Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

'Harakiri'nin kapanması 'bayan yanı' gibi...



Toplam oy: 490
"Türk halkını tembellik ve maceraperestliğe itmek" gerekçesiyle aldığı para cezasının ardından kapanan aylık mizah dergisi Harakiri yeniden çıktı. Derginin editörü Kutlukhan Perker, "Derginin kapanma nedenini yabancılara anlatamadık. Bizde otobüslerdeki 'bayan yanı' kavramı gibi anlatamadığımız şeylerden bir tanesi" diyor.

Aylık mizah dergisi Harakiri'nin geçen sene Mayıs ayında başlayan yolculuğu sadece 2 sayı devam etti. Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun verdiği para cezasının ardından dergi kapandı. Dergiye verilen para cezasının gerekçesi çok tartışıldı. Kurul kararında "İnsanları evlilik dışı ilişkiye özendirmek" ve "Türk halkını tembellik ve maceraperestliğe itmek" ifadelerine yer verilmişti.

 

 

Editörlüğünü Kutlukhan Perker'in yaptığı dergi bir yıllık aranın ardından 3. sayısıyla yola devam etme kararı aldı.

 

 

Perker, derginin kapanma nedenini yabancılara anlatmakta zorlandığını belirterek, "Maceraperestlik ve tembellik hikayesini anlattık, çok şaşırdı onlar da. Tabii anlatılamıyor. Bizde otobüslerdeki 'bayan yanı' kavramı gibi anlatamadığımız şeylerden bir tanesi" diyor.

 

 

 

Kutlukhan Perker

 

 

 

10 yıl Amerika'da çalıştıktan sonra Türkiye'ye döndünüz ve geçen sene Harakiri'yi çıkardınız. "İnsanları evlilik dışı ilişkiye özendirmek" ve "Türk halkını tembellik ve maceraperestliğe itmek" gerekçeleriyle Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun verdiği para cezası sonrası da kapatma kararı aldınız. Bu sizde hayal kırıklığı yarattı mı?

 

 

Dergiyi kapatma kararını biz aldık ama derginin ceza alma nedeni bir hayal kırıklığıydı tabii. Korktuk, "Bu para cezasını ne yapacağız" diye. Mahkeme devam ediyor. Çizerlerimizden Mehmet Ersoy affedildi, Serhat Gürpınar ve Bahadır Boysal’ın mahkemeleri sürüyor.

Bir sene sonra dergiyi yeniden çıkartalım dedik; çünkü güzel tepkiler almıştık. Neden duralım, sıkıntıyı üzerimizden attık. Bir de dergi içinde düzeltmek istediğim şeyler vardı. Çok fazla yazı olduğunu düşünüyordum. Mizah dergisi-edebiyat dergisi karışımıydı. Şimdi daha çok çizgi dergisi olarak çıkacağız.

 

 

 

Penguen

 

 


Harakiri'ye dava açılmasına neden olan karikatürlerden çok daha 'müstehcen', 'muzır' karikatürler başka dergilerde de yayımlandı ama dava açılmadı. Neden Harakiri'ye dava açıldı, öğrenebildiniz mi?

 

 

Bunu biz de çok düşündük, neden böyle oldu diye. İnsanlar da böyle düşündü, diğer dergilerdeki arkadaşlar da bize destek oldu. Penguen, Harakiri’nin kapanmasını kapak yaptı. Herkes merak etti, anlamadık; hâlâ da bilmiyoruz. Birileri ihbar etti deniyor. İhbar üzerine bakılıp, onun üzerine gidilebiliyor. Neden başka şeyleri ihbar etmiyorlar da Harakiri'yi ihbar ediyorlar. Politik tarafı ağır basan bir dergi de değil.

 

 

 


Harakiri kapandıktan sonra ABD'ye gittiniz mi? Orada Harakiri'nin kapanması nasıl karşılandı?

 

 

ABD’ye kısa süreliğine tatil için gittim ama Harakiri söz konusu olmadı. Ama yurtdışından röportaja geldiler. BBC'den, Fransa, Almanya, Hollanda’dan... Onlarla konuştuk, çok merak ettiler durumu. Yabancılar buraya geldiği zaman bütün mizah dergilerine baktılar. Hollanda'da Türk Çizgi Festivali yapıldı, bir de dergi hazırladılar. Onlar da geldiğinde Harakiri'nin en iyi dergi olduğunu düşündüler. Niye kapandığını anlamadılar. Maceraperestlik ve tembellik hikayesini anlattık, çok şaşırdı onlar da. Tabii anlatılamıyor. Bizde otobüslerdeki 'bayan yanı' kavramı gibi anlatamadığımız şeylerden bir tanesi. Durum çok ilgilerini çekti, anlatabildiğimiz kadar anlattık.

 

 

 


Bir yıl aradan sonra yeniden çıkıyor dergi. Yeni, sürpriz isimler var mı?

 

 

Bülent Arabacıoğlu, yaklaşık 20 sene sonra “En Kahraman Rıdvan”ı çizdi. Bu sayı iki ay piyasada kalacağı için “En Kahraman Rıdvan”ın ilk defa başlayıp biten bir hikayesi olacak. Sonraki sayılarda devam eden öyküleri olacak. Cengiz Üstün de Harakiri’de. Ege Görgün, tersninja.com’u aynı isimle dergiye taşıdı. Harakiri ilk çıktığında bizimle başlayan, yetiştirdiğimiz, bir yıldır Leman’da çizen isimler de Leman tecrübesini yaşamış olarak dergideler.

 

 

 

En Kahraman Rıdvan

 

 


Bülent Arabacıoğlu uzun yıllardır çizmiyor, nasıl ikna ettiniz?

 

 

Her zaman söylüyorum benim hayatımda iki tane çok önemli Türk çizer var. Birisi Bülent Arabacıoğlu, diğeri de Kemal Aratan. Bülent Arabacıoğlu, hem Türkiye için hem de benim kişisel tarihim için çok önemli bir çizer. Bülent Ağabey'i, ikna etmek için elimizden geleni yaptık; çaylar, kahveler, yemekler... Mizah dergisi, özellikle de Gırgır geçmişinden gelen insanların tuhaf bir kardeşlik bağı var. Bir aile hissi, bir ağabey-kardeş, büyükten küçüğe geçme, bir şeylerin ustadan çırağa geçmesi hali çok fazla var. Dolayısıyla aynı şey için hepimiz bir anda heyecanlanıyoruz ve aynı reflekslere sahibiz. Ben Bülent Ağabey'i görüp nasıl heyecanlanıyorsam o da böyle bir dergiyi duyduğu zaman heyecanlanıyor. Hepimiz ortak heyecanı paylaşıyoruz, biraz da o yüzden sanırım Bülent Ağabey dergide olmayı kabul etti. Derginin ilk iki sayısını görmüş ve kaliteli bulmuştu. Dergide de bulunmaktan hoşlanacağını söyledi. Şansımız yaver gitti ve onu da dahil etmiş olduk kadroya.

 

 

 

Kaynak: NTVMSNBC

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.