Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Mark Twain'e Amerikan sansürü!



Toplam oy: 679

 

Ernest Hemingway’in “modern Amerikan edebiyatının tek gerçek kaynağı” olarak tanımladığı bir klasik, bu Şubat’ta ABD'li edebiyatseverlerin karşısına sansürlenmiş, farklı bir metin olarak çıkacak: Mark Twain’in 1884 yılında yayımlanan romanı ‘Huckleberry Finn’in Maceraları’ndaki tüm ‘nigger’* sözcükleri, siyahileri aşağıladığı gerekçesiyle çıkarılıyor. 

 

Bu girişimin arkasındaki Twain uzmanı Alan Gribben, İngiliz The Guardian gazetesine şöyle konuşuyor: “Yıllardır klasiklerin eğitimini veriyorum. Bu ve benzeri sözcükler tepkilere neden oluyor.  Bu şekilde pek çok klasiğin müfredata girmesini sağlayacağız; yıllardır önlem amaçlı uygulanagelen bu pasif sansürün önüne geçeceğiz. Irkları ve etnik farklılıkları tanımlama şeklimiz 21. yüzyılda çok farklı.”

 

"Twain'in belli bir dönemde belli bir bölgede kullanılan jargonu yansıtma yetisini takdir etmemiz gerek" diyen Gribben, buna rağmen ırkçı hakaretlerin günümüz okurlarını rahatsız ettiğini de ekliyor.

 

"Yanlış olan eğitim anlayışı, kitabın dili değil"

 

Ancak, bir romanı daha popüler kılmak adına dilini değiştirmek, ABD'de pek çok uzmanın tepkisini çekti. Doğu Anglia Üniversitesi Amerikan Edebiyatı öğretim üyesi Sarah Churchwell, bu yaklaşımda yanlış olanının kitabın dilinin değil, eğitime bakış açısının olduğunu söylüyor: "Dickens'ın dilini değiştireyim de, benim öğretim tekniklerime uysun diyemezsiniz. Twain'in kitapları yalnızca edebi yapıtlar değildir, aynı zamanda çağının tanıklarıdır. Bu kitapta toplumun ırkçı ve baskıcı dilidir vurgulanan. Bunu yapanların edebi ruhu olamaz. Bunun adına okuru yanıltmak denir."

 

Romanda yaklaşık 200 kez geçen sözcük, bu "sansürlü" basımda "köle" anlamına gelen "slave" sözcüğüyle yer değiştirecek. 


* ABD'de siyahiler için kullanılan ırkçı, hakaret anlamı içeren bir tanımlama

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.