Dink ailesi adalet istiyor

Hrant Dink’in ailesi Dışişleri, İçişleri ve Adalet bakanlıklarına mektup gönderdi. Aile AİHM kararının gereğinin yerine getirilmesini bekliyor.

Mektupta AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'in AİHM kararının yerine getirileceği sözü hatırlatılıyor. Aile bu sözün sadece tazminat miktarı ile ölçülemeyeceğini ifade ediyor. Mektupta, AİHM kararında belirtilen sorunlu alanların üstüne gidilmesi isteniyor. Aile, bilgisine sahip oldukları cinayete karşı koruyucu önlem almayan tüm sorumlulara cezai yaptırım uygulamasını ve bu kişilerin sanıklarla ilişkilerin araştırılmasını talep ediyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dink cinayeti davasıyla ilgili Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) devreye soktu. Gül, Dink dosyasında kamu makamlarının sorumluluğunun tespit edilmesi için DDK'ya talimat verdi.

İşlemin amacı, Dink Ailesi ve diğer ilgili tarafların katkılarının da alınarak, yeni bilgi veya belgeye ulaşılabilmesi amacıyla olay öncesi ve sonrasında yürütülen idari tasarruf ve işlemlerin hukuka uygunluğu ile doğruluk ve yeterliliğinin araştırılması ve incelenmesi olacak. Diğer bir amaç da, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da eleştirilen, kamu görevlilerinin yargılanması ile ilgili iç hukuk düzenlemelerinin geliştirilmesi amacıyla konu ile ilgili mevzuatın genel bir değerlendirilmesinin yapılması" olacak.

Kürtçe konuşturulmayan KCK sanıkları mahkemede sustu

Diyarbakır'da görülen KCK davasında anadilinde savunma hakkı tanınmayan sanıklar 1 Şubat tarihli duruşmaya zorla getirildi. Sanıkların kimlik tespitinde sorulara cevap vermemesi üzerine mahkeme durumu kayda geçirdi. Dava 19 Nisan'a ertelendi.

Mahkeme bundan sonra duruşmalarda sanıkları grup grup yargılamaya karar verirken kaçma şüphesi ve delillerin karartılması olasılığını gerekçe göstererek sanıkların tutukluluğunun sürmesine karar verdi. Sanık avukatlarıysa reddi hakim talebinde bulundu. Talebi üst mahkeme görüşecek.

Duruşmaya 104 tutuklu sanıktan 15'i raporlu olduğu için katılmadı. Sanıklar geçen duruşmada da Kürtçe savunmaya izin verilmemesi üzerine duruşmalara katılmama kararı almıştı.

Meclis’te Kürtçe yasama dokunulmazlığı kapsamında

Kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP)’nin eski vekili Ahmet Türk partisinin TBMM’deki grup toplantısının bir

bölümünde Kürtçe konuşmuştu. Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ''Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet ettiği'' iddiasıyla yargılanan Türk'e ''ceza verilmesine yer olmadığına'' karar verdi.

Erdal Güler’e 6 ay hapis cezası verildi

PKK ve Maoist Komünist Partisi gibi örgütler hakkında övücü yayınlar yaptığı iddiasıyla üç yıldır hapiste tutulmasının ardından hatalı tebligat yapıldığının fark edilmesiyle 2010 yılının Ekim ayında tahliye edilen Devrimci Demokrasi gazetesi sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü Erdal Güler altı ay hapis cezasına çarptırıldı.

Derginin Mart 2004'te yayınlanan 37. sayısında MKP propagandası yaptığı iddiasıyla yargılanan Güler hakkında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Terörle Mücadele Yasası’nın 7. maddesinden 1 yıl hapis cezası ve 440 lira adli para cezası verildi. Güler'in cezası 6 ay hapis ve 366 lira adli para cezasına indirilirken, avukatı temyize gideceklerini açıkladı.

Aynı gün aynı mahkemede görülen diğer bir davada ise, yine "örgüt propagandası yapmak" ile suçlanan Güler'e savunmasını hazırlaması için süre verildi ve dava 19 Nisan gününe ertelendi.

