Yazar Sema Kaygusuz, Fransa'da yayımlanan Liberation gazetesine 'Müslüman bir ülkede kadın olmayı' anlattı. Yazarın makalesinden kısa bir alıntı:
“Türkiye gibi etnik çeşitliliği olan bir ülkeye dışarıdan bakıp Müslüman kadın diye bir tipoloji aramak nerdeyse imkânsızdır. Müslüman bir ülkede kadın olmak sorusu ise doğası gereği anti laik bir yaklaşımdır. Ama Türkiye’de Alevi olmak, Kürt olmak, Ermeni, Süryani olmak nasıl bir şey, ataerkil bir ülkede feminist bir kadın veya eşcinsel olmak, ya da laik bir ülkede başörtülü olmak nasıl bir şey diye sorarsanız, o vakit çok spesifik konulara gireriz. Çünkü artık konumuz zihniyetlerdir, ideolojiler, politikalardır.
Radikal islamcı terörün ve katlanarak büyüyen İslamafobi’nin kökenlerini İslamiyet’te aramak yerine dünyayı dibine kadar sömüren silah tüccarlarının, petrol şirketlerinin, sömürgeci iktidarların etkinliklerine bakmak yeterlidir sanıyorum. Bugün ancak burkayla sokağa çıkabilen Afgan kadınların büyükanneleri bundan elli yıl önce üniversitelerde tıp eğitimi alabiliyorlardı. O zaman da Müslümandılar. Şimdi ise kadınları birer yan ürün gibi algılayan Afganistan hükümeti uluslararası toplum tarafından desteklenen bir hükümettir. Batılı güçlerin “özgürlük ve refah” vaat eden operasyonları ardından Afganistan ümit ettiği geleceği asla elde edemedi. Savaş ve uyuşturucu her zaman daha kârlıydı çünkü.”
Kaynak: NTVMSNBC
Yeni yorum gönder