Can Ateşi, Güzel Bir Kız ve Dul Kadının Öyküsü gibi romanlarıyla tanıdığımız romancı, şair ve oyun yazarı Joyce Carol Oates, Twitter'da yaptığı son açıklamalar ile tepki topladı. Oates'un İslamiyet ile cinsel saldırılar arasındaki bağ hakkında kurduğu 140 karakterle sınırlandırılan cümlelerin çıkış noktası Mısır'daki son gelişmelerdi. Politika alanında tökezleyen tek yazar elbette yalnızca Oates değil, ancak zamanlama, başlık ve medya aracı konusunda oldukça kötü olduğu söylenebilir.
Yazar, Twitter'da konuya şöyle bir giriş yaptı: "Müslüman Kardeşler ile ilgili oldukça moral bozucu ve cesaret kırıcı bir şey var- acaba ne olabilir?" Ve şu şekilde devam etti: "Mısır'da kadınların %99.3'ünün cinsel tacize uğradığı biliniyor, tecavüz ise çok yaygın. O halde şunu sormamız çok doğal: Oradaki baskın dini inanç nedir?"
Üretkenliği ile tanınan, iki defa Pulitzer Ödülü'ne aday olan Joyce Carol Oates, sosyal medyada da yazar arkadaşları ve onu takip eden okurlar ve edebiyatseverler ile iletişim içinde. Dolayısı ile bu yazdıklarına cevaplar da gecikmedi.
Open City (Açık Şehir) romanının yazarı Teju Cole şöyle cevap verdi yazara: "Bu beni üzdü. Din ile bahsedilen konu oldukça ilgisiz. Haksızlık ediyor ve açıksözlülüğü haksızlık ile karıştırıyorsunuz."
Yazar Edward Champion'ın tepkisi ise sert oldu: "Günde 80 cinsel taciz vakası, öyle mi @JoyceCarolOates? O halde ABD'de bir günde gerçekleşen 720 taciz vakasını da değerlendirin."
Gazeteci ve romancı Lorraine Adams'ın cevabı şöyle oldu: "Eski zamanlardan beri kadına şiddet, neredeyse tüm kültürlerde oldukça yaygın olmuştur. Bunu anlamak bu kadar zor mu?"
Benzer pek çok tepkinin gelmesi üzerine Oates geri adım atarak, şunları yazdı: "İnananların acımasız davranışları için dini suçlamak, onların laikken bile o denli acımasız olabileceklerinden duyulan korkunun bir yansımasıdır."
Tarih boyunca pek çok yazar, daha başarılı ya da başarısız bir şekilde politika havuzuna şöyle bir dalıp çıktılar. Örneğin Harold Pinter, politik açıklamalarını şiirleri yoluyla aktarmayı seçti, ancak bir başka şair, Don Paterson tarafından, 2004 yılında yaptığı ve "Irak Savaşı'nın ne kadar saçma olduğuna dair küfür dolu patlamaları" sebebiyle kovulmuştu.
Irak savaşının eleştirilmesi (küfürle de olsa) bir politik gaf değil, insani bir sorumluluktur. İslamofobik yaklaşımla kıyaslamak iyi bir örnek olmamış. Ayrıca bu şair nereden kovulmuş, onu da anlamıyoruz...
Yeni yorum gönder