Nazım Hikmet'in doğumunun 111. yıl dönümü için düzenlenen “Alnımın Çizgilerindesin Memleketim”- Nazım Hikmet'in yolculuk fotoğrafları isimli sergisi Yapı Kredi Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda 30 Ocak-28 Şubat arasında sergilenecek. Nazım Hikmet’in “rüyalarımın memleketi” diye adlandırdığı Moskova’ya üçüncü gidişinden sonraki 1951-1963 yılları arasındaki fotoğraflarını kapsıyor.
Sergideki bu fotoğraflar ve diğer materyaller, Nâzım Hikmet üzerine çalışmalarıyla tanınan M. Melih Güneş tarafından, Vera Tulyakova Hikmet Arşivi, Rusya Devlet Edebiyat ve Sanat Arşivi ile başka ülkelerdeki arşivlerden bir araya getirilerek oluşturuldu. Nâzım Hikmet’in yurt dışı ağırlıklı fotoğraflarıyla birlikte, Türkiye dışında basılan bazı kitapları, plakları, ses bantları, M. Melih Güneş’in hazırladığı “Bir Yitik Miras Nâzım Hikmet” başlıklı bir video çalışması ve bazı fotoğrafların orijinalleri de bu sergide bulunuyor.
Sergiye gelenleri fuaye alanında kağıttan yapılma turna kuşları selamlayacak
Nâzım Hikmet’in ölümünden sonra Hiroşimalı çocuklar Nâzım adına Vera Tulyakova’ya, 1000 tane yapıldığında dileğin gerçekleşeceğine inanılan, savaştan sonra ise barışın ve silahsızlanmanın simgesi olan, rengarenk kağıtlardan katlayarak yaptıkları 1000 tane turna kuşu gönderirler. “Alnımın Çizgilerindesin Memleketim” - Nâzım Hikmet’in Yolculuk Fotoğrafları Sergisi’ni ziyaret eden çocuklar da bu kağıttan kuşların nasıl yapıldığını sergi salonunda bulunan panolardan ve sergi ile birlikte düzenlenecek olan çocuk etkinliklerinde öğrenebilecekler. Daha sonra ise bu çocukların yaptığı 1000 turna kuşu, yine sergi salonunda bulunan Hacer Sayman’ın tasarımı dilek ağacına asılacak. Bu 1000 turna kuşu, bir Nâzım Hikmet müzesinin kurulması durumunda ise ağacıyla birlikte bu müzeye armağan edilecek.
Serginin küratörü M. Melih Güneş sergi ile ilgili şöyle konuşuyor: “Kültür varlığı, geleneklerin dışında yalnızca yapılar, arkeolojik kalıntılar, doğal sitler ya da birkaç bin yıllık elyazmaları değildir. Şairin yolculuklarından sayılabilecek bu sergiyi, Nâzım Hikmet gibi bir kültür varlığımızın edebi mirasının şehrine ulaşma yolculuğunda ‘bir gül bahçesinde dinlenme’ gibi görüyor, hasret ve ümitten ibaret Nâzım Hikmet’in ‘Bir yerlerde bir sevinç günün birinde fışkırır’ diyen sözüne kulak veriyorum.”
Yeni yorum gönder