Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Musa Anter'in kitaplarına toplatma kararı



Toplam oy: 925

Silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Kürt şair ve yazar Musa Anter’in kitaplarına yasak getirildi.

 

Aram Yayınları’ndan çıkan, aralarında Musa Anter’in eserlerinin de yer aldığı 3’ü Kürtçe 10 kitap hakkında “Basın yayın yolu ile örgüt propagandası” yaptığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı.

 

 

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, silahlı saldırı sonucu 1992 yılında yaşamını yitiren Kürt şair Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, tepkisini, “Savcılık bize ‘ölmüş bir adamın kitaplarını neden basıyorsunuz’ diye sorular yöneltti. Bize susun, konuşmayın, görmeyin demek istiyorlar. Aydınları susturuyorlar” sözleriyle dile getirdi.

 

 

                            

 

 

Musa Anter’in kitaplarının 15 yıldır tüm kitapçı raflarında bulunduğunu anlatan Dicle Anter şunları söyledi: “En son babamın bir kitabı 1962 yılında yasaklanmıştı. Hatta o dönem cezaevindeki bir arkadaş bu kitabı okumak istemiş ancak yasaklı olduğu gerekçesiyle kendisine izin verilmemişti. Daha sonra yasak kalkmıştı. Şimdi görüyoruz ki 50 yıl öncesindeki yasakçı anlayış devam ediyor. Bilindiği gibi Tansu Çiller döneminde bir üçgen vardı: Devlet, mafya, çete diye… Şimdi bu üçgen, hükümet, ordu ve yargı şekline dönüştü. Bu üçgenin içinde bizler ne yapacağımızı bilmiyoruz. Hrant Dink davasında verilen kararlar da ortada. Her şey birbirine girmiş durumda. Kaos ortamı var.”

 

 



Hükümetin son dönemde “kültür ve sanat faaliyetlerine de el attığını” söyleyen Anter, Başbakan  Erdoğan’ın Kars’taki Mehmet Aksoy’un anıtı için “ucube” dediğini ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in sanatçılara yönelik “terörist” nitelendirmesi yaptığını anımsattı.

 

Anter, “Söz konusu durumun Taliban’ın yaptıklarından ne farkı var? Taliban da ülkesindeki sanat eserlerini yıktırmamış mıydı?” görüşünü dile getirdi.

 

 

 

 

Kaynak: ntvmsnbc

 

 

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.