Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Herkes reddedilir



Toplam oy: 1012

Bugünün meşhur yazarları vaktiyle hangi cümlelerle reddedilmişti?

 

 

Bu hafta flavorwire’da yayımlanan bir araştırma hem yeni yazarların kitap dosyalarının belli başlı yayınevlerinde nasıl bir macera yaşadığını göstermesi hem de sonradan meşhur olacak pek çok yazarın hangi cümlelerle reddedildiğini gözler önüne sermesi açısından ilginçti.

 

 

Editörlerin kutuları her gün okumaları gereken yüzlerce taslakla dolarken elbette her sayfanın aynı itinayla okunmasını beklemek mümkün değildir. Yine de aşağıdaki ret mektuplarını yazanların sonradan çok pişman olduklarını düşünmeden edemiyor insan.

 

 

"Geri yolluyorum"

 

 

Örneğin, Paris’in Amerikalı kraliçesi Gertrude Stein’ı reddeden yayıncının. Neruda gibi yazarların bile saygıyla andığı Stein, 1912 yılında Arthur C. Fifield tarafından oldukça alaycı bir dille geri çevriliyor:

 

 

“Ben sadece bir, bir, bir kişiyim. Tek bir varlık. Aynı anda tek bir yerde olabilirim. İki, üç yerde değil, sadece bir yerde. Yaşayacak tek bir hayatım var. Saatlerim altmışar dakika. Sadece bir çift gözüm var. Bir beynim. Sadece bir kişi olduğumdan, sadece bir çift gözüm olduğundan, sadece bir hayatım olduğundan yolladığınız taslağı üç dört kere okuyamam. Bir kere bile okuyamam. Sadece şöyle bir göz atabilirim. Bu kitap buralarda bir tane bile satmayacaktır. Bir tane bile. Teşekkürler. Dosyayı belirttiğiniz adrese geri yolluyorum.”

 

 

Karakterler ergen

 

 

Ya iki kere ABD Ulusal Kitap Ödülü’nü kazanan Peter Matthiessen’e ne demeli?

 

 

Matthiessen köpekbalıklarının arasında var olma savaşı veren, gelecek vaat eden genç bir yazar olarak edebiyat hayatına başlamış olsa da bu “olgunlaşmamış genç yazar” Paris’e gidip Paris Review’un kurucusu George Plimpton’la işbirliği yapmaya başladıktan sonra bir edebiyat fenomenine dönüştü. (Sonradan Matthiessen’in o dönemde CIA ajanı olduğu ortaya çıktı. Kimliğini gizlemek için Paris Review’a yazıyordu.)

 

 

Ret makbuzundan Fox ve Vandrin adlı iki editörün okuduğunu anladığımız kitap için şöyle bir rapor yazılmış:

 

 

“Kötü bir kitap. Karakterler Marquand’ınkiler gibi. Olay deniz kenarındaki bir New England kasabasında geçiyor. Çok fazla geri dönüş var. Karakterler ergen, sıkıcı, kendilerine acıyıp duran, hiçbir sempatik yanı olmayan tipler. Kısa hikâyeleri yüzünden Matthiessen’den çok umutluyduk ama hâlâ 'olgunlaşmamış bir yazar' ve sabırlı bir editöre ihtiyacı var. Yine de bizce bu kitap kurtarılamaz –bırakın başkası uğraşsın.”

 

 

Ursula K LeGuin - Karanlığın Sol Eli

 

 

Ya Ursula K LeGuin ve Karanlığın Sol Eli? (Ret mektubu menajeri Bayan Kidd’e gitmiş.)

 

 

“Ursula K. LeGuin çok iyi yazıyor ama sadece ve sadece romanın edebi erdemlerine dayanarak size bir teklifte bulunamam. Roman fazlasıyla karışık, bütün yan hikâyeler birbirine girmiş ve hepsi çok önplana çıkıyor, asıl eylem onların altında eziliyor ve böylece kitap okunamaz hale geliyor. Kuru, insana nefes aldırmayan bir yapıt.”

 

 

 

 

 

 

Lolita da reddedilmişti

 

 

50 milyon satacak olan Lolita da yayıncılardan “hayır”ı alanlardan. Şöyle yazıyor bizzat Blanche Knopf:

 

 

“Hayatım,

 

 

Ofistekilerin Nabokov’un ‘Lolita’sına hayır demeleri uzun sürdü ama ikimiz de bu kitabı basamayacağımızı biliyorduk. Kitabı geri istiyor musun? İstemiyorsan onu arşivlerimizde saklayacağız. Lütfen haber ver. Bu kitabı basacak bir yayıncı bulabilecek misin, merak ediyorum.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sylvia da reddedildi

 

 

Sylvia Plath’ın ‘Sırça Fanus’u da reddedilişlerden payını alanlardan. (Knopf’un editörü bir ismin ne gibi farklar yaratabileceğini bildiğinden başlangıçta Victoria Lucas adıyla teslim edilen ve sert bir dille reddettiği taslağa Plath’ın olduğu ortaya çıkınca ikinci kez göz atmış):

 

 

“Plath tarafından yazıldığını aklımda tutarak metni bir daha okudum. Otobiyografik öğeler tek ilginç tarafı. Hâlâ romana benzemiyor.”

 

 

 

 

 

Kerouac'ın "Yolda"sı: Yeteneğin ziyanı

 

 

Kerouac’ın ‘Yolda’ için aldığı yorumsa şu cümlelerle özetlenebilir: “Yeteneğin ziyanı…”

 

 

Son ret mektubu on sekiz yaşındayken ilk çocuk romanı taslağını yayıncılara yollayan Tim Burton’a:

 

 

“Sevgili Tim, İşte sana ‘Dev Zlig’le ilgili birkaç yorum: Hikâye: 4-6 yaş grubu için basit ve anlaşılır bir hikâye. Sevimli, dili çeşitli dilbilgisi hatalarına karşın günümüz lise öğrencilerinden beklediğimin çok üzerinde. Yine de Seuss kitaplarına pazarlanamayacak ölçüde benziyor. Resimler: Elinde düzgün malzemeler olmadığı düşünülürse sanatın oldukça etkileyici. Karakterler hoş ve yaratıcı. Sonuç olarak ‘Dev Zlig’i okumaktan hoşlanmakla kalmadım, ona bakmaktan da hoşlandım.”

 


Kaynak: Zeynep Heyzen Ateş, Radikal Kitap

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.