İşe ya da okula geç kalmışsınız, hızlıca hazırlanıp evden fırlıyorsunuz. Ancak metroya geldiğinizde fark ediyorsunuz ki kitabınızı yanınıza almayı unutmuşsunuz. Ya da gün içinde okuduğunuz kitap bitiyor, bir anda "Ben ne okuyacağım?" şimdi diyorsunuz. Bir başka olasılık daha isterseniz, o da şu olabilir: siz iflah olmaz bir kitapkoliksiniz ve gördüğünüz yerde hemen kitap almak istiyorsunuz. İşte tüm bu olasılıklarda imdadınıza kitap otomatları yetişebilir. Türkiye'de çok sık rastlamasak ve özellikle duraklarda böyle otomatlara ihtiyaç duysak da, pek çok ülkede sıkça kullanılan bir şey kitap otomatları.
Huffingtonpost'tan John Geoghegan da kitap otomatlarının kısa tarihçesini araştırdı. 1822 yılında Richard Carlile adında bir kitapçı tarafından icat edilen kitap otomatının ortaya çıkış amacı, bazı yasaklı kitapların daha rahat satılması içindi. Carlile, satmakta olduğu bazı kitaplar sebebiyle hapse girmekten korkuyordu.
Bir sonraki kitap otomatı ise Penguin Yayınları tarafından yaptırılan ve Penguincubator isimli makineydi. 1937 yılında Londra'da yapılan Penguincubator, o dönemde klasik romanları, bir paket sigara fiyatıyla aynı fiyata satabilmek için yapılmıştı.
Penguin Yayınevi'nin kurucusu Allen Lane, o dönemde yayıncılık sektöründe ikonik bir figürdü. Bir haftasonu Devon'da Agatha Christie'yi ziyaret ettikten sonra, Londra'ya dönmek üzere tren beklerken bir şeyler okumak istemiş ancak bulduğu kitapçıdaki seçkilerden de memnun kalmamıştı. Bunun üzerine klasik eserleri uygun fiyatla, ulaşılabilir kılmak için ne yapması gerektiğini düşündü ve İngilizlerin kitap okumak alışkanlığını değiştirecek bu fikir geldi aklına.
1947 yılının Haziran ayında ise, Popüler Bilim (Popular Science) dergisi, Book-o-Mat isimli kitap otomatını tanıttı ve makinenin içindeki 50 ayrı kitabın bir çeyreklikle alınabileceğini belirtti.
İki yıl sonra başka bir firma da aynı isimle başka bir makineyi piyasaya sundu. İşler yavaş yavaş büyüyor, kitap otomatları yaygınlaşıyordu.
Günümüzde ise Çin'de, yaklaşık altı ayrı firma kitap otomatı üretiyor.
Batının teknolojiyle buluşması ise biraz çetrefilli. 2010 yılında, Londra'nın Heathrow Havalimanı'na bir kitap otomatı koyan İrlandalı bir firmanın makinesi soyulmuştu.
New York Times'ın, 2008 yılındaBarselona'da bir metro durağına koyduğu kitap otomatında ise Nora Roberts ve Victoria Holt gibi "kolay okunan" yazarların romanlarının İspanyolca çevirileri bulunmaktaydı.
Geçtiğimiz yıl ise Readomatic adı verilen otomatlar Stokholm Havalimanı'nda yerlerini aldılar. Almanya'nın çeşitli kentlerinde de otomatlar çoğalıyor.
Ve son olarak, sitede daha önce yer verdiğimiz bir kitap otomatı var! Toronto'da yer alan Monkey's Paw isimli kitapçıyı işleten Stephen Fowler ve arkadaşı Craig Small'un yaptığı Biblio-mat, el yapımı ve oldukça sevimli.
Her ne kadar kitapları karıştırarak, içerisinden birkaç cümleyi okuyup, arka kapakta yazanlara göz atılarak alınması çok daha güzel olsa da, sınırlı vakit, para ve zaman sözkonusu olduğunda, kurtarıcı oldukları da bir gerçek. Ne diyebiliriz ki, her koşulda okumaya devam!
Sürekli Huffingtonpost'tan çevirip , aynı resimlerle yazılar yayımlıyorsunuz. Biraz daha araştırmacı ve özgün olmanızı temenni ederim. Çok fazla tekrara düşmeye başladınız sabit fikir.
Yeni yorum gönder