarak destekte bulundu.

 

Duruşmada, olayla ilgili karakola ilk şikayeti yapan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ilçe başkanı Selim Güçbilmez tanık olarak yer aldı. Dava, sınavları nedeniyle duruşmaya gelemeyen sanık öğrenciler olması ve şikayete neden olan sözlerin görüntülerinin yer aldığı "CD"nin savcıya ulaşmaması nedeniyle ertelendi; bir sonraki duruşma 25 Mart'ta görülecek.

 

Ne olmuştu?

 

Çatalca Belediyesi tarafından 11-12 Temmuz 2010’da düzenlenen Erguvan Şenlikleri’nde sahne alan Beyoğlu Kumpanya, "Tayyip Blues" adını verdikleri şarkıyı söyledi. Şarkı sözlerinin arasında yer alan "İşportacısın Tayyip" bölümü nedeniyle oyuncular hakkında 2 yıla kadar hapis istemli "Başbakan’a hakaret" davası açıldı.

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Kantin boykotuna uzaklaştırma cezası verildi

 

İstanbul Sarıyer Behçet Kemal Çağlar Lisesi'nde kantin fiyatlarının yüksek olmasını protesto ederek boykot yapan lise öğrencilerine 3 günlük okuldan uzaklaştırma cezası verildi. Uzaklaştırma cezasının gerekçesi, basına açıklama yapmak ve canlı yayına katılmak olarak gösterildi. Öğrenciler boykot yaptıkları günlerde okula simit getirerek kendi aralarında dağıtmışlardı. Hatta bazı öğrenciler gözaltına alınmıştı ama sonunda kantin fiyatları düşürülmüştü.

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Nezih Kitap, Metis Ajandası'nı ilkelerine uygun bulmadı

 

 

 

Nezih Kitap, Metis Yayınları’nın çıkardığı ajandayı artık satmayacağını ve satılan ajandaların iade edilebileceğini duyurdu. Her sene bir temanın işlendiği Metis Ajandasının bu seneki teması “Irkçılık, Ayrımcılık ve Nefret Suçları” idi.

 

Metis Ajandası’nda konu hakkında ünlü insanların sözleri alıntılanıyor, işlenen nefret suçları hatırlatılıyor. Nezih Kitap ise ajandayı satmayacağını duyururken Atatürk ilkelerine bağlılığı vurguluyor. Duyuruda kararı müşterilerin şikayeti ve ajandanın içeriğini incelemeleri neticesinde aldıklarını ifade ediliyor.

 

 

 


 

 

 

 

Alevi derneklerinin basın açıklamasına soruşturma

 

Antalya’da Alevi Kültür Dernekleri Elmalı Tekke köyünde “Aşure Etkinlikleri” düzenledi. Etkinliği düzenleyen grup, Abdal Musal Türbesi'nin yakınlarında bir mermer ocağı açılmasına türbenin etkinliğini azaltacağı gerekçesiyle karşı çıktıklarını belirten bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına katılan 80 kişiye soruşturma açıldı. Bu kişiler arasında dokuz yaşında bir çocuk ve bir gazeteci de bulunuyor. 

 

 

 


 

 

 

 

 

Kürtçe tabelaya takipsizlik kararı

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır-Şanlıurfa karayolunda bazı yerleşim yerlerini gösterir yön ve isim levhalarında Türkçe yer adlarının altında parantez içerisinde Kürtçe isimlerin de yazılı olduğu, bunun da 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkındaki Kanun'a aykırı olduğu gerekçesiyle başlatılan soruşturmayı tamamladı. Savcılık, Kürtçe yön levhalarıyla ilgili yürüttüğü soruşturmada, belediye yetkilileri hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verdi. 

 

Savcılığın kararında, 1353 sayılı kanunun 1. maddesi'nde, “Şimdiye kadar Türkçe'yi yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine Latin esasından ve merbut (bağlı, bağlanmış) cetvelde şekilleri gösterilen harfler (Türk harfleri) unvan ve hukuki ile kabul edilmiştir” şeklindeki düzenlemenin yer aldığı kaydedildi. Kararda ayrıca, idari para cezası takdiri yönünden değerlendirilmek üzere, kararın bir örneğinin Diyarbakır Valiliğine gönderilmesi de istendi.

 

 


Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

 

Sanık        : Osman Baydemir

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Diyarbakır 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 25 Ocak 2011, saat: 09:00

Açıklama                                  :  İlgili dava Baydemir'in Diyarbakır'da yapılan basın açıklamasında söyledikleri nedeniyle açıldı.

 

Sanıklar        : Şebnem Korur Fincancı, Adnan Demir

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 25 Ocak 2011, saat: 11:55

Açıklama                                  :  Bu dava Şebnem Korur Fincancı'nın www.taraf.com adlı sitede ilgili tarihte yaptığı röportajında söyledikleri nedeniyle açıldı. Fincancı'nın röportajını sorumlu olduğu web sitesinde yayınlayan Adnan Demir'de ilgili davada yargılanmaktadır.

 

Sanık        : Aysel Tuğluk

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 27 Ocak 2011, saat: 09:00

Açıklama                                  :  Aysel Tuğluk hakkında Diyarbakır'daki bazı etkinliklerde yaptığı konuşmalar ile basında çıkan açıklamaları nedeniyle dava açıldı. Tuğluk'un toplam 70 yıl hapsi isteniyor.

 

Sanıklar        : Bianet (Bağımsız İletişim Ağı) adına Ertuğrul Kürkçü, Taylan Tanay

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 27 Ocak 2011, saat: 10:10

Açıklama                                  :  Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi ve eski Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, ilgili tarihte bianet'te çıkan "Ali Suat Ertosun'un Yeri HSYK Koltuğu Değil Sanık Sandalyesidir" başlıklı yazıda kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia ederek Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yetkilisi Tanay ve bianet sitesi koordinatörü Kürkçü hakkında tazminat davası açtı.

 

Sanıklar        : İsmail Saymaz, Hasan Çakkalkurt

Mahkeme ve duruşma tarihi  : İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 28 Ocak 2011, saat: 09:30

Açıklama                                  :  İlgili dava, gazeteci İsmail Saymaz'ın Radikal gazetesinde yaptığı "Ergenekon'da aşk oyunu"-" Ergenekon savcısı hakimi de dinledi" başlıklı haberi nedeniyle açıldı.

 


 

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

 

Ertuğrul Mavioğlu ve Ahmet Şık hakkında İthaki Yayınları'ndan iki cilt halinde çıkan “Kontrgerilla ve Ergenekon'u Anlama Kılavuzu" ve "Ergenekon'da Kim Kimdir?" kitapları nedeniyle açılan davaya Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, iddia makamı savcılığın dosyayı incelemesi için yargılamayı 14 Nisan 2011 saat 13.40'a erteledi.

 

Sizlerden alacağımız bilgiler ÇeTeLe ( http://www.antenna-tr.org/Sites.aspx?SiteID=14 )  tutmak ve Türkiye’deki ifade özgürlüğü pratiğini gözler önüne sermek için çok önemli. Bize ifade özgürlüğü davalarına ilişkin bilgi aktarımınızı bekliyoruz…

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.