Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Geçen haftanın düşünce özgürlüğü ihlalleri (28 Ekim 2011)



Toplam oy: 853

Zarakolu ve Ersanlı da gözaltında, medyada epremzedelere yönelik nefret suçu, 301 mahkum oldu, eşcinsel hakem tazminat istiyor...

 

 

Zarakolu ve Ersanlı da gözaltında


 
İstanbul'da Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) adı altında yapılan operasyonlar kapsamında İstanbul Ümraniye'de bulunan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Siyaset Akademisi, BDP İlçe binası, Hêvî Kültür Merkezi ve bazı evlere polisler tarafından baskın yapıldı. Gözaltına alınanlar arasında Anayasa Profesörü Büşra Ersanlı ile Türkiye Yayıncılar Birliği Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Yazar Ragıp Zarakolu da bulunuyor. BDP Parti Meclis üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı, Ak Parti ile BDP heyetlerinin yeni anayasa çalışmaları için yaptıkları görüşmede de yer almıştı.
 
 

 

 


 

 

 

 

Depremzedelere yönelik nefret suçu


 
Hakkari’de PKK saldırısında 24 askerin hayatını kaybetmesinin ardından meydana gelen Van depremi üzerine, sosyal medyada ve televizyon kanallarında yapılan yorumlarda Kürtlere yönelik nefret suçları işlendi. Sosyal medyada da nefret suçu niteliğindeki pek çok ileti yayınlandı (Twitter ve Facebook’tan derlenen bir seçki için tıklayınız). 


 
Habertürk spikeri depremi “Her ne kadar ülkenin doğusunda, Van’da olsa da acımız büyük” sözleriyle değerlendirdi. ATV’de yayınlanan Tatlı Sert programının sunucusu Müge Anlı ise şu sözleri sarf etti: “Herkes haddini bilecek. Yeri geldi mi taş atacaksın, kuş avlar gibi avlayacaksın sonra yardım isteyeceksin. O polisler hemen yardımına koştu oradakilerin. O taş atanların eli kırılsın”. bianet’e konuşan Cevat Beşi ve Fatih Mehmet Şahin bianet'e konuşarak Müge Anlı’ya dava açacaklarını belirtti.

 

 

 


 

 

 
 

301 mahkum oldu


 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Hrant Dink’i ve Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesini* konu alan makalesi nedeniyle 301. maddeden yargılanan tarihçi Prof. Dr. Taner Akçam'a  ilişkin kararını açıkladı. Mahkeme, TCK 301'de yapılan son değişikliklerin yeterli olmadığı, dava açılma riskinin devam ettiği sonucuna vardı. 301. maddenin Akçam gibi Ermeni sorunu konusunda araştırma yapanları “aşırı milliyetçi grupların hedefi” haline getirebileceğine işaret eden AİHM, bu madde temelinde açılacak ifade özgürlüğü davalarının Adalet Bakanlığı iznine bağlı olmasını da eleştirdi. AİHM, yasanın yorumunun hükümet veya politika değişiminden etkilenebileceğinin altını çizdi. Kararda, Bakanlığın dava taleplerini kabul ederken göz önünde bulundurduğu kriterlerin net olmadığı belirtildi; uygulamanın Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Beyannamesi'ne uygun olmadığı ifade edildi.


 
*TCK 301: Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 

 

 


 

 

 

Davacıydılar, mahkum oldular


 
Ankara Esat Karakolu'na bağlı polisler, Pembe Hayat Derneği üyesi Buse Kılıçkaya, Derya Tunç ve Naz Güdümlü’yü,  2010 Haziran’ında araçları içerisindeyken gözaltına almıştı. Polis şiddeti hakkında suç duyurusunda bulunan dernek üyelerine “polise görev yaptırmamak için direnme”, “hakaret” ve “kamu malına zarar verme” iddialarıyla dava açıldı. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada Buse Kılıçkaya “kamu malına zarar verme” suçundan beraat ederken, “polise görev yaptırmamak için direnme ve hakaret”ten beş ay hapis cezası aldı. Derya Tunç “polise görev yaptırmamak için direnme ve hakaret”ten altı ay, Naz Güdümlü de “polise görev yaptırmamak için direnme ve hakaretten” bir yıl hapis cezası aldı. Tunç ve Güdümlü’nün cezaları beş yıl ertelenirken Kılıçkaya'nın cezası ise ertelenmedi. Karara itiraz süresi yedi gün olarak açıklandı. bianet'e konuşan Kılıçkaya şunları söyledi:


 
“Aslında olay şöyle başladı. Polis keyfi uygulama yaptığı ve şiddet uyguladığı için biz polisten davacıydık. Polis bunu görünce onlar da davacı oldu. Bizimki reddedildi, onlarınki kabul edildi.”

