Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (03.01.2011)



Toplam oy: 779

2010 tahliye oldu

31 Aralık 2009 gecesi saat 23.59’da Türkiye’ye bacadan girmeye çalışırken yakalanan ve bir yıl hapis cezasına çarptırılan 2010, cezasını tamamlayarak tahliye oldu.

1 Ocak sabahı tahliye edilen 2010, yaptığından pişman olduğunu, bir daha asla böyle bir şey yapmayacağını, tövbe ettiğini açıkladı.  2010’un bu bir yıl boyunca hayli yaşlandığı, saçının sakalının ağardığı gözlendi.

Öte yandan, 2011 adlı küçük bir çocuk aynı suçu işlemeye teşebbüs ederken suçüstü yakalanarak gözaltına alındı ve ertesi gün çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Onun da aynı cezaya çarptırılması bekleniyor.

 



2011’i karşılarken…

2010’u “iki dil” ve “demokratik özerklik” tartışmalarıyla bitirirken, yasaklar ve sansür bu yılda ara vermeden devam etti. 43 gazeteci yeni yılı cezaevinde karşılarken, sadece 9 ayda 197’si gazeteci 655 kişi düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında yargılandı, 12 gazete ve dergi kapatıldı, binlerce internet sitesi sansürlendi.

Basına yönelik verilen yargılamalarda rekor ceza Azadiya Welat Gazetesi’ne verildi. Yazı İşleri Müdürü Vedat Kurşun’a 166 yıl 6 ay, yine gazetenin eski yazı işleri müdürü Emine Demir’e de 138 yıl hapis cezası verildi. Düşünce ve ifade özgürlüğünü ihlalden Türkiye’nin yıl içinde aldığı en ağır mahkumiyet ise Hrant Dink Davası oldu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Hrant Dink cinayeti davasında ifade özgürlüğü ve yaşam hakkını ihlal etmekten Türkiye’yi 133 bin 595 euro manevi tazminat ödemeye mahkum etti.

2010 yılında tutuklu gazetecilerin sayısı da eksilmedi. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’na göre 10’u yazı işleri müdürü en az 43 gazeteci 2011 yılını cezaevinde karşılıyor.

2010, internet sansürü açısından da iyileşmelerin yaşanmadığı bir yıl oldu. İnternet Yayıncıları Derneği (İYAD) 7 bin internet sitesinin yasaklı olduğunu belirtirken, aralarında Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF)’nün de olduğu diğer bazı kurumlar ise 5 bini aşkın siteye halen erişim sağlanamadığını belirtiyor. Dünyanın en büyük paylaşım sitesi Youtube üç yılın sonunda özgürlüğüne kavuştu. Kürt ve muhalif internet sitelerinin yanı sıra arama devi Google, müzik dinleme sitesi Fizy ve video paylaşım sitesi Vimeo da yasaklarla karşılaştı.

Türkiye, RSF’nin 20 Ekim 2010’da yayınladığı dünya basın özgürlüğü sıralamasında 178 ülke arasında 138. sırada yer aldı. Ayrıca yine örgütün Mart ayında yayınladığı “internet düşmanları” raporunda “gözetim altındaki ülkeler” listesinde bulunuyor.

Yıl boyunca bütün bu yasakların, ifade özgürlüğünün önüne konulan engellerin ve nadiren de olsa olumlu gelişmelerin, hatta zaman zaman ülke gündeminde olup bitenlerin haftalık özetini gözler önüne sermeye çalıştık. Ancak elbette bunlar medyada haber olabilen konulara ilişkindi. Biliyoruz ki daha niceleri var…

Gene de iyi şeyler dileyelim, iyi şeyler umalım 2011’den…

 



Düşün, düşün...   
Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni (Sayı 53/10, 31 Aralık 2010)


 
MGK ve Başbakan 'iki dil ve özerklik'le ilgili açıklama yaptı

2011 Yılı Bütçesi’nin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinin kapanış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, ‘iki dilli hayat’ ve ‘demokratik özerklik’ taleplerine yönelik açıklamalar yaptı. Erdoğan, “… Türkiye Cumhuriyeti tek millet, tek bayrak, tek devlettir. Resmi dili Türkçe’dir. Ortak dil Türkçe’dir, bu gerçeği değiştirmeye yönelik hiçbir girişim kabul edilemez…” dedi. Erdoğan, “Demokratik Özerklik” tartışmalarını da “çirkin bir tezgah” ifadeleriyle niteledi. Bu tartışmaların seçim öncesi kaos oluşturmayı amaçladığını savundu.

Demokratik özerklik ve iki dil tartışmalarının yapıldığı bir döneme denk gelen yılın son MGK’sı (Milli Güvenlik Kurulu) yaklaşık 6 saat sürdü. Toplantının ardından yayımlanan bildiride, "Toplantıda, ’Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet’ anlayışını ve önde gelen ortak paydalarımızdan birini teşkil eden Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dilinin Türkçe olduğu gerçeğini değiştirmeye yönelik hiçbir girişimin kabul edilmeyeceğinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir" denildi.