Erdoğan blog yazarına dava açtı

“Beyn.org” adlı blog sayfasında çeşitli yazılar kaleme alan üniversite öğrencisi Barış Ünver referandum sürecinde AKP ve açılımı eleştiren bir yazı kaleme aldı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın meydanlarda söylediği “CHP, MHP terör örgütüyle ruh üçüzü oldu” sözlerine atıfta bulunan Ünver, Abdullah Öcalan’ın devlet ile olan temasının da değerlendirildiği yazıda, “Erdoğan da Öcalan ile ruh ikizi oldu” dedi. 

Bu yazı üzerine Erdoğan, Ünver hakkında suç duyurusunda bulundu. Erdoğan suç duyurusunda, “kişilik haklarına saldırı kastıyla fevkalade ağır, katlanılması ve tahammülü gayri kabil hakaretlerde bulunulduğunu” iddia etti. Suç duyurusu üzerine Ünver hakkında, 2 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

Yargıyı eleştiren yargılanıyor

Vakit gazetesinde çeşitli yargı kararları ile ilgili eleştirileri yayınlanan Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) genel başkanı Rıdvan Kaya ile gazetenin yazı işleri sorumlusu Ahmet Can Karahasanoğlu ile Kenan Kıran'ın "kamu görevlilerine hakaret, hedef gösterme ve adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlamaları ile yargılanmalarına başlandı.

"Ergenekon" sanığı Mehmet Haberal'ı tahliye etmedikleri için hakimlerin tazminata mahkum edilmesi, İlhan Cihaner'in tahliyesi ve 14 Balyoz sanığının serbest bırakılmasıyla ilgili yayınlar nedeniyle Kaya ve gazete yetkilileri yargılanıyor.

Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlayan davanın bir sonraki duruşması 23 Mayıs'ta görülecek.

Zaman gazetesi muhabiri Büşra Erdal yargılanıyor

"Ergenekon" ve "Balyoz" soruşturmasıyla ilgili çeşitli kararları haberleştiren Zaman gazetesi muhabiri Büşra Erdal, Ankara muhabiri Metin Arslan ve sorumlu yazı işleri müdür Hayri Beşer'in yargılanmasına devam edildi.

Davanın İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini belirten Erdal, lehine olan delillerin toplanması yoluna gidilmediğine dikkat çekerek ilgili isimlerin "hangi terör örgütüne hedef gösterdiğinin" belli olmadığını söyledi. Erdal'ın ilgili "terör örgütü"nün hangisi olduğunun savcılıktan sorulması talebi mahkemece reddedildi. Mahkeme davayı 1 Nisan günü saat 9.15'te görülmek üzere erteledi.

Dersim 38 belgeselinin sansürüne tepki

Bianet yazarı Av. Fikret İlkiz, 24 Ocak 2010 tarihinde T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı adına kaleme alınmış kendisine ulaştırılan bir mektup yayınladı. Bakanlık adına Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik imzasıyla yapılan açıklama Çayan Demirel'in “Dersim 38” adlı filminin yasaklanmasını savunuyordu.

Altyazı Aylık Sinema Dergisi, Documentarist - İstanbul Belgesel Günleri, Sine-Sen Sinema Emekçileri Sendikası, Uluslararası İsçi Filmleri Festivali, Yeni Film Dergisi ve Yeni Sinema Hareketi bu tür sansürcü girişimleri kınadıklarını ve sürecin takipçisi olacaklarını bir basın açıklamasıyla duyurdu.

Daha önce Denetleme ve Sınıflandırma Kurulu tarafından dağıtım yasağı getirilen “Dersim 38” belgeseliyle ilgili olarak yönetmen ve yapımcı, kararın iptali için mahkemeye başvurarak davayı kazandığı halde; Kültür ve Turizm Bakanlığı kararı Danıştay'a götürmüştü.

İnsanlık Anıtı'nın yıkım kararı Kars Valisi'nin onayını bekliyor

Yaklaşık 5 yıldan bu yana bitirilemeyen İnsanlık Anıtı için Kars Belediye Meclisi, 1 Şubat günü yaptığı toplantıda, Başbakan Erdoğan’ın isteğini yerine getirerek 4’e karşı 19 oyla anıtın ‘kaldırılması’ kararını verdi. Belediye Meclisi’nden çıkan karar 3 Şubat günü Kars Valiliğine gönderildi. Meclis kararı, valilik tarafından incelenerek onaylanmasından sonra yürürlüğe girecek.