 

 

 


 

 

 
 

Eşcinsel hakem tazminat istiyor


 
Eşcinsel kimliğini açıkladıktan bir süre sonra meslekten men edilen Halil İbrahim Dinçdağ'ın Federasyon aleyhine açtığı davanın 3. duruşması görüldü. Dinçdağ, kendisini mağdur ettiği gerekçesiyle Türkiye Futbol Federasyonu'ndan 110 bin TL tazminat ödemesini istedi. Futbol Federasyonu ise mahkemeye sunduğu yanıt dilekçesinde, davacı Dinçdağ'a, cinsel tercihi yüzünden değil, “performans yetersizliğinden” dolayı maç verilmediğini savundu.

 

 

 


 

 

 
 

ANF’ye girdiği için 5 yıl hapsi istendi


 
Batman'da geçtiğimiz yıl İhlas Haber Ajansı’nın internet sitesine girip burada yer alan haberleri izinsiz kullandığı iddia edilen Batman Doğuş Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Recep Okuyucu hakkındaki soruşturma tamamlandı. İddianamede, Okuyucu'nun çalıştığı Batman Doğuş Gazetesi'ndeki bilgisayarlarda yapılan incelemede çeşitli video klipleri ve müziklerin yanı sıra Fırat Haber Ajansı (ANF) sitesine girdiğinin tespit edildiği belirtildi. İddianamede, Okuyucu'nun bu sitelere girerek, “örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.

 

 

 


 

 

 
 

Haber ajansına baskı: Terörist de!


 
Bankalar ve piyasa oyuncuları PKK için ‘terörist’ demeyen Reuters Ajansı’na yorum ve söyleşi vermeme kararı aldı. PKK’lilere “isyancı” diyen Reuters, yayın politikası gereği hiçbir birey ya da grup için “terörist” tanımı kullanmıyor. Radikal gazetesinin haberine göre, Türkiye'de Merkez Bankası ihale bilgilerini piyasaya geçen, piyasaları takip eden yerli ve yabancı yatırımcıların en sık kullandığı haber ajansı olan Reuters'e yönelik boykota ciddi katılım var. Reuters'e yönelik olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da “Türkiye'deki PKK terör örgütünü bir milis olarak ilan etmesini kınıyorum ve lanetliyorum” demişti.

 

 

 


 

 


 

Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları


 
Sanık                               :                 Orhan Miroğlu, Leyla Zana, Tuncer Bakırhan, Sedat Yurttaş ve 30 kişi
Mahkeme ve duruşma tarihi :        Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi 1 Kasım 2011, Saat: 10:10
Açıklama                            :             İlgili dava, kapatılan Demokratik Toplum Parti (DTP)'nin yöneticisi ve üyesi olan 34 kişi hakkında kapatma davasına konu yapılan olaylar nedeniyle açıldı. Orhan Miroğlu ise söz konusu davada 2007 Newroz mitingi sırasında yaptığı konuşma nedeniyle yargılanıyor.

 

 

 


 

 

 
 

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

 
 
·         Mutlu Özay ve Melik Duvaklı’ya Zaman gazetesinde yayınlanan “Operasyonda Ergenekon izi” sebebiyle açılan dava Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gizliliği ihlal ve adli yargılamayı teşebbüs suçlarından yargılanan sanıklar beraat etti.
·         Melik Duvaklı ve Oğuz Selim Karahan’a Zaman gazetesinde yayınlanan “Gizli Tanık Munzur’a Ankara operasyonu” haberi sebebiyle açılan dava Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Neşren iftira ve kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçlarından yargılanan sanıklar beraat etti.
·         Aysel Tuğluk’a yaptığı 12 ayrı konuşma sebebiyle açılan dava Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 75 yıl hapsi istenen Tuğluk’un duruşması, ek savunma yapılması için 7 Aralık, saat 13:30’a ertelendi.
·         Ertuğrul Mavioğlu’na Murat Karayılan’la yapılan röportajın Radikal’de yayınlanması üzerine, “terör örgütü propagandası” yaptığı gerekçesiyle açılan dava Beşiktaş 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açıldı.
·         Rasime Şebnem Korur Fincancı’ya www.taraf.com adlı sitede yayınlanan röportajda söyledikleri, Adnan Demir’e de röportajı web sitesinde yayınladığı için açılan dava Kadıköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Fincancı’nın beraat ettiği diğer davanın dosyasının ve gazeteden röportajın tamamının istemiyle duruşma 25 Ocak, saat 11:20’ye ertelendi.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.