 



Fizy.com sitesi kapatıldı

Dünyanın en çok tanınan sitelerinden Fizy.com, Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'nın 17.12.2010 tarihli kararıyla Basın Muhalefet Kanunu’na aykırı yayınlar yaptığı gerekçesiyle erişime kapatıldı. Beyoğlu Basın Savcılığı’nın ‘önleyici karar’ı, Mü- Yap’ın telif bedellerini ödemeksizin yayın yapıldığı iddiası üzerine alındı.

Servisini Türkiye üzerinden yapan sitenin tüm dünyada günlük 600 binin üzerinde ziyaretçisi bulunuyor.

 



 
Başbakan, Hasip Kaplan'a tazminat davası açtı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı bir konuşmada "kişilik haklarına saldırıda bulunduğu" suçlamasıyla Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Hasip Kaplan hakkında 20 bin TL manevi tazminat istemiyle dava açtı. Dava dilekçesinde, Erdoğan'ın avukatları Kaplan'ın 11 Aralık'ta Kuzey Kıbrıs'ta Yeni Kıbrıs Partisi'nin düzenlediği bir etkinlikte yaptığı konuşmada müvekkillerine eleştiri sınırlarının ötesinde ithamlarda bulunduğunu öne sürdü.

 



 
Gazeteciye örgüt propagandasından 138 yıl hapis

Azadiye Welat Gazetesi eski yazı işleri müdürü Emine Demir, gazetede yayımlanan haberlerde “terör örgütü propagandası” yaptığı ve “örgüt adına suç işlediği” iddiasıyla yargılandığı davada toplam 138 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada mahkeme, Demir'i 2008–2009 yıllarında yayımlanan gazetenin 84 nüshasındaki haberlerde Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesi uyarınca “Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesi uyarınca “Terör örgütünün propagandasını yapmak” suçlarından 84 kez 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ayrıca sanık hakkında yakalama kararı çıkardı.

 


 
Cizre Belediye Başkanı'na yedi buçuk yıl hapis cezası

Şırnak’ın Cizre ilçesi Belediye Başkanı Aydın Budak, bir gösteriye katıldığı için "terör örgütü adına suç işlemek" ve "örgütün propagandasını yapmak" suçlarından 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Budak, olay mahalline tartışmaları yatıştırmak için yaklaştığını söyledi.

Sanık avukatları da dosyada kesin ve inandırıcı delillerin bulunmadığını savunarak, sanığın beraatını istedi. Mahkeme, ayrıca sanık Budak’ın "seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" yoksun bırakılmasını da kararlaştırdı.

 




Yargıtay, Ferhat Tunç’un beraat kararını bozdu


Sanatçı Ferhat Tunç, 12 Ağustos 2006’daki Nazımiye Düzgün Baba Şenlikleri’ndeki konserinde "örgüt propagandası yaptığı" gerekçesiyle Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava da beraat etmişti. Ancak savcılığın itirazı üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesi beraat kararının bozulmasına ve davanın yeniden görülmesine karar verdi.

Başsavcılık, Tunç’un, 2004'te Mercan Vadisi’nde öldürülen 17 kişinin anısına atfettiği şarkısıyla “yasadışı terör örgütü propagandası” yaptığını iddia etti. Soruşturma evrakında, konseri izleyenlerin Ferhat Tunç için “Dersim seninle gurur duyuyor” şeklinde sloganlar atarak tezahüratta bulunması da, iddia edilen “suçu destekleyici fiil” olarak değerlendirildi.

 



 
Ferhat Tunç ve Ahmet Kaya’yı övmek suç sayıldı


22 Kasım 2010 tarihli Tunceli Emek Gazetesi’nde yayınlanan “Ahmet Kaya ve Ferhat Tunç” başlıklı yazısından dolayı emekli öğretmen Mustafa Elveren hakkında Tunceli Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Elveren yazıda şöyle demişti: “Bu mahkemelerde; Pirim Seyit Rıza’ya ve ilkokul arkadaşım sevgili Mazlum Doğan’a layık olmaya, sevgili Ahmet Kaya ve Ferhat Tunç gibi de dik duracağıma inanıyorum. Ayrıca her mahkeme sonucundaki gelişmeleri de sizlerle paylaşmaya çalışacağım.”

 

 



 
Dershane eylemi için 63 yıl hapis isteniyor

Ankara’da Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’ndan sonra bir dershane önünde toplanan, bir kısmı terasa çıkıp “Sınavlar kalksın dershaneler kapatılsın” pankartı açan sekizi liseli, 19 genç hakkında dava açıldı. Polis tarafından sert müdahaleye uğrayan, biri tacize uğradığını öne süren ve 10’u iki gün tutuklu kalan gençlere iki ayrı dava açıldı.

Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 18 yaşından büyük 11 genç için toplamda 63’er yıl hapis ile tüm kamu haklarının ellerinden alınması isteniyor. 18’den küçük sekiz genç için ise altışar yıla kadar hapis isteniyor. Müdahale görüntüleri basında yer alınca Ankara Valiliği, orantısız güç kullanımı ile ilgili inceleme başlatmıştı. Ancak polisler hakkında nasıl bir işlem yapıldığı bilinmiyor.

 



 
15 kişiye 'Seyit Rıza' soruşturması

Tunceli Üniversitesi'nde düzenlenen 'Dersim Sempozyumu'nu protesto etmek için basın açıklaması yapan Barış ve Demokrasi Partisi ve sivil toplum örgütleri temsilcisi 15 kişi hakkında, basın metninde, "Seyit Rıza'nın toplumun vicdanının sesi' cümlesine yer verdikleri gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.



 
Erdal Eren’i anan lise öğrencileri hakkında soruşturma açıldı

12 Eylül askeri cuntası tarafından yaşı büyütülerek 17 yaşında idam edilen Erdal Eren’i ölüm yıldönümünde anmak isteyen Esenyurt Halil Akkanat Lisesi’nden bir grup öğrenci hakkında soruşturma açıldı.

Öğrenciler, bir anma etkinliği düzenlemişti. Bu etkinlikte, okulun karşısında bir araya gelerek pankart açmış ve Erdal Eren’in idamından önce ailesine yazdığı son mektubu okumuşlardı.

 



 
Kürtçe şiire 1 yıl hapis cezası

Muş'un Bulanık İlçesi'ndeki Newroz kutlamalarında, yazdığı Kürtçe şiiri okuyan Belediye Meclis Üyesi Cevdet Yaşar hakkında "Örgüt propagandası" iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonunda Yaşar'a 1 yıl hapis cezası verildi. Karar temyiz edilecek.



 
Üniversitede polise 1 yıllık arama izni

Polis, İstanbul Üniversitesi’nin Fatih’te bulunan binalarında istediği zaman arama yapabilecek. Arama izni, üniversite rektörlüğünün savcılığa başvurarak aldırdığı mahkeme kararı sonucu verildi. Bir yıl gibi geniş süreyi kapsayan arama iznine öğrenciler ve öğretim üyeleri tepki gösterdi.

Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün talebi üzerine İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi polise geniş yetki tanıyan ‘Önleme Araması Kararı’na vardı. Karar uyarınca Aralık 2010–30 Kasım 2011’e kadar kişilerin, çanta, paket, poşet, araç ve özel kâğıtları aranabilecek. Karar, İstanbul Üniversitesi’nin bazı fakülte girişlerine asılan bir yazı aracılığıyla duyuruldu. Aramanın sınırları ise oldukça geniş tutuldu. Polis üniversitesinin Fatih sınırları içerisinde bulunan tüm fakülte, yüksekokul ve idari binalarının girişinde, hatta binalarının çevrelerinde, rektörlük talep ettiğinde de bina içlerinde arama yapabilecek.


 

MUTLU YILLAR!

Bu hafta elimizde bilgisi bulunan dava bulunmamaktadır.

Geçen haftanın ifade özgürlüğü duruşmaları:

•    Nedim Şener'in Milliyet gazetesinde yayınlanan "Emniyet'ten iki ilginç şema" başlıklı haberi nedeniyle açılan dava nedeniyle hakkında açılan davaya Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma 4 Mayıs 2011’e ertelendi.
•    Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz'ın eski Özel Harekat Daire Başkan Vekili, Susurluk hükümlüsü ve "Ergenekon" davası sanığı İbrahim Şahin hakkında yaptığı haberler nedeniyle açılan davaya Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma 4 Mayıs 2011’e ertelendi.
•    20 Ocak 2007'de Hrant Dink'in öldürülmesini protesto etmek için Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan yaklaşık 800 kişiye konuşan ve “Bu ülkede Ermeni soykırımı olmuştur” diyen yazar Temel Demirer hakkında, Ankara Emniyet Güvenlik Şube Müdürlüğü'nün suç duyurusunun ardından açılan davaya Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma 2 Mart 2011, saat:09.00’a ertelendi.
•    Aysel Tuğluk’un çeşitli yerlerde yaptığı 12 ayrı konuşması nedeniyle açılan davaya Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma 27 Ocak 2011, saat:09.00’a ertelendi.

Sizlerden alacağımız bilgiler ÇeTeLe ( http://www.antenna-tr.org/Sites.aspx?SiteID=14 )  tutmak ve Türkiye’deki ifade özgürlüğü pratiğini gözler önüne sermek için çok önemli. Bize ifade özgürlüğü davalarına ilişkin bilgi aktarımınızı bekliyoruz…

İfade özgürlüğü ile ilgili olaylara ilişkin haberleri (http://www.antenna-tr.org/sites.aspx?SiteID=29) takip edebilir ve haftalık bültene ulaşabilirsiniz.

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.