Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

'Müslüman bir ülkede kadın olmak'



Toplam oy: 370
Sema Kaygusuz, Liberation gazetesine 'Müslüman bir ülkede kadın olmayı' anlattı: ''Müslüman bir ülkede kadın olmak sorusu doğası gereği anti laik bir yaklaşımdır.”

Yazar Sema Kaygusuz, Fransa'da yayımlanan Liberation gazetesine 'Müslüman bir ülkede kadın olmayı' anlattı. Yazarın makalesinden kısa bir alıntı:

 

 

 

 

 

 

“Türkiye gibi etnik çeşitliliği olan bir ülkeye dışarıdan bakıp Müslüman kadın diye bir tipoloji aramak nerdeyse imkânsızdır. Müslüman bir ülkede kadın olmak sorusu ise doğası gereği anti laik bir yaklaşımdır. Ama Türkiye’de Alevi olmak, Kürt olmak, Ermeni, Süryani olmak nasıl bir şey, ataerkil bir ülkede feminist bir kadın veya eşcinsel olmak, ya da laik bir ülkede başörtülü olmak nasıl bir şey diye sorarsanız, o vakit çok spesifik konulara gireriz. Çünkü artık konumuz zihniyetlerdir, ideolojiler, politikalardır.



Radikal islamcı terörün ve katlanarak büyüyen İslamafobi’nin kökenlerini İslamiyet’te aramak yerine dünyayı dibine kadar sömüren silah tüccarlarının, petrol şirketlerinin, sömürgeci iktidarların etkinliklerine bakmak yeterlidir sanıyorum. Bugün ancak burkayla sokağa çıkabilen Afgan kadınların büyükanneleri bundan elli yıl önce üniversitelerde tıp eğitimi alabiliyorlardı. O zaman da Müslümandılar. Şimdi ise kadınları birer yan ürün gibi algılayan Afganistan hükümeti uluslararası toplum tarafından desteklenen bir hükümettir. Batılı güçlerin “özgürlük ve refah” vaat eden operasyonları ardından Afganistan ümit ettiği geleceği asla elde edemedi. Savaş ve uyuşturucu her zaman daha kârlıydı çünkü.”

 

 

 

Kaynak: NTVMSNBC

 

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.