Biber gazı can aldı!

AK Parti’nin Hopa mitingi öncesinde, ilçe meydanının yakınında toplanan bir grup Hopalı, “Su haktır satılamaz” pankartı açtı; halay çekerek çeşitli sloganlar attı. Polis, gruba biber gazı sıkarak müdahale etti. Gazdan etkilenen emekli öğretmen Metin Lokumcu “biber gazının astım bronşitini tetiklemesi” sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti

Metin Lokumcu’nun ölümü üzerine İstanbul, Ankara ve pek çok şehirde protesto gösterileri düzenlendi. Ankara’da düzenlenen eylemde çok sayıda gösterici gözaltına alındı. ÖDP Parti Meclisi Üyesi Başaran Aksu Radikal gazetesine verdiği demeçte, polisin elinde 65 kişilik bir liste olduğunu, bunlardan 32’sinin içeride olduğunu, bir kısmının şehri terk ettiğini, bir kısmının da ormanlık köylere ve yaylalara çıktığını, bu kişilerin sayısının 100-200 civarında olduğunu ifade etti.

Polis eylemciden intikam aldı

Hopa'da çıkan olaylara yönelik Ankara'da gerçekleştirilen protestolar sırasında polis panzerinin üzerine çıkarken görüntülenen Halkevleri MYK üyesi Dilşat Aktaş uğradığı şiddetin neticesinde hastaneye kaldırıldı. Aktaş, sivil polislerin Kızılay civarında kendisine, “Gel bakalım buraya, o sen misin?” diye bağırdığını, 20 kadar polis tarafından dakikalarca dövüldüğünü ve vücudunun büyük bölümünde darp izleri olduğunu söyledi. Aktaş, vatandaşların kendisini polisin elinden güçlükle kurtardığını ve bir taksiye bindirerek SSK Dışkapı Hastanesi’ne götürdüklerini kaydetti. Aktaş ‘hayati tehlikesi ve felç riski’ bulunduğu için ameliyat edildi. Kalça kemiğinde kırıklar bulunan Aktaş’a, platin takıldı, 6 ay ‘iş göremez’ raporu verildi.

Erdoğan’a tazminat davası

CHP lideri Kılıçdaroğlu Hopa olayları üzerine “Rüzgar eken fırtına biçer” değerlendirmesini yapmış; bu sözlere Başbakan Erdoğan “Ben bu kadar edepsiz, bu kadar ahlaksız, bu kadar alçak değilim” şeklinde karşılık vermişti. Kılıçdaroğlu ‘kişilik haklarına saldırıda bulunduğu’ gerekçesiyle, Başbakan Erdoğan hakkında, 50 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

Albay Öz ile Yüzbaşı Yıldız'a hapis cezası

Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi Hrant Dink'in öldürülmesi öncesi gerekli tedbirleri almadıkları için İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ile Yüzbaşı Metin Yıldız'a görevlerini ihmal ettikleri gerekçesiyle altışar ay hapis cezası verdi. Uzman Jandarma Kıdemli Çavuş Veysel Şahin ve Jandarma Başçavuş Okan Şimşek, jandarma görevlileri Hüseyin Yılmaz ve Hacı Ömer Ünaldı ise dörder ay ceza aldı. Kararı ertelemeyen mahkeme hükmün açıklanmasının geciktirilmemesine karar verdi. Karar üst mahkemede onanırsa, sanıklar cezanın üçte ikisini yatacaklar.

bianet’in haberine göre Dink ailesi avukatı Cem Halavurt karar hakkında şu yorumu yaptı: “Biz kasıt diyorduk ama görevde ihmalden yargılandılar. Bu ceza, sulh ceza mahkemesinin verebileceği en üst ceza. Keşke ağır cezada yargılansalardı. Ama yine de karardan memnunuz. Çünkü bu karar kamu görevlilerinin Hrant Dink cinayetinden sorumlu olduklarının kanıtıdır.”

Pınar Selek için tutuklama istemi

Savcı, Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamayla ilgili yargılanan sosyolog Pınar Selek’in, mahkemenin beraat kararına rağmen yeniden tutuklanmasını istedi. Bilirkişi raporunda patlamanın bombadan kaynaklanmadığı, gaz sızıntısından kaynaklanmış olabileceği belirtiliyordu. Selek, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde iki kez beraat etmiş, ancak Yargıtay mahkemenin kararını iki kere bozmuştu. Buna rağmen mahkeme kararında direnerek üçüncü kez Selek’in beraatine karar vermişti. Ancak duruşma savcısı bu karara tekrar itiraz etti; Selek hakkında tutuklama kararı istedi. Son kararı Yargıtay Ceza Kurulu gelen kararını verecek.

