Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap

Haber

Haber

Necip Mahfuz arşivinin satılığa çıkması Mısır'ı öfkelendirdi



Toplam oy: 768

 

Ünlü müzayede evi Sotheby's Nobel Ödülü sahibi yazar Necip Mahfuz'un arşivini satılığa çıkarırken, bu durum yazarın memleketi Mısır'da tartışmalara yol açtı. Geçtiğimiz günlerde yazar adına yüzüncü yıl kutlamaları düzenlenirken, kaynağı belli olmayan arşiviyle ilgili Mısırlı yazarlar ve yayıncılar bazı soruları gündeme getirdiler: Satıcı kimdi? Fotoğraflar, taslaklar, son çalışmaları ve 100 sayfalık basılmamış bir romandan oluşan koleksiyon nasıl oluşturulmuştu? Çünkü yazarın eşi ve iki kızının satıştan habersiz olduları çok geçmeden anlaşılmıştı.

 

 

Sotheby's sözcüsü Leyla Daybelge, “Mahfuz'un eserleri, Kuzey Amerika'da kimliğini açıklamak istemeyen bir kaynak tarafından satıldı. Satışın, yazarın yüzüncı yıl kutlamalarına denk gelmesi tamamen tesadüf.” açıklamasında bulunurken, müzayede evi, koleksiyonun kaynağı hakkında daha fazla bilgi vermedi. Daha sonra Twitter aracılığı ile tekrarlanan soruya, “Koleksiyonu satışa sunmadan önce derinlemesine inceledik. Mahfuz'un yakınlarından hukuki yollarla satın alındı” diye yanıtını verseler de Mısır'lı yazar, yayıncı ve kitapçılar yanıttan memnun kalmadılar. Editör ve yazar Rehab Bassam, müzayede evinden gelen yanıta Twitter'da şöyle karşılık verdi: “Yazarın ailesinin satıştan nasıl haberi olmaz?”

 

 

Mahfuz'un öğrencisi Rasheed al-Enany, arşivin Mısır'a getirlmesi için ısrarlı: “Ulusal bir mirasın kendi topraklarında olmamasını görmek rahatsızlık verici. Bir zamanlar Mahfuz 'Mısır'ın dördüncü piramidi' olarak tarif edilmişti. Bu benzetmeyi uzatırsak eğer biri Mısır'ın dördüncü piramidini aldı ve satışa çıkardı diyebiliriz”.

 

 

Yazarın ailesi, Sotheby's'in koleksiyondaki parçaları izinsiz satmasının doğru olmadığını düşünüyor. Gazeteci Mohammad Shoair, koleksiyondaki bazı parçaların ailenin geçmişte yaşadıkları evden izinsiz alındığını söylüyor: “Çünkü koleksiyondaki parçaların satış haklarını aileden almadılar.” Mahfuz'un çevirmeni ve biyografi yazarı Raymond Stock'da koleksiyondaki eşyaların nereden geldiğini bilmiyor; ancak kendisi ve bir arkadaşının New York'lu bir kitap satıcısı ile birlikte bazı parçaların peşine düştüklerini ve bunun üniversite arşivi oluşturmak için olduğunu sandıklarını söylüyor.

 

 

Pek çok yazarsa koleksiyonun kaynağından çok koleksiyonun Mısır'a dönmesini umursuyorlar. Mısır'ın önde gelen yazarlarından Mansoura Ezz Eldin, koleksiyonun Mısır Kültür Bakanlığı ya da Kahire'deki Amerikan Üniversitesi (AUC) tarafından satın alınmasını umduğunu söylüyor. Arşivin fiyatı 50,000 ve £70,000 arasında değişiyor.

 

 

Londra Üniversitesi'nde Afrika ve Ortadoğu üzerine uzmanlaşmış olan Alyn Hine tarafından değer biçilen koleksiyonda yazarın bazı taslakları bir hayli ilginç bulunuyor. Koleksiyonun kaynağı hakkında bilgi vermeyen Hine taslaklaklar için, The Dreams (Hayaller) adlı kitabının taslağına bakınca yaşadığı suikast girişimden sonra bazı fiziksel sorunlar yaşadığını görebiliyorsunuz (Mahfuz, 1994 yılında, eserlerinin seküler olması nedeniyle İslamcı bir grup tarafından saldırıya uğramıştı). Titreyen ellerle yazı yazmaya çalışan bir adamın cesaretini ve kararlılığını görüyorsunuz. İlk zamanlarından kalma taslaklarda ise yazarın nasıl çalıştığına dair bir fikir edinebiliyorsunuz ki bence bu çok ilham verici” diyor.

 

 

Hine, arşivde yer alan yayınlanmamış roman Story of the Sudan (Sudan'ın hikâyesi)'nın yazarın popüler Kahire Üçlemesi ile bağlantılı olabileceğini düşünüyor: “Bir okuyucu olarak tamamlanmamış bir kitap okumanın ne kadar sinir bozucu olduğunu biliyorum; ancak kitabı tamamlamak editörün arşive ulaşabilme yeteneğine bağlı.”

 

 

Tüm koleksiyon içinden Sudan hikâyesi ve The Dreams (Hayaller) adlı roman taslağının önemli olduğunu söyleyen Hine, iki eserin de yazarın ne kadar inanılmaz olduğunu gösterdiğini söylüyor: “Mahfuz'un hayatını iyi bilenler için bu iki parçaya bakmak yazarın edebi işlerinin iç yüzünü daha iyi görmek anlamına gelecek,” diyor.

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Yeni yorum gönder

Diğer Haber Yazıları

İstanbul Uluslararası Edebiyat Festivali (İTEF) İtalya Özel programıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. 23-27 Ağustos 2021 tarihleri arasında ekranlara gelecek olan etkinlikler sayesinde İtalya'ya ve İtalyan edebiyatına uzanan yeni bir yol açılacak.

 

 

Sanat Kritik’in yeni podcast serisi, Seval Şahin’in editörlüğünde dinleyicilerle buluşuyor. “Yaz Sıcağında Bir Esinti” başlıklı serinin ilki 120. doğum yıldönümü vesilesiyle Ahmet Hamdi Tanpınar’a ayrıldı. Dergâh Yayınları’nın desteğiyle hayata geçen projeye farklı alanlardan birçok yazar, şair, sanatçı ve akademisyen katıldı.

Kültür Sanat Şehir dergisi Z, 5. kez okur karşısında. Zeytinburnu Belediyesi tarafından yayımlanan tematik dergi, “kütüphane” konusunu mercek altına alıyor. 508 sayfa boyunca insanlık tarihinin bilinen en eski dönemlerinden günümüze kadar farklı kültürlerde kütüphanenin seyri, kütüphanenin unsurları, kütüphaneciler, kütüphane sahipleri ve kütüphane literatürü inceleniyor. 

Türk edebiyatının usta ismi Sait Faik Abasıyanık'ın hatırasını yaşatmak amacıyla her yıl bir öykücüye verilen "Sait Faik Hikâye Armağanı" bu kez Şermin Yaşar'ın oldu.

 

Sosyal medya paylaşımları, konuşmalar, anketler, veriler gösteriyor ki pandemi günlerinde evde geçen zamanın ciddi bir kısmını kitaba ayırdık. Türkiye ve dünya genelinde İNSAMER'in yaptığı araştırma kitap yayımı ve okuma oranlarındaki artışa odaklanıyor. Kitapyurdu ve Idefix sitelerinden alınan veriler de korona istatistiklerine katkı sunuyor.

 

 

 

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.