Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Kafka arşivi halka açılacak mı?



Toplam oy: 879
İsrail mahkemesinin kararıyla Kafka'dan dostu Max Brod'a bırakılan el yazmaları herkesçe görülebilecek.

1939 yılında bir bavulun içinde taşınarak yıllarca gözden uzak tutulan Kafka eserlerinin akıbetleri, Tel Aviv'de gerçekleşen davanın sonuçlanmasıyla belli oldu. El yazmalarının İsrail Ulusal Kütüphane'sine geri verilmesi kararıyla birlikte, kütüphane cephesinden gelen haberler de heyecan verici. Kütüphane yetkilileri binlerce sayfalık yazıları internetten yayınlayarak, tüm dünyanın onları görmesini sağlayacaklarını söylediler.

 

 

 

 

 

 

 

 

Kafka, ölüm yılı olan 1924 yılında, arkadaşı Max Brod'a yazılarını bırakarak, ölümünden sonra onları yakmasını vasiyet eder. Ne var ki Brod onları yakmak yerine yayınlamak yoluna gider – Şato, Dava ve Amerika'yı. Ve tüm bu kitaplar onu 20. yüzyılın en büyük isimlerinden biri haline getirir. Her ne kadar yazarın pek çok eseri yayınlanmamış olsa, 1939 yılında Brod, Kafka'nın el yazmalarıyla dolu bir bavulla Filistin'den Avrupa'ya uzanan yolculuğuna başlar. Brod'un ölümünden evvel kendi günlüğünü, Kafka'nın not defterleri ve mektuplarını sekreteri Esther Hoffe'a verdiği bilinmektedir. Hoffe bu koleksiyonun bir parçasını satmış, kalanları da 2007 yılında kızlarına bırakmıştır. Birkaç yıldır Alman Edebiyatı Arşivi'nde tutulan bu metinler, uzun süredir nerede tutulmaları gerektiği konusunda tartışmalara sebebiyet veriyorlardı.

 

 

 

 

 

 

 

“Kafka'nın el yazmalarının hediye olarak verilemeyeceği, onların arşivlenmesi gerektiği,” ve Brod'un vasiyetinde hepsinin “Kudüs İbrani Üniversitesi Kütüphanesi'ne ya da Tel Aviv Kütüphanesi'ne gönderilmesini,” istediği göz önüne alınarak mahkemece verilen karar İsrail Ulusal Kütüphanesi direktörü Oren Weinberg tarafından sevinçle karşılandı ve hepsinin internet yoluyla sergileneceği söylendi. Esther Hoffe'un kızlarından Eva ise temyize başvuracağını söyledi.

 

 

 

DDD

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.