Türkiye’de ve yurtdışında Pınar Selek’e destek olduklarını açıklayan pek çok ismin arasında Alman PEN Onursal Başkanı yazar Günter Grass da bulunuyor. Grass, Selek’in azınlıkların hakları için giriştiği cesur çalışmalar yüzünden 12 yıldır yargılandığını belirtmiş, bu durumu bir skandal olarak değerlendirmişti.

Kenan Evren ifadeye çağrıldı!

12 Eylül 2010 tarihli referandumda Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılmasının ardından darbecilerin yargı önüne çıkarılması için çok sayıda suç duyurusu yapılmıştı. Soruşturmayı devralan Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekili Hüseyin Görüşen, dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya ifade vermeleri için Ankara Adliyesi'ne çağırdı. Soruşturmayı gizli yürütme kararı alan savcı, Evren ve Şahinkaya'ya 12 Eylül döneminde yaşanan işkenceler için emir verip vermediğini soracak. İfade için çağrılan Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Nejat Tümer ise aynı günlerde hayatını kaybetti.

Bir davadan beraat etti diğerleri sürüyor

‘Ergenekon’ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan gazeteci Nedim Şener, 30 Eylül 2010 tarihli Milliyet gazetesinde yayımlanan “Kimlikler Görev Gereğiydi” başlıklı haber nedeniyle,‘gizliliği ihlal’ ve ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ ettiği gerekçeleriyle açılan davada beraat etti.  Eski emniyet müdürü Hanefi Avcı'ya ilişkin haberi sebebiyle yargılanan Şener’in davası Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Şener savunmasında kendisini şöyle savunmuştu: “Bir gazeteci olarak gerçeğin ortaya çıkarılması suretiyle adaletin sağlanmasını hedeflediğim için bu hususu suça konu yazıda kaleme aldım. Yazıda tek amacım ve hedefim buydu”

Davanın sonuçlanmasıyla beraber Şener’in yargılandığı dava sayısı dokuza düştü.

Bülent Arınç’tan Kaos GL’ye: Garip insanlar

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ümit Boyner’in yeni filtre sistemini eleştirmesi üzerine “Sayın Boyner ya da böyle düşünenler iktidara gelirse porno siteleri ya da diğer konularda istediklerini serbest bırakabilirler.” demişti. NTV'de yayınlanan bir programda internet yasakları üzerine Arınç ve Ümit Boyner arasında yaşanan tartışma gündeme geldi. Arınç şunları söyledi:

“15-20 kişi İstanbul'da miting yaptı, 'Pornoma karışma' diye pankart taşıdılar.’Pornoma karışma’ diyen, affedersiniz, parmak işaretini afişlerine taşıyan bu garip insanların safında olmamalı… GL Kaos diye insanlar bunu yapacaktır. Toplumda böyle insanlar da olacaktır. Ama 72 milyonun düşüncesi böyledir diye kabul edemeyiz. Allah akıl fikir versin... Önce bana. Başkaları üstüne alınmasın”

 Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları

Davacı                                         : Osman Şanal

Davalı                                         : İsmail Saymaz

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 8 Haziran 2011 Saat: 10:40

 Açıklama                            : Özel yetkileri kaldırıldıktan sonra 'Basın Savcısı' olarak atanan Erzurum Savcısı Osman Şanal, yazdığı "Postmodern Cihad" kitabında kendisini "Postmodern yanlısı" gösterdiğini ileri sürdüğü Gazeteci İsmail Saymaz hakkında 7 bin TL'lik manevi tazminat davası açtı. Saymaz, TMK 24 ve Basın Kanunu 49. maddeden yargılanıyor.

Sanık                               : Rasime Şebnem Korur, Barış Yarkadaş

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 9 Haziran 2011 Saat: 13:30

 Açıklama                            : Bu dava Şebnem Korur Fincancı'nın www.gercekgundem.com adlı sitede ilgili tarihte yaptığı röportajında söyledikleri nedeniyle Nur Birgen’in şikayetiyle açıldı. Fincancı'nın röportajını incelemeden yayınlayan web sitesinin sahibi Barış Yarkadaş'da suça iştirak ettiği için ilgili davada yargılanmaktadır. Sanıklar TCK 125. maddeden yargılanıyorlar.

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

·          20 Ocak 2007´de Hrant Dink´in öldürülmesini protesto etmek için Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan yaklaşık 800 kişiye konuşan ve "Bu ülkede Ermeni soykırımı olmuştur" diyen yazar Temel Demirer hakkında, Ankara Emniyet Güvenlik Şube Müdürlüğü´nün suç duyurusunun ardından dava açıldı. Demirer, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği ve Türkiye Cumhuriyeti’ni alenen aşağıladığı iddiasıyla TCK 216, ve TCK 301. maddelerden yargılanıyor. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Temel Demirer’in davası İdare Mahkemesi’nin kararı beklendiği için 14 Eylül saat 09:00’da görülecek duruşmaya ertelendi.