Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Günlük: Kimisi için gereklilik, kimisi için bir nevi sanat



Toplam oy: 471

Pek çok yazarın günlük yazmaya önem verdiğini, yıllarca günlerini defterlere aktardıklarını biliyoruz. Kimileri için bu, yaratıcılıklarını tetikleyen bir gereklilik, kimisi için kendini tanımanın bir yolu, kimisi içinse bir nevi sanattı. Günlük tutmanın önemine dair, yazarlardan incilere yer verirken, biz de size soruyoruz: Hala günlük tutuyor musunuz?

 

 

 

 

 

 

 

 

Virginia Woolf

 

“Günlüğümü çıkardım ve okudum, birinin kendi yaşadıklarını yazdıktan çok sonra okuması, bir nevi suçluluk duygusu yaratıyor. Çalakalem ve gelişigüzel yazılmış olması, yazım kurallarının hiça sayıldığı yerler, değiştirilmiş kelimeler... Bunların hepsi  beni üzüyor biraz. Yazdıklarımı okurken, o kişiye karşı “Daha iyi yazabilirmiş.” diye düşünüyorum. Ancak bazen de “O kadar umursamazca yazılmış ki belli bir gücü var.” diyorum, hakkını teslim etmem gerekirse. Sonuç olarak, kendi kendime tuttuğum bir günce, bana yazma pratiği kazandırıyor. Bağlarımı çözebiliyorum.Hataları ve tökezlemeleri boşver, kalemini mürekkebe dokundurduğun gibi yaz, durmaksızın. Çayımı içtikten sonra yarım saatimi ayırdığım bu uğraşın, son bir senede bana bir şeyler kattığını düşünüyorum.”

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

Joan Didion

 

 

 

“Neden oturup, yazdım bunları? Hatırlamak için elbette, ama tam olarak neyi hatırlamak istiyordum? Bunlardan kaçı gerçekten yaşandı? Hiçbiri mi? Neden bir defter tutuyorum ki? Bu kadar çok soruyla kendimizi kandırabiliriz aslında. Oturup olan biteni yazma ihtiyacı bir dürtüdür ve bu dürtüye sahip olmayanlara oturup kendinizi anlatmanız oldukça zordur. Ve her dürtü gibi, insan bunu diğerlerine açıklamaya ve haklı göstermeye çalışır. Ben beş yaşımdan itibaren defterime bir şey ler yazma ihityacından hiç kopamamış olsam da, kendi kızımda bunu görmüyorum. O, mutlu ve hayatın sunduklarını kabul edebilen bir çocuk, uykuya dalmaktan ve sabahları gözünü açmaktan korkmuyor. Günlük tutanlar ise farklı bir tür bence, daha yalnız  ve bir şeyleri düzenleme konusunda daha çok çaba harcayan insanlar. Doğum anında bir şeyler kaybettikleri içlerine doğanlar belki de.”

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

Franz Kafka

 

 

 

“Günlük tutmanın, yaşadığımız üzüntüler ve hayatımızda gerçekleşen değişimlere karşı takındığımız tutumu daha dışarıdan gözlemleyebilmemize yaradığını düşünüyorum. İnandığımız, tahmin ettiğimiz ve hiç sorgulamaksızın kabullendiğimiz pek çok şeyin aslında ne kadar katlanılmaz olduğunu, günlüğümüzü yeniden okurken anlayabiliriz. Geçmişteki “biz”e bakıp, onu anlayabildiğimiz ölçüde bilgilenir ve deneyimli hale geliriz.”

 

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Anais Nin

 

 

 

 

“Günlük benim keyfim, esrarım adeta. Benim uyuşturucum ve kötü alışkanlığım. Bir roman yazmaktansa, bu defter ve kalemle yatağıma uzanıyorum ve hayal kuruyorum, ışığın kırılmaları arasında bundan zevk alıyorum. Hayatımı, hayallerimin içinde rahatlatmalıyım. Çünkü hayal, benim tek yaşantım. Günlük yazmak bana, duygusal kriz anlarında insanların kendilerini, gerçek benliklerini en çıplak haliyle ortaya çıkardıklarını gösterdi. Bu anları ayıklamayı öğrendim çünkü bunlar, gerçeğin açığa çıktığı anlardı.”

 

 

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

Jonathan Franzen

 

 

 

“Günlük tutmaya başladığımda anladım ki, bazı şeylerden utanç duymak için, bir gün önce yazdıklarınızı açıp okumanız yeterliymiş. Eksikliklerimin, çocukluk ettiğim şeylerin, sahtekarlıklarımın hepsi bir ayna gibi yüzüme tutuluyor.Yazdıklarımı okumak hayatımı değiştirmek için delicesine bir istek duymama sebep oluyor, daha az aptallaşmak istiyorum.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

(Manşette kullanılan resim Henriette Browne'a aittir.)

 

 

 

 

 

 

 

 

DDD

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.