1939 yılında bir bavulun içinde taşınarak yıllarca gözden uzak tutulan Kafka eserlerinin akıbetleri, Tel Aviv'de gerçekleşen davanın sonuçlanmasıyla belli oldu. El yazmalarının İsrail Ulusal Kütüphane'sine geri verilmesi kararıyla birlikte, kütüphane cephesinden gelen haberler de heyecan verici. Kütüphane yetkilileri binlerce sayfalık yazıları internetten yayınlayarak, tüm dünyanın onları görmesini sağlayacaklarını söylediler.
Kafka, ölüm yılı olan 1924 yılında, arkadaşı Max Brod'a yazılarını bırakarak, ölümünden sonra onları yakmasını vasiyet eder. Ne var ki Brod onları yakmak yerine yayınlamak yoluna gider – Şato, Dava ve Amerika'yı. Ve tüm bu kitaplar onu 20. yüzyılın en büyük isimlerinden biri haline getirir. Her ne kadar yazarın pek çok eseri yayınlanmamış olsa, 1939 yılında Brod, Kafka'nın el yazmalarıyla dolu bir bavulla Filistin'den Avrupa'ya uzanan yolculuğuna başlar. Brod'un ölümünden evvel kendi günlüğünü, Kafka'nın not defterleri ve mektuplarını sekreteri Esther Hoffe'a verdiği bilinmektedir. Hoffe bu koleksiyonun bir parçasını satmış, kalanları da 2007 yılında kızlarına bırakmıştır. Birkaç yıldır Alman Edebiyatı Arşivi'nde tutulan bu metinler, uzun süredir nerede tutulmaları gerektiği konusunda tartışmalara sebebiyet veriyorlardı.
“Kafka'nın el yazmalarının hediye olarak verilemeyeceği, onların arşivlenmesi gerektiği,” ve Brod'un vasiyetinde hepsinin “Kudüs İbrani Üniversitesi Kütüphanesi'ne ya da Tel Aviv Kütüphanesi'ne gönderilmesini,” istediği göz önüne alınarak mahkemece verilen karar İsrail Ulusal Kütüphanesi direktörü Oren Weinberg tarafından sevinçle karşılandı ve hepsinin internet yoluyla sergileneceği söylendi. Esther Hoffe'un kızlarından Eva ise temyize başvuracağını söyledi.
Yeni yorum gönder