Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

İngiliz yazardan bir Türk dedektif: Çetin İkmen



Toplam oy: 685

İngiliz yazar Barbara Nadel'in yarattığı, İstanbul'da yaşayan Türk dedektif Çetin İkmen karakteri, 20'den fazla ülkede polisiye okurların gözdesi. İkmen'in yeni macerası Pera Palas'ta geçecek.

 

Çetin İkmen'i tanıyor musunuz? Siz belki tanımıyor olabilirsiniz ama onu dünyanın dört bir yanındaki polisiye okurları yakından takip ediyor. Çetin İkmen, İngiliz yazar Barbara Nadel'in yarattığı, polisiye okurları arasında son derece popüler olan bir serinin kahramanı... Bu serinin hikayeleri ise Nadel'ın bizzat dolaşarak bire bir gözlemlediği, günümüz İstanbul'unun farklı yerlerinde geçiyor.

 


İstanbul Sevgisi

 

 

Nadel, son 30 yıldır düzenli olarak her sene İstanbul'u ziyaret eden gerçek bir İstanbul aşığı. Zaten Çetin İkmen karakteri ve serisi de bu aşktan doğmuş. Maceraları 20'den fazla ülkede yayınlanan Çetin İkmen serisinin yanı sıra Nadel'ın II. Dünya Savaşı Londra'sında geçen bir diğer polisiye serisi ve dedektif kahramanı daha var: Francis Hancock. Polisiye Yazarları Birliği tarafından prestijli bir ödüle de değer görülen Nadel'ın, Çetin İkmen serisi ülkemizde de daha önce Oğlak Yayınları tarafından yayınlanıyordu.

 

Ancak Barbara Nadel geçtiğimiz günlerde Artemis Yayınları'yla yeni bir anlaşmaya imza attı. Bu anlaşma sonrası Artemis'ten önümüzdeki aylarda ilk yayımlanacak eserleri ise Çetin İkmen serisinden Harem ve River of The Dead ile Francis Hancock serisinden Sure and Certain Death romanları olacak. Barbara Nadel, geçtiğimiz hafta İstanbul'daydı.

 

 

Pera Palace Oteli'nde bir okuma günü yapan Nadel, aynı zamanda Türk ve yabancı okurlarının sorularını da cevapladı. İzleyicilerin arasında Türk'ten çok İngiliz ve Amerikalı okurların olması ise dikkat çekiciydi. Nadel'ın bu buluşma için Pera Palace Oteli'ni seçmesinin ise özel bir nedeni vardı. Aynı zamanda bir Agatha Christie hayranı olan Nadel'ın üstünde çalışmaya yeni başladığı Çetin İkmen macerası Pera Palas Oteli'nde geçecek!

 

 

 

 

 

Kaynak: Elif Tanrıyar / Sabah

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.