Türkiye AİHM’de mahkum

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Halkın Demokrasi Partisi'nin (HADEP) Hakkari Gençlik Kolları yetkilisi Faruk Temel'i ABD'nin Irak'a müdahalesini ve PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi kınadığı için mahkum edilmesinde Türkiye'yi haksız buldu. AİHM, kararında, Türkiye'nin hem ifade özgürlüğünü güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi hem de soruşturma aşamasında avukat desteğinden mahrum bırakıldığı gerekçesiyle adil yargılama hakkını düzenleyen 6. maddesinin ihlal edildiğine hükmetti. Türkiye, Temel'e 16 bin avro (yaklaşık 32 bin TL) manevi tazminat ödeyecek.

AiHM: Desde'nin işkence şikayeti araştırılmadı

Ayrıca AİHM, Almanya vatandaşı Mehmet Desde'ye, Temmuz 2002'de Türkiye'ye giriş yaptığında gözaltında işkence gördüğü yönündeki iddiayı araştırmadığı ve gereğini yapmadığı gerekçesiyle de Türkiye'yi mahkeme gideri dahil 21 bin avro (yaklaşık 42 bin TL) manevi tazminat ödemeye mahkum etti.

Türkiye'ye geldiğinde İzmir Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgulandıktan sonra "Bolşevik Parti Kuzey Kürdistan/Türkiye örgüt üyeliği" iddiasıyla yargılanan ve mahkum edilip tutuklanan Desde, 7 Ekim 2008'de Tire Cezaevi'nden tahliye edilmişti. Desde, gözaltında işkence gördüğünü savunmuş ancak şikayet ettiği polislerle ilgili etkili işlem yapılmamıştı.

Ayrımcılık Kanunu tasarısında ayrımcılık!

Ayrımcılığı suç olarak tanımlayan ve yaptırıma bağlayan “Ayrımcılık Kanunu Tasarısı”, hükümet tarafından meclise yollanırken ilk darbeyi yedi. “Cinsel Kimlik” ibaresi, taslağın girişindeki tanımlar arasından çıkarıldı. Ayrıca oluşturulacak “Eşitlik Kurulu”nun yapısı da değiştirilerek “Devlet ağılıklı” bir hale getirildi. Oysa bu tür ulusal kurumlarda uyulması gereken Paris Kriterleri çok net ve kurulların “sivil toplum” ağırlıklı olmasını, devletin ancak gözlemci olarak katılmasını öngörüyor.

Tasarının ve Paris Kriterleri’nin tam metnine ulaşmak için;

http://www.antenna-tr.org/sites.aspx?SiteID=21&mod=news&ID=2357

Bu haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

Davacı                                       : Dengir Mir Mehmet Fırat

Davalı                                        : Hacı Boğatekin

Mahkeme ve duruşma tarihi  : Gerger (Adıyaman) Asliye Hukuk Mahkemesi, Duruşma Tarihi: 10 Şubat 2011, saat: 10:00

Açıklama                                  : Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Adana milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, ilgili tarihli Gerger Fırat gazetesinde yayınlanan "Aman Miro Aman Piro" başlıklı yazıda "kişilik haklarına saldırıda bulunduğu"nu ileri sürerek söz konusu davayı açtı.

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

Kapatılan Demokratik Toplum Parti (DTP)'nin yöneticisi ve üyesi olan 34 kişi hakkında kapatma davasına konu yapılan olaylar nedeniyle açılan davaya Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma 5 Nisan 2011, saat:10:00’a ertelendi.

Özel yetkileri kaldırıldıktan sonra 'Basın Savcısı' olarak atanan Erzurum Savcısı Osman Şanal, yazdığı "Postmodern Cihad" kitabında kendisini "Postmodernizm yanlısı" gösterdiğini ileri sürdüğü İsmail Saymaz hakkında açtığı tazminat davası Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma 14 Mart 2011, saat:11:15’e ertelendi.

Oyun yönetmeni ve oyuncu Haldun Açıksözlü hakkında "Laz Marks" oyununun Rize'deki gösteriminden sonra, oyunda yer alan fıkra nedeniyle "Başbakana hakaret" iddiasıyla açılan davaya Rize 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma bilgisi avukata ulaşılamadığı için öğrenilemedi.