Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Koç Üniversitesi Yayınları'ndan yeni bir dizi!



Toplam oy: 572

Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), yeni bir edebiyat dizisi başlattı. “Tuhaf Etki” adını taşıyan dizi, dünden bugüne Türkçenin sıra dışı yapıtlarını bir araya getirmeyi hedefliyor.

 

Editörlüğünü Cem Akaş’ın üstlendiği dizinin ilk üç kitabı; Recaizade Mehmet Celâl’in, Araba Sevdası’ndan tam 20 yıl önce yayımlanmış olan romanı Hayal-i Celâl, Erhan Memiş’in öykü kitabı Geceleyin Gökyüzü ve Berkan M. Şimşek’in Leopold’un Sabunu...

 

 

 

 

Adının da çağrıştırabileceği gibi Türkçenin, okunduğunda “tuhaf bir etki” bırakan ayrıksı metinlerini bir araya getirmeyi amaçlayan bu dizide, daha önce yayımlanmış ama değeri bilinmemiş ya da unutulmuş kitapların yanı sıra ilk kez yayımlanacak çalışmalar da yer alacak.

 

İlk etapta yayımlanan kitaplarla ilgili tanıtımlar şöyle:

 

Hayal-i Celâl: Türkçedeki ilk roman olarak bilinen Araba Sevdası’nın yazarı Recaizade Mahmut Ekrem’in ağabeyi Recaizade Mehmet Celâl’in yapıtı Hayal-i Celâl, edebiyat tarihimiz açısından son derece ilginç bir keşif. Araba Sevdası’ndan yaklaşık 20 yıl önce yayımlanmış olan kitap, belki de yazarının genç yaşta ölümüyle unutulmuş. Engin Kılıç’ın araştırmaları sonucunda ortaya çıkardığı, Latin alfabesine çevirdiği ve sadeleştirdiği metin, Mehmet Celâl’in gözünde bir “roman”; bugün belki bir “proto-roman” olarak nitelendirmek daha doğru olur. Kitapta Erol Köroğlu’nun sunuş yazısı, metnin sadeleştirilmiş hali ve Latin alfabesiyle orijinal metin bir arada sunuluyor.

 

Geceleyin Gökyüzü: Erhan Memiş’in öykü kitabı Geceleyin Gökyüzü, kendini ilk bakışta belli eden “tuhaf”lıkta metinlerden oluşuyor. Dil kullanımıyla, anlatıcının sesiyle, ele aldığı anlar ve durumlarla bu kitap, 2017’nin en çok konuşulacak öykü kitaplarından biri olmaya aday.

 

Leopold’un Sabunu: Berkan M. Şimşek’in ilk romanı. Kitap, deneysel çalışmalara ilgi duyan Şimşek’in yazarlık, okurluk, yayıncılık, çeviri, intihal ve geçişken kimlikler gibi temalarla ördüğü, sürükleyici bir “edebiyat polisiyesi”.

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.